English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ N ] / Not too fast

Not too fast tradutor Turco

253 parallel translation
- And not too fast, please.
- Ve pek hızlı olmasın lütfen.
Prancing, dancing to and fro Not too fast, not too slow
Hopla, zıpla, dans et Ne çok hızlı, ne çok yavaş
Not too fast.
Çok hızlı olmaz.
You don't want to do it jerkily and not too fast.
Baştan savma yapılmasını istemezsiniz.
- Quiet! Not too fast.
Kes sesini!
Not too fast.
Acele etme.
Not too fast.
O kadar hızlı değil.
Not too fast now.
Ama yavaş yavaş ekleyin.
Not too fast, lad.
Fazla hızlı değil, delikanlı.
And if there's a borehole party and I pray there will be, I'm going to ask to lead it and I'm personally going to shove you down, but not too fast because I want to hear you scream for a long, long time before you die.
Ve bir kuyu partisi düzenlenirse umarım düzenlenir, partiyi ben yöneteceğim ve ellerimle sizi içine sokacağım ama yavaş yavaş çünkü ölmeden önce uzun uzun çığlık attığınızı duymak istiyorum.
Now, not too fast there!
Şimdi yavaş yavaş inin.
Pull the cord, but not too fast.
Kordonu çek, ama hızlı değil.
But listen, not too fast.
Ama çok hızlı değil ha.
Not too fast, but with great strength.
Çok hızlı değil ama büyük bir güçle delinmiş.
Not too fast.
Dur bir dakika.
Not too fast.
Çok hızlı değil.
Not too fast.
Çok hızlı gitmeyin.
Whoa, not too fast.
O kadar da acele değil.
Not too fast.
Bu kadar hızlı değil.
Don't worry about that girl... because she's not too fast up here.
Çünkü kafası pek çalışmıyor.
All right, Spike, not too fast.
Tamam, Spike, çok hızlı değil.
Hey, not too fast.
Hey, çok hızlı değil.
Hey, not too fast!
Hey, çok hızlı değil.
Not too fast, mind.
Çok hızlı gitme.
Not too fast!
O kadar hızlı değil!
Ease up, ease up, not too fast.
Yavaşla, yavaşla, o kadar hızlı değil.
Wait, not too fast.
Bekle, yavaşla biraz.
not too fast.
Çok hızlıda değil. Ayağının takılmasını istemem.
Not too fast, not too slow.
Ne çok hızlı, ne çok yavaş.
Easy now. Not too fast.
Yavaş ol, o kadar hızlı değil.
In, out. - Not too fast.
İçeri, dışarı.
But let's not go too fast.
Ama bu kadar hızlı gitmeyelim.
I've told you not to go too fast, but tonight, I won't be saying that.
Bu kadar hızlı gitmeyin diyordum, ama bu gece, bunu söylemeyeceğim.
You would not find it too fast if you'd let the slow passage end before you start your pirouette.
Parmak uçlarında dönmeye başlamadan önce yavaş pasajın bitmesine izin verirsen müziği hızlı bulmazsın.
Not too fast.
Hızlı gitme.
Now, that accident with the truck... the man was driving too fast, not watching where he went.
Şimdi, şu kamyon kazasında... adam çok hızlı sürüyordu, nereye gittiğini bile bilmiyordu.
I speak your language, but that's too fast for me. Though I dare say I'm better off not understanding.
Yavaş hayatım, yavaş, seni anlamak istiyorum,... ama bu anlattıkların çok hızlı oldu.
Not too fast.
Fazla hızlı değil.
I'll try not to go too fast.
Hızlı gitmemeye çalışırım.
A man'd be a fool not to wear a gun and a bigger fool to use it too fast.
Bir erkek için silah kuşanmamak aptallıktır, ve daha büyük aptallık ise onu acelece kullanmasıdır.
CARRIE : Be careful not to sip it too fast. You'll scald yourself.
Çok hızlı içmeyin yanarsınız.
- l'm not going too fast for you, am I?
- Sam, senin için çok hızlı gitmiyorum ya?
I will not destroy this program by going too fast. You see?
Aceleci davranarak bu programa zarar vermeyeceğim.
Let's not go too fast.
- Bu kadar aceleci olmayalım.
I must be careful, not to drain his energy too fast this could take all night
Dikkatli olmalıyım, enerjisini hızla emerek makineyi aşırı yüklememeliyim. Bu tüm gece sürecek.
I'm trying not to drive too fast.
Çok hızlı kullanmamaya çalışıyorum.
Still, it's not paranoid to be suspicious of a relationship that moves too fast a chance meeting that isn't "chance."
Yine de, şüpheci olmak paranoyaklık değildir, diyelim ki, çok hızlı ilerleyen bir ilişki, aynı hızla duvara çarpmaya mahkumdur.
" Not that it was too fast for you last night.
Ama dün gece hiç de böyle düşünmüyordun.
Hope I'm not going too fast.
Umarım hızlı yapmıyorumdur.
If the movement is too fast, not firm enough, they'll be a little slip backwards.
Eğer harekette ani bir hızlanma varsa geriye doğru kayma oluşur.
"and not let her little heart beat too fast..."
"ve ufak kalbinin çok hızlı atmamasını sağlarsanız..."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]