English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ N ] / Not what you think

Not what you think tradutor Turco

3,067 parallel translation
No, no, no, no. It's not what you think it is.
Düşündüğün gibi değil.
It's not what you think.
Düşündüğün gibi değil.
For the last time, Carrie, I am not what you think I am.
Son kez söylüyorum Carrie, düşündüğün gibi biri değilim.
I know, but it's not what you think.
Biliyorum ama düşündüğün gibi değil.
It's not what you think.
- Düşündüğünüz gibi değil.
What? He's not what you think.
Senin düşündüğün gibi biri değil.
Look, it's not what you think.
- Anladın mı? - Bakın düşündüğünüz gibi değil.
It's not what you think.
Düşündüğünüz gibi değil.
Look, it's not what you think.
- Düşündüğünüz gibi değil.
Dude, trust me, this is not what you think it is.
Dostum, güven bana. Bu düşündüğün şey değil.
I know it looks bad, keeping someone a prisoner like that, tying them up and making them shit in a bucket, but it's not what you think.
Biliyorum, birini bağlayıp tutsak etmek kovaya sıçırtmak hoş şeyler değil ama düşündüğünüz gibi değil.
- Oh no, this is not what you think it is.
- Hayır, bu öyle düşündüğün gibi bir şey değil.
Yes, but it's not what you think.
Evet, ama düşündüğün gibi değil
- It's not what you think.
- Düşündüğün gibi değil.
And also, Han Na and me... we're not what you think.
Ayrıca, Han Na ve ben... düşündüğün gibi değiliz.
It's not what you think.
Düşündüğünüz şey değil.
It's not what you think.
Bu senin düşündüğün değil...
Do you think god hears your prayers or not? What's the matter? Cat got your tongue?
Buraya boşa mı geldim noldu korktun mu?
What, you don't think I can do a major surgery because I'm not a doctor like you?
Ne yani, senin gibi doktor olmadığım için önemli bir ameliyat yapamayacağımı mı düşünüyorsun?
It's not what you think.
Sandığın gibi değil.
- I will not hear what you think.
- NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ DUYAMAM.
Your Majesty, if the four stars meeting is not the end of a dynasty, what do you think it is?
Majesteleri Eğer dört yıldız bir araya geldiğinde, bu hanedanlığın sonu değilse.. Ne olduğunu düşünüyorsunuz?
But you said that, uh, it's not what we think.
Ama düşündüğümüz gibi olmadığını söyledin.
Mr. Morrison, no matter what you may think, no matter what you may believe, a building permit is not optional.
Bay Morrison, ne düşünürseniz düşünün, neye inanırsanız inanın.. .. inşa izni zorunlu.
You're not what your friends and family think you are. So every moment of love they give you must be agony.
Arkadaşlarının ve ailenin seni bildiği gibi olmaman sevgi gösterdikleri her anın sana ızdırap vermesi demektir.
No matter what you think of me, I am not a killer.
Hayır. Hakkımda ne düşünürseniz düşünün, ben katil değilim.
I do not know what you think, but I joined the paratroopers to be properly disposed.
Sizi bilemem ama ben birliğime savaşmak için katıldım.
You're not getting back in my pants, if that's what you think.
Düşündüğün buysa yatağıma giremezsin yeniden.
What you think it's going to come out, sometimes don't come out as expected and it's not my fault.
Olmasını istediğin şeyin olacağını düşünürsün, bazen işler beklendiği gibi yolunda gitmez ve bu benim hatam değil.
I think the problem is you're not saying what you think you're saying. Oh, I listen.
Gerçekte ne dediğimi dinlemiyorsun.
You know, when you were little, I may not have impressed this upon you enough, but I think it's really important to fight for what you want.
Sen küçükkken belki sana çok ifade edememişimdir ama istediğin şey için savaşmak çok önemlidir.
but, you know, that is not what I meant and it certainly isn't what I think.
Bugünkü "Meet the Press" görüntülerini gördünüz mü bilemiyorum yani, ama bunu kastetmedim aslında gerçekten aklımdan geçen bu değildi.
I think you can understand, Mr. Knox, that what we do in our lives is not a coincidence.
Bence siz anlayabiliyorsunuz, Bay Knox. Hayatımızda yaptığımız şeylerin tesadüften ibaret olmadığını yani.
What makes you think that I'm not?
Öyle olmadığını düşünmenin sebebi nedir?
This may or may not be what you think.
Bu düşündüğün şey olabilir de olmayabilir de.
I know you think you're protecting me by not telling me what it is you're looking for.
Walter, bak. Ne aradığını söylemeyerek aklınca bana yardım ettiğini sandığını biliyorum.
It's not going to be what you think.
- Düşündüğün şey değil emin ol.
I don't know what sort of club you think we're running, but we're not like that.
Ne tür bir salon işlettiğimizi düşünüyorsunuz bilmiyorum ama öyle bir mekan değil burası.
Federline, what are you talking ab... bah-bah-bah-bah-bah! That's right. Still think I'm not a badass?
Ardından da ona çimentolu bir ayak ve Hitler bıyığı verdik.
Okay, this means a lot to me, so I don't think a little respect from you is... it's not that I don't respe... what... what is that?
Peki, bu kadarı benim için fazla, bu yüzden senden biraz saygı göreceğimi düşünmüyorum... bu benim saygı göster... Ne... ne bu?
But not to be coy, if we were looking for a new director, what do you think of Marilyn?
Çekinmeden sorayım eğer yeni bir yönetmen arıyor olsaydık, Marilyn için ne düşünürdün?
I'm not naive enough to think that you'll be able to understand what I'm about to say is a compliment, but...
Söylemek üzere olduğum şeyi iltifat olarak algılayacağını düşünecek kadar saf değilim ama...
Boys, what Pop is trying to say is Father Bill is not an obvious choice when you think about who's gonna be a saint, which makes it more of a mystery?
- Dedenizin söylemeye çalıştığı aziz olacağını düşüneceğin biri değildi Peder Bill. O yüzden de bu durum- -
I have no idea? You think he's all "ho this" and "bitch that"... that's not what I said.
- Tamam, hiç hakaret bile etmeyeceğim çünkü Tucson'lu bir kuzenim var ama bu sadece onun ne yaptığı hakkında hiçbir fikrin yok demektir.
That's what a lot of people think, you see, that west ham went down because they weren't any good, but that's not true.
Çoğu kişi West Ham'ın artık iyi olmadığı için küme düştüğünü düşünüyor. Ama bu doğru değil.
What happened is she's not the person that you think she is
Olan şu ; o sizin düşündüğünüz gibi biri değil.
Maybe it's what you think, but maybe it's not.
Belki de senin düşündüğün gibi bir şeydir ama olmayabilir de.
Well, what do you think of maybe--I had written down an idea, like, an in-store party?
Şuna ne dersiniz? Bir fikir not etmiştim. Bir dükkan partisi?
But I didn't want you to think I'm not concerned about what's been going on.
Ama gelişen olaylardan dolayı sizin için endişelenmediğimi düşünmeni istemiyorum.
Then you think what I drunk was not drugs but cold meds?
İlaç yüzünden değil de içki yüzünden olduğunu mu düşünüyorsunuz?
What makes you think I'm not fighting for you?
Neden senin için savaşmadığımı düşünüyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]