English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ N ] / Now you tell me

Now you tell me tradutor Turco

5,114 parallel translation
Now you tell me : who are these cursed children you brought into our lives?
Şimdi söyle bana hayatımıza soktuğun o lanetli çocuklar kim?
No, now you tell me...
- Şimdi bana...
Now you tell me Beatriz is dead.
Şimdi de Beatriz'in öldüğünü söylüyorsun.
If Norma put you up to this, you might as well tell me now so we don't waste each other's time.
- Ne istiyorsun Emma? Norma görevlendirdiyse seni, şimdiden söyle de zamanımız boşa gitmesin.
Okay, well, tell me now what you found.
Tamam, bana ne bulduğunuzu söyleyin.
Now, honey, real quick, just before I go, why don't you tell me when is it?
Tatlım şimdi kapamadan hemen ne zaman olduğunu söyler misin?
Now tell me exactly what you were planning.
Şimdi bana planını aynen anlatıyorsun.
Now tell me again what you're gonna say.
Söyle bakalım tekrar, ne diyeceksin?
Now you ask me to meet in secret, off the record, so you can tell me you're willing to work with him?
Şimdi benle gizlice buluşup, çaktırmadan o adamla çalışmak istediğini mi söylüyorsun?
Please, tell me you're spelling "Angus burger" right now.
Şu anda "Angus hamburgeri" ni hecelediğini söyle bana lütfen.
- Now tell me you're not having fun.
- Eğlenmediğini söyle bakalım.
Yeah, and now you're gonna tell me everything else.
Evet, şimdi de sen bana her şeyi söyleyeceksin.
You tell me I'm a gladiator, and then you take it away, and now you're here and I'm just supposed to...
Bana gladyatör olduğumu söylüyorsun, ama onu benden alıyorsun şimdide seni ikna etmemi mi...
They tell me that you're with the low riders now.
Artık düşük belcilerle takıldığını söylediler.
So what I need from you right now, son, is to tell me who she is.
Şu anda senden istediğim evlat kızın kim olduğunu bana söylemen.
Look, you seem like a nice girl, and I'm sure joining a carnival looks like a lot of fun, but let me just tell you right now, you do not want to be here.
Bak, iyi bir kıza benziyorsun. Eminim karnavala katılmak çok eğlenceli görünüyordur ama şimdiden söyleyeyim burada olmak istemezsin.
Now, you want to tell me what you're doing here?
Şimdi, burada ne yaptığını söylemek ister misin?
You tell me where Vance is right now, or they're gonna carry you out of here in sandwich bags.
Vance'in şu an nerede olduğunu söyle ya da seni buradan parçalar halinde çıkaracaklar.
Can you just tell us now, cos you're scaring me?
Şunu söyler misin? Beni korkutuyorsun.
Now can you tell me that name and address that I asked you to remember?
Şimdi bana aklınızda tutmanızı istediğim isim ve adresi söyler misiniz?
Now, can you tell me that name I asked you to remember a few minutes ago?
Biraz önce aklınızda tutmanızı istediğim ismi söyler misiniz?
Now would you tell me in God's name what all that achieved?
Tanrı aşkına ne elde ettik bana söyler misin?
Then it... it should come as no surprise to you then when you hear me say, now is not the time to tell that girl that you love her.
O zaman yine karışmam süpriz olmaz. Şimdi onu sevdiğini söylemenin.. .. zamanı değil güven bana.
Now, you gonna tell me?
Şimdi anlatacak mısın?
What's the connection? Tell me. There's no point trying to find Mr Molesley..... because he can't help you now.
Bay Molesley'i bulmaya çalışmanın bir anlamı yok çünkü şu an sana yardım edemez.
I've always known this, but now I need you to tell me everything you know about my blood.
Bunu hep biliyordum ama artık bana kanımla ilgili bildiğin her şeyi söylemelisin.
If you tell me now, I will qualify that as a timely declaration.
Bana şimdi söylerseniz, bunu zamanlık bildiri olarak nitelendireceğim.
But Jackson... From now on, you have to tell me everything.
Jackson, şu andan itibaren artık bana her şeyi anlatman gerekiyor.
Now, let me tell you what happened.
Şimdi size olanları anlatayım.
Please tell me that you're not thinking about Roy right now.
Sen şu anda Roy hakkında düşünce olmadığını söyle lütfen.
If you know where he might be, if he's tried to contact you, you need to tell me right now.
Eğer nerede olabileceğini biliyorsan, eğer seninle bağlantı kurmayı denediyse, şu anda benimle konuşman gerek.
I'm just saying... You can't tell me it's gonna feel good putting the cuffs on a guy like that, now, okay?
Ben sadece diyorum ki, böyle bir adamı kelepçelemenin seni iyi hissettireceğini söyleyemezsin, tamam mı?
Now, before I do something infinitely more painful to you... tell me of these two red doors.
Şimdi, daha acı verici birşeyler yapmadan önce şu iki kırmızı kapıdan bahset.
So be if, tell me "no". Now, you can quit the game.
Olsun varsın bana hayır de artık çıkabilirsin.
I never liked you, now I hate you, so tell me where he is before I kick your ass.
Seni hiç sevemedim, şimdi de nefret ediyorum Onun için öt bakalım. Yoksa fena olur.
So... now you can tell me what's going on.
Pekâlâ... artık bana neler olup bittiğini söyleyebilirsin.
And now, with Obamacare, we're required to refund the patient directly, so if you could tell me where I could find him, I'd much appreciate it.
Yeni yasalara göre iadeyi doğrudan hastaya yapmamız gerekiyor. Bu yüzden nerede olduğunu söylerseniz gerçekten çok memnun olurum.
Now, tell me who gave you the gun.
Sana silahı verenin adını söyle.
Now, before you get all hot under your kevlar vests, allow me to tell you a story that I feel could make a big difference in all our lives.
Şimdi, siz kurşun geçirmez yeleklerinizin altında terlemeden önce hayatımızda büyük fark yaratacağına inandığım bir hikaye anlatmama izin verin.
You have to tell me now why you're here.
Neden geldiğini söyle bana.
Now, why don't you tell me all about troubled Captain Joyce?
Şimdi neden bana Yüzbaşı Joyce'un sorunları hakkında her şeyi anlatmıyorsunuz?
Now tell me what story you're trying to break about her.
Şimdi bana ondan ne hikayesi çıkarmaya çalıştığını söyle.
Now, let me tell you how it works with secretaries.
Sana sekreterlerle nasıl yürüdüğünü anlatmama izin ver.
Now tell me exactly which body part you'd like him to lose first.
Söyle bana, ilk neresini kaybetmesini istersin?
Now you let me tell you one thing I do know about men.
Sana erkekler ile ilgili bildiğim tek şeyi söyleyeyim.
Um... My first husband was an addict. So if you're into substance abuse, tell me right now because I can't go through that again.
İlk kocam bağımlıydı ; o yüzden madde bağımlılığın varsa bana şimdi söyle çünkü bunu tekrar yaşayamam.
Now I'm gonna tell you like I told her, how you find me, bitch?
Ona söylediğimi sana da söyleyeceğim. Beni nasıl buldun kaltak?
- Now you tell me, fucker.
Moron.
Now, I understand your Mexican cartels have a reputation, but let me tell you something, so do the rednecks in Kentucky.
Meksika kartellerinin bir şöhreti olduğunu biliyorum ama söylememe izin verin, Kentuckyli köylülerin de vardır.
- Don't tell me you trust him now.
- Ona güvendiğini söyleme.
Now you want to tell me what the hell's going on?
Şimdi bana burada neler döndüğünü anlatacak mısın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]