English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ N ] / Now you try

Now you try tradutor Turco

1,277 parallel translation
Now you try.
Sıra sende.
You got my daughter.. .. and now you try and kill me with a ax!
Kızımı aldın, şimdi de baltalarla beni öldürmeye çalışıyorsun!
Now you try
Şimdi dene.
Now you try.
Şimdi sen başla.
Now you try.
- Harika.
Bon appétit. - Now you try it, Baby.
Şimdi sen söyle, Bebek.
Now you try.
Şimdi sen dene.
Now, can't you put yourself in his position? Try to anticipate his next move?
Kendini onun yerine koyup ne yapacağını tahmin edemez misin?
The only thing you can do for her right now is to try to crucify them.
Kardeşin için yapabileceğin en iyi şey, suçluları cezalandırmak.
Now all of you try it.
Şimdi siz deneyin.
So now, instead of trying to cook spaghetti, you're gonna try to make matzo balls...
Şimdi, yerine spagetti pişirmeye çalışıyor ki, Sen hamursuz ekmek topları yapmaya yapacaksın...
I took a bullet, and now you're gonna try to fuck me out of my money.
Kurşun yedim ama sen beni paramdan etmeye çalışıyorsun.
You tried the rest, now try the best.
Şimdi en iyisini dene.
Will you try it now, Miss Fairfax?
Şimdi dener misiniz, Bayan Fairfax?
Now, is that the big dipper- - don't try to kiss up. You'll know this one.
Sen daha iyi bilirsin büyük ayı şu mu, şu mu...?
It's too late to try and get out of it now, unless you can talk some idiot into replac- - oh.
Evet cuma akşam ki komite toplantısında konuşmam var ama ben o gün orada olamayacağım... Yerinize oraya gidecek bir salak bulamadığınız sürece kaçmaya çalışmak için biraz geç kaldınız.
Now, you cooperate, we can try to work this out.
İşbirliği yaparsanız bu durumdan kolayca sıyrılabilirsiniz.
Well, for now why don't you try to get some more rest.
Şimdilik neden dinlenmeyi denemiyorsunuz?
I think if you are going to wear it tonight you should try it on now.
Eğer bu gece giyeceksen, bence bir an önce denesen iyi olur.
Now, I know you have problems with the Corps, but... you should at least try and help them.
Psişik Birliği'yle aranda sorunlar olduğunu biliyorum ama en azından onlara yardım etmeyi denemelisin.
Right now you should take her home and the two of you should try and get some rest.
Şimdilik onu eve götürün ve ikiniz de uyuyp dinlenmeye çalışın.
Now, the next time you try to interfere, it's gonna be much, much worse.
Bir daha parazit yapmaya çalışırsan çok daha kötü olur.
Why, after eight years, did you try to fix it now?
Neden 8 yıl sonra bunu düzeltmek istedin ki?
Now you haven't heard it yet So don't try to sing along
# Şarkıyı daha duymadınız, o yüzden eşlik etmeye çalışmayın #
Now, you can try for the next thousand years not to be a fool, but you'll always be one. Well, I can't change neither.
Önümüzdeki 1000 sene boyunca aptal olmamaya çalışabilirsin, ama daima aptal kalacaksın.
Now, Kyle, as your school counsellor, I want to try and help you confront your problem, m'kay?
Şimdi Kyle, rehber öğretmenin olarak sorunun çözmene yardımcı olmak istiyorum.
Two days from now, when you leave here and try to pass through the energy barrier you will be thrown back in time 200 years.
Bundan iki gün sonra buradan ayrılacak Ve enerji bariyerini geçmeye çalıştığınızda... zamanda 200 yıl geriye atılmış olacaksınız.
Now... you try.
Şimdi... Sen dene.
Well... if you're not interested in a sphere right now we can always try... a cube.
Peki... Küre olmakla şimdi ilgilenmiyorsan nasılsa her zaman deneyebiliriz... Bir küp.
In the afterlife you could be headed for the serious strife... Now, remember, if he's hanging from his noose, try to act surprised.
Kendini ilmikten asmışsa, şaşırmış gibi rol yap.
Now, if you fail... to convince the court, or if you refuse to try to, then very evil and very bad things are gonna happen.
Şimdi eğer sen mahkemeyi ikna edemezsen ya da bunu yapmayı reddedersen başına çok kötü ve şeytani şeyler gelecek.
Now, to be safe, they'll also try... to scan all the frequencies to try to track you down.
Şimdi, emniyet için yani seni bulmak için... bütün frekansları tarayacaklardır.
Now, at Miss Godard's we try to educate the mind and not the buttocks. So, unless your smarts begin migrating from your heinie to your head, the next time you find yourself in this office will be the occasion of your dismissal.
Sinclair ve Von Stephan, hemen benimle Bayan McVane'in odasına geleceksiniz.
Now, I know it's your job to protect that money, son. But before you try anything tricky, there's something I want you to see.
Görevinin o parayı korumak olduğunu biliyorum, ama bir numara yapmaya kalkışmadan önce, bir şeyi görmeni istiyorum.
Now when I try to use them, you slap me down?
Bunları kullanmayı denediğimde beni yüzüstü mü bırakıyorsun?
Now, you try not to get shot. Bye.
Sen de vurulmamaya bak.
They all try to do it now... give you an attitude... but she invented it.
Şimdi hepsi bunu yapmaya çalışıyor, bir tavır takınmaya... fakat bunu o icat etti.
Try and stay as young inside... as you are now.
Şu an olduğu gibi içinin genç kalmasına çalış.
Now, you try it.
Şimdi sen dene.
You can try, but nobody is gonna fly in here during this storm not to mention this is a restricted area now, and unless one of us gives the base the correct code they won't send shit.
Deneyebilirsin. Bu alan yasak bölge. Kimse bu fıtınada buraya gelmeyecek.
Now, you try this game.
şimdi bu oyunu bir de siz deneyin.
like those who are not afraid to question their beliefs. But today, I find you and Dona Isabel whispering in Mexican, and now you also try to lecture me on body parts.
Ama bugün, sen ve Dona İsabel'i Meksikaca fısıldar buldum, ve şimdi vücudun parçaları üzerine ders çalışın.
But now I understand you... and I will try to forget things that I have to forget...
Fakat seni şimdi anlıyorum ve bu şeyleri unutmaya çalışacağım, unutmak zorundayım...
And you, try to dress more appropriately from now on.
Ve sen, daha uygun giyinmeyi deniyebilirsin bundan böyle.
So now, why don't you try to explain right now?
Öyleyse, neden şimdi anlatmıyorsun?
Now, you have to try, Julie.
Denemelisin Julie.
You try to pull out now, we'll sue your town for every penny it's got. But thanks so much for the hard work.
Ama gayretleriniz için teşekkürler.
You see, I own a coffee shop and now some great, big multimillion-dollar company is going to move in and try to take all my business, which means I may have to shut down and sell my son Tweek into slavery.
Mesela, ben bir kahve dükkânı sahibiyim ve şimdi büyük, multimilyoner bir şirket gelip bütün faaliyetimi devralmaya çalışacak, ki bu da iflas edip oğlum Tweek'i köle olarak satmam anlamına gelebilir.
And as hard as I might try to become a better assistant to you, it's clear to me now that I'll never be half the healer that you are.
Ve sana yardım etmeye çalışmak benim için çok zor, ve senin gibi bir tedavi edicinin yarısı bile olamayacağımı, şu anda çok açık bir şekilde anlayabiliyorum.
Why don't you try and go to sleep now, all right?
Haydi şimdi biraz uyumaya çalış, olur mu?
If you try to take it, part two of my killing'spree gonna begin up here on your ass now.
Eğer almaya çalışırsan, cinayet serimin ikinci bölümü senin kıçınla başlayacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]