Old pal tradutor Turco
475 parallel translation
"Well, if it ain't me old pal Bill!"
"Pekala, eğer ben değilsem eski dostum Bill!"
Good-by, old Pal!
Hoşçakal, eski dostum!
Hey, old pal.
Hey, moruk.
Hoy old pal, that's nice to hear from someone, even though you are slightly simple-minded.
Eski dostum, hafif yarı akıllı olsan da bunu birinden duymak güzel.
Père Jules and his old pal.
Père Jules ve onun eski ahbapları.
- Just my old pal Gypo Nolan.
- Sadece eski dostum, Gypo Nolan.
Especially from an old pal.
Özellikle de eski bir dosta soruyorsa.
I sold out me old pal for you.
Senin için eski bir dostumu bile sattım.
I'm sure of it, Regis old pal
Buna eminim, eski dostum.
Well, if it ain't my old pal, Red!
Eski dostum Red!
- I'm off to see an old pal. Yes, your old pals at King's Crown.
Evet, King's Crown'daki eski dostların
Even if he is an old pal of yours, I'm still running the works.
Eski dostun olsa bile, ipler benim elimde.
It's Sergeant Leather Lungs, our old pal.
Çığırtkan Çavuş, eski dostumuz.
Remember me your old pal, Hunk?
Beni, eski dostun Hunk'ı, hatırlıyor musun?
Honey, meet an old pal, Meatballs Murphy.
Tatlım, bu eski dostum Köfte Murphy.
Thanks, Jaynar, old pal.
Teşekkürler Jaynar, eski dost.
Never mind, old pal, you'll be glad to see me yet.
Aman boşver be arkadaş, sonra beni görünce yine yüzün güler.
Bobby's an old pal of mine.
Eski dostumdur.
Tomorrow our old pal Doc here is going out.
Yarın eski dostumuz Doc gidiyor.
Ho - ho - ho! Where do we go next, old pal, old pal?
Şimdi nereye gidiyoruz, eski dostum?
Just follow me, old pal.
Beni takip et, eski dostum.
So good friends, as our old pal Mark Anthony used to say,
Şİmdi güzel dostlar, eski dostumuz Mark Anthony'nin hep söylediği gibi,
You're just about to do your old pal a great big favour.
Birazdan eski dostuna büyük bir iyilikte bulunacaksın.
While you're breaking camp, I've gotta see an old pal.
Sen kampı bozarken, ben bir arkadaşı göreyim.
Come on, professor, give your old pal a kiss.
Hadi profesör, eski dostuna bir öpücük ver.
Okay, then I'm glad to see an old pal too.
Pekala, o zaman eski bir dostu gördüğüme ben de sevindim.
So I say to myself, "Why not talk to my old pal, Louis Mazzini " who we used to have such jolly times with round the old nursery fire "roasting chestnuts."
Ben de kendime dedim ki, "Neden eski dostum, Louis Mazzini'yle bir zamanlar ateşin başında kestane kızartıp neşeli günler geçirdiğimiz adamla konuşmuyorum."
- Damon, old pal.
- Damon, eski dostum.
Always treat a human being like a human being, old pal. You'll be surprised what happens.
Bir insana her zaman insan muamelesi yap.
Got any spare ingots for an old pal?
Şu ihtiyar için fazladan bir külçen var mı?
I came to visit an old pal of mine, the Maharajah of Bunganore.
Eski bir dostum olan, Bunganore Mihracesini ziyarete gelmiştim.
Old pal.
İhtiyar dostum.
You wouldn't do that to an old pal, would you?
- Hadi ama, eski bir dosta yapmazsın bunu, değil mi?
How about you giving an old pal a break and speaking to her for me?
Onunla konuşup eski dostuna yardım etmek ister misin?
Let's just say we're doing it for an old pal in the army.
Diyelim ki eski bir askerlik arkadaşı için yapıyoruz bunu.
It's a great privilege to present my special guest, an old pal from army days.
Askerlik günlerimden yaşlı bir arkadaşı sizlere sunmak büyük bir ayrıcalık.
- Our old pal Crazy Bear.
- O Eski dostumuz Çılgın Ayı'yı
No, he's an old pal.
Muhbir değil, eski bir dostumdur.
My old pal dropping by to entertain the little woman while I'm at work.
Eski dostum ben işteyken gelip karımı eğlendiriyor.
Now, that ain't no way to greet an old pal like me, is it, Goldie?
Eski dostuna bir selam vermeden gitmek yok, Goldie.
So long, old pal.
Elveda dostum.
Old pal, I hear.
Eski dost muşsunuz, öyle işittim.
You're being pretty cagey with an old pal.
Eski dostuna oldukça ters davranıyorsun.
And the gentleman that's kindly consented to act as my target tonight... is none other than my old partner and pal, Dannemora Dan.
Bu gece bana hedef olarak eşlik edecek kadar yürekli kişi de eski bir arkadaşım ve dostum olan Dannemora Dan.
Pal, how would you like to go on a real old-fashioned binge?
Dostum, eski usul içki alemine ne dersin?
It's the old gag about the guy that takes the blame for a job his pal done.
Arkadaşının suçunu üstlenen bir adamın komik hikâyesi.
Old Building and Loan pal, huh?
İnşaat ve Kredi Birliği dostum.
All right, Mother, old Building and Loan pal, I think I'll go out and find a girl and do a little passionate necking.
Tamam İnşaat ve Kredi Birliği dostu, sanırım gidip tutkuyla sevişecek bir kız bulmalıyım.
Nice old fellow... you've come to visit old Montecristo, eh pal?
Güzel yaşlı ahbap... yaşlı Monte Kristo'yu ziyarete geldin, ha ahbap?
This is old dancing Dan, your pal.
Bak dans eden Dan, arkadaşın.
Mitch's old man is my dad's boyhood pal...
Mitch'in ihtiyarı bizimkinin gençlik arkadaşıydı...