Party of two tradutor Turco
175 parallel translation
Crane, party of two.
- Crane, iki kişilik masa.
Party of two, 1 : 00.
13 : 00'de.
Party of two.
İki kişi.
Werner, party of two.
Werner, bölüm iki.
Party of two.
Bölüm iki.
I made reservations for tonight... Forman, party of two.
Bu akşama, Forman'lara iki kişilik rezervasyon yaptırdım.
- Hi, there. Party of two.
İki kişiyiz.
Sanderson, party of two.
Sanderson, iki kişi.
Let this party be a success, and inside of two weeks we'll be invited to the Egelbauers.
Eğer partide her şey yolunda giderse, iki hafta içinde Egelbauer'lere davet ediliriz.
When our Party consisted of only seven members... it already had two principles.
Partimiz sadece yedi üyeye sahipken... sadece iki prensibi vardı.
Many are party to the negotiations being conducted with your politicians in preparation for the wonderful union of our two nations
Birçoğu, siyasetçilerinizle yürütülen iki halkın muhteşem birlikteliği hazırlıklarına arabuluculuk görüşmelerini destekliyorlar.
- We are a party of five ladies, and we have only two bunks.
- Bizim grupta beş bayan ve iki yatak var.
Now let's welcome the Party representative in the Company Two of women army
Şimdi kadınlar ordusu adına Parti temsilcisine "hoşgeldin" diyelim.
Two members of your party, the lord known as Ian, and the lady, Ping-Cho, are being held under guard.
Ekibinizin iki üyesi, Ian olarak bilinen efendi ve hanımefendi Ping-Cho, gözetim altında tutuluyorlar.
The principal clauses of our contract foresee two possible breaches, for, of course, neither party must be wronged at the last moment.
- Anlaşmanızın başlıca maddelerine - Göz atabilirsiniz - Herhangi bir yanlışlık olmadığını görmek için.
BARBARA : After we landed, two of our party went to explore.
İniş yaptıktan sonra, grubumuzdan iki kişi keşfe çıktı.
And when those two red-headed friends of yours showed up at the party. You pretended you'd just saw them. I knew for a fact that you'd seen them the night before.
O iki kıro arkadaşın partiye gelince onları görmemiş gibi yaptın.
Let's have a private party, just the two of us.
Özgürlüğümüzü kutlamak için küçük bir parti vereceğiz, bir yere gitmiyorsun.
While orbiting planet Beta III, trying to find some trace of the starship Archon that disappeared here 100 years ago, a search party consisting of two Enterprise officers was sent to the planet below.
100 yıl önce kaybolmuş yıldız gemisi Archon'u bulmak için, Beta III gezegeni yörüngesinde ilerlerken, iki görevliden oluşan bir arama heyeti aşağıdaki gezegene gönderildi.
Make sure the landing party works in teams of two.
İniş heyeti ikili takım olarak çalışacak.
In two weeks, Valdez will be throwing himself a party for being named Hispanic Businessman of the Year.
Valdez iki hafta sonra, Yılın Latin İşadamı seçilmesi şerefine.. ... kendi adına bir parti düzenliyor olacak.
They were sexually assaulting two members of our party at gunpoint.
Silah zoruyla grubumuzdan iki kişiyi taciz ettiler.
And most recently... that a Roman toga party was held... from which we have received... two dozen reports of individual acts of perversion... so profound and disgusting... that decorum prohibits listing them here.
Ve son olarak düzenledikleri... Roma kıyafetleri partisinde... iki düzine sapkınca... hareket tespit edilmiştir. Bunlar burada... sıralanamayacak kadar çirkin ve iğrenç eylemlerdir.
Comrade Reed, the Executive Committee of the Comintern has decided against endorsing either the Communist Labor Party or the Communist Party of America, and instructs the two parties to merge forthwith.
Yoldaş Reed, Enternasyonel Yürütme Komitesi ne Komünist İşçi Partisi'ni ne de Komünist Parti'yi onaylamaya karar verdi ve iki partinin derhâl birleşmesini emrediyor.
the half-brother of Amilcar, born as he was of mixed Guinean and Cape Verdean blood, and like him a founding member of an unusual party, the PAIGC, which by uniting the two colonized countries in a single movement of struggle wishes to be the forerunner of a federation of the two states.
Amilcar'in üvey kardesi ; onun gibi, kani Gine ve Cape Verde karisimi ; ve onun gibi, alisilmadik bir partinin, iki sömürge ülkeyi tek bir mücadele hareketi altinda toplayarak iki devletin olusturacagi bir federasyonun önderligini yapmak isteyen, PAIGC'nin kurucu üyesi.
To help us in our just cause are two of Nicaragua's Liberal Party... and defenders of democracy...
Bu haklı amaç için bizlere Nikaragua Liberal Partisi'nden iki kişi yardım edecek.
I am trying to throw the party of the century... For my father in two days.
İki gündür babam için yüzyılın partisini hazırlamaya çalışıyorum.
The thing is, the media's trying to hold up this whole one-party, two-faction system... by telling you that George Bush got this mandate with 54 % of the vote.
Durum şu ki, medya şu tüm tek parti iki grup sistemini... George Bush'un bu yetkiye % 54 oyla geldiğini söyleyerek gizlemeye çalışıyor.
huh-huh, huh-huh, right, erm... ladies and gentlemen and fellow survivors of that stunning stag party... how did those two girls get under the table and what the hell were they up to with that toothpaste?
Pekala. Bayanlar, baylar, ve bu bekarlığa veda partisinden, sağ kurtulan dostlar. O iki kız masanın üstüne çıkıp ezmeyle neler yaptılar değil mi?
When the other half of the poison enters the body, the two meet... have a little party in your cardiovascular system... and suddenly you are quite dead.
Diğer madde vücuda girince ikisi buluşurlar ve dolaşım sisteminde küçük bir parti verirler sonra bir de bakmışsın ki ölmüşsün.
Would you take an out-of-state, two-party, bad check?
Karşılıksız çek kabul oluyor mu?
It's a two-party system. You have to vote for one of us.
Çift partili sistemde ikimizden birine oy vermek zorundasınız.
I am trying to throw the party of the century for my father in two days.
İki gündür babam için yüzyılın partisini hazırlamaya çalışıyorum.
Two of their party were engulfed.
Kendi partisinin iki sardı.
I no sooner tell you of an interested party... than two days later, you're here with that animal.
Sana daha önce söyleyecektim... iki gün sonra geliyorlar, hayvanla burada ol.
If two people have an agreement, like a confidentiality agreement, and one of them breaks it because they are induced to do so by a third party, the third party can be sued for damages for interfering.
Eğer iki insan bir anlaşma yaparsa, gizlilik anlaşması gibi, ve bunlardan biri üçüncü bir şahısın iknası sonucu bozarsa, bu araya girmekten dolayı üçüncü şahısa dava açılabilir.
Following the doctor's orders, two weeks after Cecilia returned home..... Mr Lisbon persuaded his wife to allow the girls to throw the first and only party..... of their short lives.
Doktorun önerileri üzerine, Cecilia eve döndükten 2 hafta sonra Bay Lisbon karısını kızların bir parti vermesine ikna etti. Kısa hayatlarının ilk ve tek partisi.
The two symbols of the Republican party an elephant and a big fat white guy who's threatened by change.
Cumhuriyetçilerin iki sembolü fil ve değişimden korkan koca şişko bir beyaz adam.
As much as the idea of watching you two make fools of yourselves is appealing I'm gonna pass on the whole party thing and make it a Blockbuster night.
- Kendinizi aptal durumuna düşürmenizi izleme fikri cazip gelse de partiye gelmeyeceğim. Ben de güzel bir filme giderim.
After firing her last two publicists, Jenny Brier, the daughter of a restaurateur, had decided that Samantha would handle the PR for her upcoming party.
Varlıklı bir New York restoranlar zinciri sahibinin kızı olan Jenny Brior son iki halkla ilişkiler danışmanını kovduktan sonra vereceği partiyi Samantha'nın düzenlemesine karar verdi.
Two Krusty shakes, a doughnut burger with cheese... and a party-size bucket of flan.
İki Krusty içeceği, peynirli donut burgeri ve bir parti boyu turta.
We've got the Carson wedding, the Dankowski party, two funerals, and Jill calls in sick today of all days.
Carson'ın düğünü, Dankowski'nin partisi, iki cenaze töreni var, ve Jill de hasta olacak günü buldu.
If Tony hadn't thrown a party, the two of us would never have been standing at that bar.
Tony parti vermeseydi ikimiz asla o barda olmayacaktık.
The cab, the club, 3 "Campari Orage" s, one pack of cigarettes and two coffees I had already spent the whole salary that I was planning to party on for the whole night.
Taksi, kulüp girişi, üç kampari-portakal, bir paket sigara ve iki kahve. Bütün gece boyunca harcamayı düşündüğüm maaşımı şimdiden bitirmiştim bile.
You two couldn't fight your way out of a garden party of old ladies.
Yaşlı bayanların partisinden kurtulmanın yolunu bulamadınız bir türlü.
Good evening, ladies, gentlemen... members of Giles'stag party... which, I can assure you... having spent the weekend with them... do not come into the first two categories.
İyi akşamlar baylar, bayanlar... Giles'ın geyik partisi üyelerinin... haftasonunu onlarla geçirmiş biri olarak kesinlikle ilk iki kategoriye girmediklerini söyleyebilirim.
Then as dawn breaks, captain hammond, You will lead a party of marines and storm the battery And indicate that it is taken by two red rockets.
Ondan sonra şafak vaktinde, Kaptan Hammond, sizin kuvvetleriniz de top bataryalarına hücum edecek, zaferinizi iki kırmızı fişekle işaret edeceksiniz.
Party converters receive two to three years of training,
Tek bir şeyden eminim. Mavi Nehir'in yakalanmasından sonra durmayacağım.
They were all Chairman's convoy team member of the Christian democratic party Three police and two bodyguards.
Hepsi de Hıristiyan Demokratların başkanının koruması olan 3 jandarma ve 2 polis memuruydu.
An externality is the effect of a transaction between two individuals on a third party who has not consented to or played any role in the carrying out of that transaction.
Bir bışardaki, iki birey arasındaki bir işlemin sonucudur. Bu işlemin yapılmasında üçüncü kişinin rızası yoktur ve bir rolü olmamıştır.
If you put these two women in the same room... ... you're gonna have one hell of a party.
Bu iki kadını aynı odaya koysan müthiş bir parti olurdu.
party of one 25
two hours later 53
two and a half men 29
two hours 343
two hours ago 92
two weeks later 82
two weeks ago 326
two months later 53
two years later 88
two years ago 477
two hours later 53
two and a half men 29
two hours 343
two hours ago 92
two weeks later 82
two weeks ago 326
two months later 53
two years later 88
two years ago 477
two hearts 28
two more 130
two beers 79
two months ago 182
two days ago 368
two arms 16
two o'clock 76
two seconds 191
two years 509
two thousand dollars 17
two more 130
two beers 79
two months ago 182
two days ago 368
two arms 16
two o'clock 76
two seconds 191
two years 509
two thousand dollars 17
two hands 45
two and a half 63
two thousand 72
two people 83
two sugars 100
two men 105
two weeks 445
two brothers 30
two minutes 637
two tickets 43
two and a half 63
two thousand 72
two people 83
two sugars 100
two men 105
two weeks 445
two brothers 30
two minutes 637
two tickets 43