Put that back tradutor Turco
1,674 parallel translation
Put that back.
Geri koyun.
I gotta put that back, Billy.
Hayır, onları yerine koymalıyım, Billy.
Put that back on.
Giyin onu geri.
You wanna put that back?
Onu geri koymak ister misin?
Please put that back where you found it.
Lütfen aldığın yere koy onu.
Can you just put that back, please?
Onu yerine koyabilir misiniz, lütfen?
And then, once you whip it out, there's always a chance that the woman goes, " Could you put that back?
Ve bir kez çıkardığınızda daima kadının şöyle deme olasılığı vardır, "İçeri sokar mısın şunu?"
Put that back!
- Onu geri götür!
Got to put that back on the dock.
Üniteye koymuş olmalıyız.
The middle important stuff, I put that back in the mail addressed to me so I buy myself a couple more days.
Orta derecede önemli postaları gönderilen adreslere geri postalıyorum, böylece birkaç gün zaman kazanıyorum.
Put that back.
- Yerine koy. - Tamam. Gidiyor.
Put that back!
Koy onu yerine!
I've got a cousin who works at Conservative Central Office and he told me that if Wilson gets back in, there's a secret plan for the armed forces to oust him and put Mountbatten in as head of state.
Muhafazakar Merkez Parti'de çalışan bir kuzenim var. Eğer Wilson geri gelirse onu kovmak için silahlı kuvvet kullanacakları gizli bir plan olduğunu ve birliğin başına Mountbatten'ı getireceklerini söyledi.
Put that mouthy plonk back where you found her.
O geveze eksik eteği nereden aldıysan oraya koy.
Put it back, that's illegal.
Onu geri koy.Bu yasak.
- Now that we're together, I just wanted to thank whoever put the painting back and scared the old girl witless.
Şimdi birlikteyken, resmi geri koyarak aptal yaşlı kızı korkutan kişiye teşekkür etmek istiyorum.
Maybe we should put you back in that grandma suit, huh?
Seni yine büyükanne kılığına mı soksak acaba?
I told Joel that once we put the carpet back down, it'd be like we never took it.
Joel'e, halıyı yerine koyduğumuzda, sanki hiç almamışız gibi görüneceğini söyledim.
They put you on a sled and slingshot you into space... in such a way that the weak gravity ofthe asteroid... will hold you in orbit, but won't pull you back down again.
Sizi bir kızakla uzaya bırakabilirler ve asteroitin güçsüz yerçekimi sizi kendine çekebilir. Bu çok güzel bir gezi olabilir. Bunu denemek isterdim.
I wouldn't put that ring back on your finger until your hand has a chance to heal.
Sizin yerinizde olsam eliniz iyileşene kadar yüzüğümü takmazdım.
Put it back. I have a friend who will do that for me.
Geri koyun. kartı benim yerime bulabilecek bir arkadaşım var.
He came home that night and put a bag of ice on the back of his head.
O gece kafasının arkasında bir buz torbasıyla geldi.
Then, in the middle of the night, Cy came in... and I thought that... but he wanted me to put Dana back to bed.
Sonra gece yarisi Cy geldi. Ben sandim ki... Ama Dana'yi yataga götürmemi istedi.
Because I want you to put that genie back in the bottle.
Çünkü cini tekrar lambaya koymanı istiyorum.
Would you put that back?
Koy onları yerine.
When the killer put the bomb back in the bag, he sewed it up and he licked that thread.
Katil bombayı kum torbasına koyduktan sonra parçayı tekrar dikmiş ve bu iplik parçasını yalamış.
I have an idea that might put you back front and center on this case.
Bu davada seni yıldız yapacak bir fikrim var.
And that's what they do at restaurants. They put the ugliest people in the back.
Restoranlarda öyle yaparlar en çirkin insanları arka tarafa koyarlar.
"Could you put that..." Ah, shit! You know how hard it is to get a dick back in the pants?
"Şunu içeri?" Bir y... ağı pantolona geri sokmak ne zor, bilir misiniz?
Women never whip out a titty and hear "Hey, put that titty back."
Kadınlar göğüs uçlarını çıkarınca kimse, " Hey, sok göğüs ucunu içeri.
Last time the coppers came by for a chat, Paddy O'Neil got a gash in the back of the head that put him out for a week.
Polisler en son sohbete geldiklerinde Paddy O'Neil'in kafasının arkasında bir hafta kapanmayan bir yarık vardı.
If I were you, sir, I'd put my ass back in that chair.
Yerinizde olsaydım, bayım kıçımı tekrar o sandalyeye koyardım.
Chung wasn't the first evil fuck That she put back on the streets.
Chung sokaklara saldığı ilk azılı suçlu değil ki.
That's why I've got to get it back from Aceveda and put it back inside.
Bu yüzden Aceveda'dan dosyanı alıp içene koymak zorundayım.
In here, you be the mom, you be calm you put energy into helping your girl fight back because that's what she needs.
Kaybedecekseniz dışarı çıkın. Burada bir anne gibi davranın, sakin olun ve tüm enerjinizi kızınızın savaşmasına harcayın, çünkü buna ihtiyacı var.
Randy knew he couldn't just put empty foil back in the freezer, and that's when he realized he could have the best of both worlds :
Randy'nin tek bildiği, boş tabağı dolaba geri koyamayacağıydı ve bu nedenle yapacağı en iyi şeyi fark etti :
Now that the threat level is down, the IOA is going to jump at the chance to put a civilian back in command.
Artık tehlike seviyesi düştüğü için IOA başa bir sivili geçirmek için doğan bu şansı kaçırmayacaktır.
Put that down slowly, Dr. Fisher, and step back from the table.
Onu yavaşça yere koy Dr. Fisher ve masadan uzaklaş.
We all put aside ten bucks every week for the next year, And we come back here and we buy that 50-year-old scotch,
Önümüzdeki sene için hepimiz her hafta kenara 10 dolar koyacağız ve buraya gelip o 50 yıllık viskiyi içeceğiz.
That alone put me back six hours.
Sırf bu yüzden, 6 saat geriye döndüm.
- I'm not gonna unroll the damn things and put them on for you, but short of that, I've got your back.
Yani o lanet şeyleri açıp sana takamam ama işin özü, hep yanındayım.
I hope that you understand that once this gets out of the bottle, you can't put it back in.
Ama... Şişeden çıkacak cini bir daha içeri sokamazsın. Bunu anlamanı istiyorum.
Take that pent up sexual energy you waste thinking about hot, naked interns and put it back into your genius, your godliness.
Seksi, genç, çıplak, bekâr intörnlere olan boşuna harcadığın seksüel enerjiyi biran önce zekanı çalıştırmak amaçlı kullanmaya başla. Tanrısallığına çevir.
look, she really, really wants that necklace in the shoot, so just put it back.
O gerdanlığın çekimlerde kesinlikle olmasını istiyor. - Onu geri koy. Gerdanlık!
- unbelievable. now you're trying to set me up to put that ugly necklace back on the model.
O gerdanlığı mankene geri takmam için beni kandırıyorsun.
And when he breaks your heart, I'll be here to pick up the pieces and put you back together'cause that's what a real best friend does.
Ve senin kalbini kırdığında, parçaları toplamak için burada olacağım çünkü gerçek bir arkadaş bunu yapar.
Chase would put him under at the house, we'd take him to the hospital, open him up, do our thing, then slip him back into his room for the post-op without him ever finding out that we tricked him.
- Dediğim şu ki Chase onu evde uyutacak hastaneye götürüp onu açıp işimizi yapacağız sonra da onu kandırdığımızı anlamadan onu odasına geri getireceğiz.
but for once, i want to make my own choices, even if that means my heart shatters into a million pieces and i have to find the strength to put it back together.
Ama bir kereliğine de olsa, kendi kararlarımı almak istiyorum,... bunun anlamı, kalbimin milyonlarca parçaya ayrılması olsa da, tekrar onu bir araya getirecek gücü bulmak zorunda kalsam da.
And sometimes babies are put back into the womb just so that they can be aborted again?
Bazen de bebekleri tekrardan öldürebilmek için rahme geri koyduklarını?
You pull me off Cerebro, you put me on the blackbird. You pull me off that and put me in the war room. Now I'm on the Danger Room, and you want me back on Cerebro?
Beni Cerebro'dan alıp BlackBird'e verdin, ondan da alıp Savaş Odası'na verdin şimdi ise'Tehlike Odası'ndayım ve tekrar Cerebro'ya dönmemi mi istiyorsun?
And then it occurs to you that maybe you put your microscopic nuclear things in your back pocket.
Şimdi de mikroskobik şeyi arka cebine koymuş olabileceğin aklına gelsin.
put that away 212
put that on 56
put that down 353
put that thing down 29
put that out 34
put that thing away 35
put that gun down 56
put that gun away 17
back 1915
backup 83
put that on 56
put that down 353
put that thing down 29
put that out 34
put that thing away 35
put that gun down 56
put that gun away 17
back 1915
backup 83
backstrom 34
backs 42
background 48
backgammon 25
backwards 110
backstage 37
backpack 27
back the fuck up 47
back it up 216
back to work 469
backs 42
background 48
backgammon 25
backwards 110
backstage 37
backpack 27
back the fuck up 47
back it up 216
back to work 469
back to the future 36
back up 1292
back in town 16
back off 1570
back to the beginning 16
back then 441
back me up 80
back home 188
back to school 26
back soon 22
back up 1292
back in town 16
back off 1570
back to the beginning 16
back then 441
back me up 80
back home 188
back to school 26
back soon 22
back in business 17
back to square one 51
back door 80
back in 260
back in the day 245
back down 43
back me up on this 16
back me up here 53
back here 146
back to square one 51
back door 80
back in 260
back in the day 245
back down 43
back me up on this 16
back me up here 53
back here 146