Say it louder tradutor Turco
115 parallel translation
Say it louder.
Daha yüksek sesle söyle.
But maybe if you say it louder, I won't understand you even better.
Ama belki yuksek sesle soylersen, seni daha iyi anlamıyabilirim.
Say it louder so we can hear. What's your name?
Daha sesli söyle, hepimiz duyalım.
Say it louder.
Bunu yüksek sesle söyleyin.
I'll say it louder then.
- Biraz daha bağıracağım o halde.
Say it louder.
Daha güçlü söyle.
Say it louder.
Daha sesli konuş.
- Say it louder!
- Daha yüksek sesle.
Say it louder!
- Bağır! - Sen en iyisiydin!
Say it louder!
Daha sesli söyle!
You gotta say it louder.
Daha yüksek sesle söylemen lazım.
- Say it louder, Mike, so everyone can hear.
- Yüksek sesle söyle Mike, herkes duysun.
They say it louder.
Bunu bağırarak söylüyorlar.
Say it louder.
Yüksek sesle söyle.
You can say it louder, Marta.
Daha sesli söyleyebilirsin, Marta.
Say it louder.
Daha yüksek söyle.
- Say it louder please.
- Yüksek sesle lütfen.
Say it louder.
Daha sesli söyle.
What? Say it louder.
- Daha yüksek sesle.
Say it louder.
Daha yüksek.
Come on, say it louder.
- Daha yüksek sesle söyle.
- Say it louder.
- Biraz daha bağır.
Yes, action. Could you say it louder, please?
- Yüksek sesle söyler misin?
Can you say it louder and funnier?
Daha yüksek sesle ve daha komik bir şekilde söyleyebilir misin?
Say it louder.
Yüksek sesle.
- Say it louder.
- Daha yüksek.
Say it louder.
Daha yüksek sesle.
- Say it louder
- Daha sesli söyle.
Frak, say it louder, kid.
Daha yüksek sesle söyle, evlat.
- Frank, say it louder, kid.
Daha yüksek sesle söyle, evlat.
Say it a little louder.
Neden biraz daha yüksek sesle bağırmıyorsun?
- Pete, can you say it louder?
Pete, sesini aşçı bile duyuyor.
[Voices Echoing] THEN SAY IT EVEN LOUDER.
Daha yüksek sesle.
Oh, say it a little louder.
Oh, biraz daha yüksek sesle söyle.
It is not possible for me to say, " Speak louder.
Benim için, " Daha yüksek sesle konuş,
Say it a lot louder, so they can hear.
Daha yüksek sesle söyle ki, duyabilsinler.
You wanna say it a little louder?
Biraz daha bağırsaydın.
- I can say it louder!
Bunu yapabilirim.
Say it a little louder. The lady in the last row didn't hear you.
Biraz daha bağır, arka sıradaki yaşlı kadın seni duyamadı galiba.
Say it louder.
Biraz daha yüksek sesle söyle.
Say it! Louder!
Yüksek sesle söyle...
Now say it again, louder!
Şimdi daha sesli söyle.
Say it a bit louder, it's raining. - Plywood, Bhai.
Onlar, Raghu Shetty'in adamlarıymış.
Why don't you say it a little louder?
Neden biraz daha sesli söylemiyorsun?
- Say it again, louder.
- Tekrar, daha anlaşılır.
I don't know how to say it any fucking louder, Morrie.
Saçma. Ben.. ben sana kanamam dostum
Maybe you could say it a little bit louder next time?
Bir dahaki sefere daha yüksek sesle söyle istersen. Duymadılar.
- Say it louder.
- "Ben günahkârım."
- Say it louder.
- Yüksek sesle!
Say it louder!
Haykır!
- Say it! Louder!
Yüksek sesle!