English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Seen this

Seen this tradutor Turco

11,687 parallel translation
Hey, sorry, uh, sorry to bother you, but, um... have you seen this girl?
Merhaba, üzgünüm. Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Bu kızı gördünüz mü?
Yeah, have you, um, have you seen this girl?
Evet, acaba... Acaba bu kızı gördünüz mü?
They say this, they say that, but... As far as I know, not one soul has ever actually seen this dragon.
Onu söylerler, şunu söylerler ama bildiğim kadarıyla aslında bu ejderhayı bir kişinin bile görmüşlüğü yoktur.
I've never seen this part of the forest before.
Ormanın bu kısmını daha önce görmemiştim.
I don't think I've ever seen this much money in my whole life.
Hayatım boyunca bu kadar para görmedim.
We can go. We've seen this, right?
Bunu gördüğümüze göre, artık gidebilir miyiz?
Why haven't I seen this?
- Ben bunları neden görmedim?
I have never seen this structure.
Böyle bir yapı hiç görmemiştim.
It's not her getting into my head, have you ever seen this kind of cash before?
Onun kafama girdiği yok, daha önce hiç bu kadar nakit görmüş müydün?
I've never seen this before in my life.
- Bunu ilk kez görüyorum.
Have you ever seen this many?
Daha önce hiç bu kadar görmüş müydün?
Haven't seen this stuff in ages.
Uzun zamandır görmemiştim.
Everybody in the world has seen this.
Dünyadaki herkes bunu izledi.
We've seen this before from Owens.
Owens'ın bu tavırlarını daha önce de görmüştük.
Have you seen this before?
- Hiç böyle şey görmüş müydün?
I've seen this movie before.
Bu filmi daha önce gördüm.
I've never seen bras made of this fabric or design.
- Sen de futbol antrenmanına bu sefer sakın geç kalma. - Kalmam.
My father has seen fit to bless this day as you all bless us with your generosity.
Babam bu günü kutsamayı uygun gördü. Sizinde bizi cömertliğinizle kutsadığınız gibi.
This used to be a garden like you've never seen.
Burası eskiden görebileceğin en muhteşem bahçe idi.
I've known Cassie my whole life, and I've never seen her this scared.
Kendimi bildim bileli Cassie'yi tanırım ve bu kadar korktuğunu görmedim.
Open this if you have to, but I've seen what's inside, and I wouldn't, if I were you.
Gerekirse bunu aç ama içindekileri gördüm. Yerinde olsam açmazdım.
We've seen him do this.
Bunu yaptığını görmüştük.
HAVE YOU SEEN ANYTHING LIKE THIS BEFORE?
DAHA ÖNCE BÖYLE BİRŞEY GÖRMÜŞ MÜYDÜN?
Now, I know you and your daddy ain't seen eye to eye, but I don't have to listen to that kind of talk this morning.
Babanla farklı olduğunuzu biliyorum ama bu sabah böyle şeyler dinlemek zorunda değilim.
- You haven't seen anything like this guy.
- Bu adam gibi bir şey görmedin.
Have you seen the people in this place?
Buradaki insanları gördün mü?
I've seen donkeys with three legs move faster than this ass.
Üç bacaklı bir eşeğin bile bunu daha hızlı yaptığını gördüm.
Boy, I've... I've never seen anything like this.
Daha önce hiç böyle bir şey görmedim.
I haven't seen him this pissed in a long time.
Uzun zamandır bu kadar kızdığını görmemiştim.
I've never seen a device locked this tight.
Bunun kadar sıkı kilitlenmiş bir cihaz görmedim.
Never seen no speed limit on this road, sheriff kilbaught, so I...
Yolda hiç hız tabelası göremedim Şerif Killbaught. Ben de...
You ever seen anything like this?
Böyle bir şey görmüş müydün hiç?
If Superman was not involved, If he's got nothing to hide, then why hasn't he been seen since the day of this tragedy?
Eğer Superman işi içinde değilse, saklayacak bir şeyi yoksa o halde neden facia gününden beri ortalıkta görünmedi?
In my years, I've seen a lot in this jungle.
Hayatım boyunca bu ormanda birçok şey gördüm.
Tell this gentleman what you've seen.
Bu beyendiye gördüklerini anlat.
Told you you've never seen anything like this.
Hiç böyle bir şey görmediğini söylemiştim.
Now unfortunately you have seen far too much, so if you wouldn't mind... if you just stand there, this will be over in a jiffy.
Şimdi ne yazık ki çok fazla şey gördün, o yüzden kusura bakmazsan.. ve şurada durursan, hemen bitecek.
This summer has seen a 24 % increase in shootings over the last year.
Bu yaz, geçen yıla göre çatışmalarda % 24 artış oldu.
This must be seen as the impartial will of the Prefect.
Bu, Vali'nin tarafsız isteği olarak görülmeli.
I've seen something like this before about 15 years back.
15 yıl kadar önce böyle bir şey görmüştüm.
- You know, maybe Gabriel knows a guy someone who's seen something like this before.
Belki Gabriel daha önce böyle bir şey görmüş birini tanıyordur.
- Yeah, I don't think anyone's seen something like this before.
Hayır. Daha önce birinin böyle bir şey gördüğünü sanmıyorum.
Never seen it like this.
Onu hiç böyle görmemiştim.
I've never seen another mutant in this town.
Bu şehirde ilk defa başka bir mutant görüyorum.
If you want to be seen, O'Malley, this is not the best way.
Eğer görülmek istiyorsan O'Malley, bu doğru şekil değil.
I personally guarantee by the end of this month this show is going to be the biggest hit this city has ever seen!
Sana kişisel garantimi veriyorum, bu gösteri bu şehrin gördüğü en ses getiren gösteri olacak!
Some say he's the worst showman this city's ever seen.
Bazıları onun şehrin gördüğü en rezil şovmen olduğunu söylüyordu.
We've seen you three times this month.
Bu ay 3 kere gördük seni.
I've seen something like this before.
Daha önce böyle bir şey gördüm.
Roy, I've seen you with some long in the tooth ladies, but this one here takes the cake.
Roy, seni uzun dişli hanımlarla görmüştüm, ama rekor bunda.
Have you ever in your life seen anyone get out of shit like this, no matter how many hostages they've taken?
Kaç rehine alırlarsa alsınlar, sen hiç hayatında böyle boktan bir şey gördün mü?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]