Sex tradutor Turco
44,163 parallel translation
Aspects of the study may benefit personal desires of mine, but the fact remains, according to this at least, if I was doing less laundry and less dishes, we would be having more sex.
Arastirma sonuçlari kisisel zevklerime hitap ediyor olabilir ama buna göre söyle bir gerçek var ki daha az çamasir ve bulasik yikasam daha çok sevisirdik.
- See, that's not about sex.
- Mesele seks degil. - Evet.
- Yeah. - That is- - It's true, it's not about sex.
- Dogru, mesele seks degil.
She's happier, but less likely to want to have sex.
Daha mutlu ama daha az sevismek istiyor.
What I want to know is the reason that I don't want to have sex.
Neden sevismek istemedigimi ögrenmek istiyorum.
I think, you know, I think anytime when you have a marriage when you have someone who's staying in the arts and someone who's kind of firmly rooted... in the corporate community, you're always gonna have that battle of imbalance, I think, no matter what the sex.
Bence bir evlilikte bir taraf sanata bagli kalmissa ve diger taraf kurumsal çalisma ortaminda saglam bir yer edinmisse cinsiyetleri ne olursa olsun bu dengesizlik çatismasi hep olur.
- Not like sex stuff, but like- - - That's-
- Seks olayi degil, ama...
I think sometimes- - [Andrew] I still have sex with my ex.
- Ben hâlâ eski sevgilimle sevisiyorum.
- Having sex on this couch.
- Bu kanepe de sevişmek.
No, I'm, um... I'm looking for a good couch sex song.
Hayı, güzel bir kanepede seks müziği arıyorum.
It's obvious you're not gonna be able to relax and have sex with me on this couch until we go and see for ourselves that he's okay.
Besbelli onun iyi olduğunu gidip görene kadar bu kanepede benimle seks yapamayacaksın.
couch check on the rain sex.
kanepede ıslak sekse göz atacağız.
"Couch sex on the rain..." I'm wasted!
"Kanepede ıslak seks.." İsraf ettim!
I think that's all the things a robot can have sex with, right?
Sanırım tüm bunlar bir robotla seks yapman gibi değil mi?
I was not about to start having sex with Meka-Zorn.
Meka-Zorn ile seks yapmaya başlamak üzere değildim.
He called sex "making tacos."
Sekse, "tako yapmak" diyordu.
Oh, his partners, whoever he competes with in this sex business of his that I'm not supposed to know anything about, whoever tried to kill him.
Ortakları hakkında herhangi bir şey öğrenmemem gereken seks işinde rekabet ettiği birileri. Onu öldürmeye çalışan her kimse.
He'd told her he was gonna help her get clean, but he took her back to the Bay Area, and then, when he got there, he just wanted her for some kind of sex slave.
Ona, iyileşmesinde yardımcı olacağını söylemiş ama onu Bay Area'ya geri götürmüş ve oraya gittiğinde adam kadından bir tür seks kölesi olmasını istemiş.
You promised me if we had sex this morning, you wouldn't get riled up. Sex was great.
Eğer bu sabah sevişirsek sinirlenmeyeceğine söz vermiştin.
Next thing I knew, I was saying the words "phone" and "sex" and now she expects phone sex.
Sonra bir baktım, "telefon" ve "seks" kelimelerini söylüyorum ve şimdi benden telefon seksi yapmamı bekliyor.
Phone sex is old school.
Telefon seksi eski usuldür.
Video sex, Nick.
- Video seksi, Nick.
- Video sex?
Evet. - Video seks?
Can I, uh, practice some sex talk I've been working on?
Üzerinde çalıştığım seks konuşmasının pratiğini yapabilir miyim?
I want to do sex with you over this video thing.
Seninle video şeyi üzerinden seks yapmak istiyorum.
Reagan still wants to have phone sex with me, and I just panic-ordered $ 200 worth of Chinese food. You know what, man?
Reagan hala benimle telefonda seks yapmak istiyor ve daha yeni panikle 200 dolarlık Çin yemeği siparişi verdim.
Winston, if I had any style, I would call my girlfriend instead of using my best friend's electronic sex shed.
Winston eğer bir tarzım olsaydı, en iyi arkadaşımın elektronik seks kulübesini kullanmak yerine, kız arkadaşımı arardım.
You said you wanted phone sex, so, here you go.
Telefon seksi istediğin söylemiştin, işte başlıyoruz.
- We're about to do phone sex, and... - I'm walking out...
- Telefonda seks yapacağız, o yüzden...
Please don't have sex with Matt Bishop.
Lütfen, Matt Bishop'la sevişeyim falan deme.
With you having sex with my brother.
- Neye bir şey demezsin? - Kardeşimle sevişmene.
I'm not going to have sex with your brother. Oh. You are filthy.
- Kardeşinle sevişmeyeceğim.
They own a batik sex shop.
Butik erotik dükkanları var.
We're not having sex, this is a flogging session.
Biz seks yapmıyoruz, bu bir kamçı seansı.
Okay, you guys had sex one whole time.
Oldu. Bunca zaman bir kere seks yaptınız.
Are we being silly not finding out the sex?
Cinsiyetini öğrenmemekle aptallık mı ediyoruz?
So you know the sex of our baby, and we don't? !
Yani sen bebeğimizin cinsiyetini biliyorsun ama biz bilmiyoruz.
Ugh. Can we just have sex?
Sadece seks yapsak olmaz mı?
Once you see my sweet moves, sex is inevitable.
Güzelim hareketlerimi gördün mü seks kaçınılmaz zaten.
Lots of men can have sex.
Birçok erkek seks yapabilir.
I am not having sex with your brother just so you can have a chat with this guy. You obviously like him.
Sırf sen bu adamla sohbet edeceksin diye kardeşinle sevişmeyeceğim.
It's foxes. Foxes having sex.
Çiftleşen tilkiler.
Your brother's expecting to have sex with me.
- Kardeşin benimle sevişmeyi bekliyordur.
No, she went home, so you won't be getting any sex.
Hayır, evine gitti, yani sevişmeyeceksin.
- Should we have sex?
- Seks mi yapsak? Ne?
I mean, no. - No, things aren't weird, or no to the sex?
İşlerin garip olmasına mı yoksa sekse mi hayır dedin?
Aly and I figured out how many times we would have had sex since we've been apart, and it's a whole bunch.
Aly ve ben ayrı kaldığımız zamandan beri ne kadar seks yapabileceğimizi hesapladık ve bu çok fazla ediyor.
His hip surgeon has okayed him for sex, but he hasn't okayed himself.
Kalça cerrahı, onun seks yapmasını onayladı ama o kendisini onaylamadı.
Eh? This is how you do phone sex?
- Böyle mi telefonda seks yapıyorsun?
Here's your phone sex.
İşte telefon seksin.
- Oh. - Beep-beep. People about to have sex coming through.
- Seks yapacak insanlar geçiyor.