So far so good tradutor Turco
829 parallel translation
So far so good.
Şu ana kadar çok iyi.
Well, so far so good.
Şimdiye kadar çok iyiydi.
So far so good.
Şimdiye kadar her şey yolunda.
So far so good.
Şimdilik iyi gidiyor.
It isn't as we've done any good since we're here so far.
Burayageldiğimizden beri hiç faydalı olamadık.
So far, so good But the rest bothers me
Buraya kadar iyi. Ama kalan kısmı canımı sıkıyor.
I've done pretty good so far.
Şimdiye kadar iyi idare ettik.
Perhaps, but so far he's made good his boasts.
Belki de. Ama şimdiye dek övünmekte haklıydı.
She is our only good lead, so far.
Şu ana kadarki en iyi ip ucumuz.
So far, so good.
Şimdiye kadar iyi gitti.
That's as good as a fingerprint, so far as the car's concerned.
Söz konusu bir araba olunca bu, parmak izi kadar...
But I felt so good, so far away.
Ama çok iyi geldi, kendimi çok uzaklarda hissettim.
- Nothing good so far.
- Şu ana kadar bir şey yok.
Good weather or bad, neither one lasts forever. Could this calm sea be the same one that swept'Ntoni's boat so far out?
Fırtına sonrası açan güneş deniz masum gibi ve sakin.
So far, so good.
Evet, buraya kadar iyiydi.
- So far, so good.
- Şimdilik iyi.
After the last time, after you left, I took a long look at you and I decided, so far, no good.
Son gidişinden sonra sana uzun uzun baktım ve karar verdim, şu ana dek yürümüyor.
So far, so good, señor.
Şimdilik her şey yolunda, bayım.
Very good, so far as I know.
Çok kibar, bildiğim kadarıyla.
Colonel, so far, you have been a rude military... but here, in the Court, where the good manners prevail... and you should learn them.
Binbaşım, saray adetlerine alışmanız gerek. Şimdiye dek, kıtada askerlik yaptınız. Burada ise Saray Kaideleri var.
So far, so good.
Buraya kadar iyiydi.
- So far, so good.
- Şimdilik fena değil.
Well, so far, so good.
Şu ana dek iyi.
- You're makin'it up pretty good so far.
- Öyle mi? Şimdiye dek görmedim.
As he was falling, people on each floor heard him say "So far, so good."
Düşerken, her kattaki insanlar onun "Buraya kadar iyi" dediğini duymuş.
So far, so good!
Buraya kadar iyi.
So far I'd say she was in good physical health.
Şunu diyebilirm ki fiziksel olarak bir şeyi yok.
- So far, so good.
- Üç aşağı beş yukarı.
So far, so good.
Şimdilik iyi.
- So far, so good.
- Şu ana kadar her şey yolunda.
Well, everything looks good so far. Polls say you're a shoo-in.
Pugsley!
You've been doing a good job with him so far.
Şimdiye kadar iyi iş çıkardın.
IAN : So far, so good.
Buraya kadar çok iyi.
After what we've seen so far, he'd better be good.
Şimdiye kadar gördüklerimizden sonra umarım iyi çıkar.
Well, my dear, so far, so good.
Canım, şimdiye kadar, çok iyi.
So far, so good.
Şu ana kadar her şey yolunda.
So far, so good.
Çok uzak çok iyi.
Like you say, so far, so good.
Aynen söylediğin gibi, çok iyi, çok iyi.
So far, you've had it pretty good.
Şu ana kadar oldukça iyi iş çıkardın.
- So far, so good.
- Şimdilik her şey yolunda.
So far, so good, major.
Buraya kadar iyi gitti.
So far, so good.
Şimdilik herşey yolunda.
So far, so good.
Gayet iyi gidiyoruz.
- So far, so good.
- Şimdilik gayet iyi.
So far, so good.
- Evet. Nasıl gidiyor?
So far, so good.
Buraya kadar iyiydin.
So far, so good.
Buraya kadar işler yolunda.
So far, so good.
Şimdilik iyi gidiyorsun.
So far, so good?
İyi idare ediyoruz, ha?
So far, so good.
Buraya kadar her şey yolundaydı.
( narrator ) So far, so good.
Buraya kadar her şey iyi gidiyordu.
so far 1631
so far away 29
so good 651
so good to see you 177
so goodbye 23
so good night 24
so good to see you again 29
so good luck 40
so good luck with that 17
so fast 94
so far away 29
so good 651
so good to see you 177
so goodbye 23
so good night 24
so good to see you again 29
so good luck 40
so good luck with that 17
so fast 94