English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Some kind of monster

Some kind of monster tradutor Turco

135 parallel translation
- Sounds like some kind of monster.
- Bir cins canavarmış gibi görünüyor.
You're no human sure, you're some kind of monster.
Sen, insan değilsin, eminim, sen, bir çeşit canavarsn.
You're not even human, you're some kind of monster.
Hatta insan değilsin bir tür canavarsın.
Some kind of monster.
Bir tür canavar.
Well, what if it's some kind of monster?
Ya bir tür canavarsa.
Yeah, what if it's some kind of monster?
Canavar mı?
- He's some kind of monster.
- Bir çeşit canavar haline geldi.
Now, if there's some kind of monster in here... Howard this is crazy!
Burada bir çeşit yaratık var ve bu çılgınca!
I expect you boys thought I was some kind of monster myself?
Sanırım siz çocuklar benim de bir çeşit canavar olduğumu sanıyordunuz?
Captain, I understand that this nebula we've discovered is some kind of monster?
Kaptan, sizi anlıyorum, keşif ettiğiniz bu nebula bir çeşit canavar mı?
This guy's definitely some kind of monster.
Bu adam mutlaka bir çeşit canavar olmalı.
I thought he would be some kind of monster, even with horns growing out of his head.
Bir tür canavar olacağını zannetmiştim, hatta başından çıkan boynuzlar bile.
"Then the room got all smoky and I saw some kind of monster."
Sonra oda dumanla doldu ve bir tür canavar gördüm.
What am I, some kind of monster?
Neyim ben? Bir çeşit canavar mı?
Is it true you're going to look for some kind of monster in Black Lake?
Kara Göl'e canavar görmeye gittiğiniz doğru mu?
It was some kind of monster.
- Hayır. Bir çeşit canavardı.
That creepy demon woman's conjuring some kind of monster.
O ürkünç iblis kadın bir canavar yaratmaya çalışıyor.
They talk about some kind of monster in the glass blazery.
Cam atölyesindeki bir tür canavardan söz ediyorlar.
- He must be some kind of monster.
- Canavarın teki olmalı.
Maybe it's magic or contains some kind of monster.
Belki sihir ya da bir kaç kocaman canavar olabilir.
According to your ex-wife, you're some kind of monster... threatening her life, setting her car on fire in Boston, breaking and entering in Chicago, showing up at your kid's school in Portland...
Eski karının dediğine göre bir canavarmışsın. Onu öldürmekle tehdit edip Boston'da arabasını yakmışsın. Şikago'da evine girmişsin.
What do you mean? That Gary dude says ther's some kind of monster in the woods, or something like that.
Şu Gary dostumuz ormanda bir takım yaratıklar filan olduğunu söylüyor.
That boy did use alchemy, but he's still some kind of monster.
O ise simya yapabiliyordu, Yapabiliyordu çünkü o bir canavar.
Guess you're some kind of monster expert too.
Galiba canavar uzmanı gibi bir şeysin.
That girl, she's some kind of monster.
O kız, bir çeşit canavar o.
So, I mean, some kind of monster.
Yani, bir tür canavar.
Some kind of monster?
Bir tür canavar mı?
- Some kind of monster.
- Bir tür canavar.
Some kind of monster
Bir tür canavar
Some kind of monster intelligence gathering program.
Bir çeşit çok kapsamlı istihbarat toplama programı.
Oh, that's right, some kind of monster!
Bu doğru, bir çeşit canavar.
Some kind of monster
Canavarın biri olabilir.
It was some kind of monster.
Bir tür canavardı.
That would make me some kind of monster, wouldn't it?
Bu canavarlık olur değil mi?
He had to be some kind of monster.
Bir tür yaratık olmalıydı.
I've built you up into some kind of a Frankenstein monster.
Seni bir Frankenstein canavarına dönüştürdüm.
For one thing, he thinks JJ is some kind of a monster.
Her şeyden önce, JJ'in bir çeşit canavar olduğunu düşünüyor.
It could have been a dragon, a water buffalo, or maybe some kind of flying monster.
Ejderha, manda ya da bir tür kanatlı canavar da olabilirdi.
It's some kind of monster.
Bir tür canavar.
It's like all the horrible acts that humans are capable of somehow gave birth to some kind of... human monster.
Sanki insanların yapabileceği tüm kötü şeyler canavar ruhlu bir insanda ortaya çıkmış gibiydi.
It's like all of the horrible acts that humans are capable of somehow gave birth to some kind of human... monster.
Sanki insanların yapabileceği tüm kötü şeyler canavar ruhlu bir insanda ortaya çıkmış gibiydi.
He had some kind of a poison inside him driving him mad... a poisonous hatred that consumed his heart and flesh... and turned him into a demon monster.
İçinde onu delirten bir zehir varmış. Kalbi ve vücudunu tüketen zehir onu şeytani bir canavara döndürmüş.
I'll have you know I was just accosted by some kind of, um... locker monster.
Bilgin olsun, bir tür dolap canavarının saldırısına uğradım.
Some kind of three-legged monster, right?
Anladım.
Stagg made some kind of synthetic monster.
Stagg bir tür sentetik canavar yarattı.
He's with some weird half-breed chick. Looks like a leech, a bleeder, some kind of two-faced monster,
Bir sülüğe, kan emiciye, iki yüzlü bir canavara benziyor.
And that makes me some kind of a monster?
Bu beni bir canavar mı yapıyor?
Crazy scientist turns himself into some kind of a monster.
Çılgın bilim adamı kendini bir tür canavara dönüştürdü.
Next thing you know, they think they're looking at some kind of goddamn monster, like they're looking at, uh, King Kong, and they start throwing shit at you.
Sonrasında bildiğin tek şey, lanet olası kocaman bir canavara baktıklarını sanıyorlar, sanki King Kong'a bakıyorlarmış gibi, ve sana pislik atmaya başlıyorlar.
He wants to lock me in the attic like I'm some kind of disgusting monster.
Kimmy, iğrenç bir canavar gibi göründüğüm için beni çatı katına kilitlemek istedi.
Are you hoping some other kind of monster will come along and give you a ride home?
Başka nasıl bir yaratığın gelip seni eve götürmesini isterdin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]