English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Southwest corner

Southwest corner tradutor Turco

94 parallel translation
The southwest corner of the exercise yard.
Egzersiz avlusunun güney batı köşesinden.
- Third floor, southwest corner.
- Üçüncü kat, güneybatı köşe. Vay canına.
Park bench, southwest corner.
Park bankı, güneybatı köşesi.
Movement in the southwest corner of the warehouse.
Deponun güneybatı köşesinde birieri var.
Sky Two, fire escape, southwest corner.
Hava gücü 2 güney köşesine bak.
We're on the southwest corner.
Güneybatıdayız.
All right, he's at the southwest corner of Lakeville and Beverly. I looked it up.
Lakeville ve Beverly'nin güneybatısında.
Start at the southwest corner of Riverside Park.
Riverside Parkı'nın güneyinden gir.
I need a check-by in the southwest corner, over.
Güneybatı köşesine bir devriye arabası istiyorum.
I placed our largest, the 18-pounder, on the southwest corner, so it fronts the town.
En büyük topumuz olan 8 kiloluğu güneybatı köşesine koydum.
The southwest corner is secure.
- Güneydoğu köşesi güvenli.
I'm at the southwest corner, Kirk.
- Ben güneydoğu köşedeyim Kirk.
Southwest corner of the Montecito and northwest corner.
Montecito'nun güneybatı ve kuzeybatı köşeleri.
Directly ahead of you, near the southwest corner, is the first entrance.
Tam önünüzde, güneybatı tarafındaki köşede, ilk giriş kapısı var.
All right, third floor, southwest corner. That's where we are.
Pekâlâ, bulunduğumuz yer üçüncü kat, güney batı köşesi.
Please document that I am transporting all casings recovered from the pool area to the southwest corner of the lab.
Havuz çevresinde bulunan bütün boş kovanları laboratuvarın güneybatısına taşıdığımı not et lütfen.
Meet me at the southwest corner of Beacon and 64th street at 3 : 30.
Fener ve 64. sokağın güneybatı köşesinde 15 : 30'da benimle buluş.
Tonight, the flames are lighting the sky above the whole southwest corner of the city.
Bu gece, şehrin güneybatı tarafındaki alevler, gökyüzünü aydınlatıyor.
I'm on the southwest corner.
Güneybatı köşesindeyim.
If you want to find out, there is a bronze statue of a mammoth at the southwest corner of Ebert Park.
Öğrenmek istiyorsanız, Ebert Parkı'nın güneybatı köşesinde - bronz bir mamut heykeli var.
Southwest corner.
Güneybatı koridorunda.
In the remote southwest corner of China a celebration is about to take place.
Çin'in güney batısındaki uzak köşelerden birinde bir kutlama başlamak üzere.
Come to the southwest corner of the first floor.
İlk katta güneybatı köşesine gel.
It said go straight, southwest corner.
Güneybatı sınırına gitmemizi.
Southwest corner. Target is wearing a red shirt and shoulder bag.
Kuzeybatı köşesinde ; hedef, kırmızı tişört giymiş ve sırt çantası taşıyor.
All officers to the southwest corner, now.
Herkes güneybatı köşesine.
Guards handcuffed in the southwest corner.
- Gardiyanlar kelepçeli halde güneybatı köşesinde.
Everybody stop what they're doing and meet me at the southwest corner now.
Hemen geleceğim. Ne oldu, tatlım?
From there, proceed to the... to the pay phone on the southwest corner of 6th and 47th Street and await a call with further instructions.
Oradan, güneybatıdaki 6. ve 47. sokakların köşesindeki telefon kulübesine gideceksin ve sonraki talimatları almak için telefon bekleyeceksin.
And according to Victor Emparo's account, he was turning right from the southwest corner.
Victor Emparo'nun söylediğine göre güneybatı köşesinden sağa dönüyormuş.
Say the southwest corner is clear.
Güneybatı noktasının güvenli olduğunu söyle.
This is Cole Ortiz in the southwest corner of the building.
Ben Cole Ortiz binanın güneybatı köşesindeyim.
According to the schematic, there's an enclosed room at the southwest corner of the building.
Planlara göre, binanın güneybatısında kapalı bir oda var.
The southwest corner of the basement where the old generator is installed was sealed off.
Eski jeneratörün kurulu olduğu bodrumun güneybatı köşesi mühürlü.
The southwest corner.
Güneybati kösesinde. Oraya git.
Okay, Agent Anderson... Go to the southwest corner. I'll guide you from there.
Evet, Ajan Anderson Güneybatı köşesine gidin.
I'm at the southwest corner.
Güneybatı köşesindeyim.
Hunt is calling from a building on the southwest corner of the square.
Hunt meydanın Güneybatı köşesinde ki binadan arıyor.
He's got Sam in the tower in the southwest corner of the square.
Sam'i meydanın Güneybatı köşesinde ki binada tutuyor.
Okay, meet me at the Tijuanas Market, the southwest corner at 3 : 00.
- Tijuana Pazarı'nda buluşalım. Güney batıya denk düşüyor. Saat 3'te orada ol.
Tenth floor, southwest corner unit.
Güneybatı köşesi.
One at the southwest corner, one at the northwest corner, And the other to the front.
Biriniz güneybatı köşesine, diğeri kuzeybatı köşesine ve üçüncünüz de önde olacak.
Subjects are in the southwest corner, out of line of the door.
Zanlılar odanın güneydoğu kısmında. Kapı istikametinden uzaktalar.
498 Wall Street, southwest corner.
498. Cadde ve Wall Street'in güneybatı köşesindeki binada.
Southwest corner service door.
Güneybatı köşesindeki servis kapısı.
Rendezvous southwest corner, 60 seconds.
Güneybatı köşesinde buluşalım, 60 saniye.
Ambulance to the southwest corner of LaSalle and Van Buren.
LaSalle ve Van Buren'in güneybatısına bir ambulans.
Southwest corner.
Caddenin güney batıdaki köşesi.
So the cab was one block catty-corner southwest?
Yani taksi sokağın güneybatı çaprazına mıydı?
Probably the southwest corner of the building.
Muhtemelen binanın güneybatı kısmında.
in Russia's southwest corner is a land where every animal lives on the edge and danger is never far behind. NARRATOR :
Rusya'nın uzak doğusunda cennet ile cehennemin çarpıştığı uzak bir diyar vardır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]