Starboard side tradutor Turco
155 parallel translation
Replace them with two from the starboard side.
Onları sancak tarafındaki diğer iki topla değiştir.
Claim that starboard side.
- Güverteyi boşaltın.
I have to go to the starboard side to see the Marconi aerial. Good afternoon, sir.
İyi günler, efendim.
Take your men down the starboard side!
Adamlarını aşağı götür!
- Stand by to stream starboard side.
- Sancak tarafı için hazırlanın.
I hope you don't mind, but I've stationed my men along your starboard side.
Umarım sakıncası yoktur, adamlarımı sancak güvertesine yerleştirdim.
There's a new porthole on the starboard side. The electric eye went right through.
Ve sancak tarafında yeni bir kapı var.
High-speed propeller effect, all on starboard side.
Tüm sancakta yüksek hızlı uskur sesleri!
Akikaze moving up starboard side of burning freighter.
Akikaze yanan şilebin sancak kısmından bize doğru geliyor.
Moored starboard side to Machina Wharf. Cavite Navy Yard... Philippine Islands, for provisions and fuel.
Erzak ve yakıt ikmali için Filipin Adaları'ndan Cative'deki Machina iskelesine sancak tarafından bağlandık.
- on the starboard side seems a bit noisy. - Oh?
- Sancak kısmında çatlama sesleri geliyor - ha?
It's aft on the starboard side.
Kıçta sancak tarafında.
Smoke and fire from starboard side!
Sancak tarafında duman ve ateş!
Engineering, cut power on starboard side. Maintain until further orders.
Makine dairesi, bir dahaki emre kadar sancak tarafının gücünü kapat.
Starboard side, stand up.
Sancak tarafı, ayağa kalk.
Directly behind you and on your starboard side.
Tam arkanda, sancak tarafında.
Present course will bring it across our starboard side, sir.
Şu anki rota onu sancak tarafımıza getirecek.
They're passing our starboard side and maneuvering in front of us. Switching to forward scanner.
Sancak tarafımızdan geçiyorlar ve önümüze ilerliyorlar.
We tracked a bunch of cargo modules, probably off your starboard side.
Bir kargo modül grubunu tespit ettik,.. ... büyük olasılıkla senin sancak tarafının dışında,..
Wounded on the starboard side.
Hasar sancak tarafında.
Bowers will have the cabin opposite, on the starboard side.
Bowers iskele tarafındaki kamaraya yerleşecek.
Accordingly, all the activity is centred on the starboard side of the boat.
Bütün hareket teknenin sancak tarafında yaşanıyordu.
Go up and forward on your starboard side, down and aft on your port side.
Yukarı çıkın ve sancak tarafına yönelin, ya da aşağı ve iskele tarafına yönelin.
Starboard side.
Sancak tarafı.
It must be on the starboard side.
O sancak tarafında olmalı.
- We got a gunboat on our starboard side!
- Sancak tarafında bir hücum botu var!
Starboard side, right now.
Sancak tarafına. Hemen.
" Twenty degrees off the starboard side.
" 20 derece yıldız tarafında.
Baby, starboard side.
Bebek iskele tarafında.
Authorities say that when engineers tried to start the ship's generator the fuel vapors ignited, causing a fire below deck on the starboard side.
Mühendisler geminin jeneratörünü çalıştırmayı denerken petrol gazı alev alınca sancak tarafında yangın çıktı.
Starboard side!
Sancak tarafına!
The computer told me I'd find you on Deck 1 1, Section 4B, starboard side and, sure enough, here you are.
Bilgisayar bana, sizin sancak tarafta Güverte 11, bölüm 4B'de olduğunuzu söyledi, ve işte buradasınız.
a mid-section starboard side.
Orta koltuklardan biri sağ taraf.
She hits the'berg on the starboard side.
Buzdağına sancak tarafından çarpıyor.
She's not on the starboard side, either.
Sancak tarafında da yok.
Starboard side!
Sancak tarafında!
Port side stick, starboard side stick, move fast and clear those murder holes.
İskele grubu, hazır ol! Sancak grubu, hazır ol! Hızlı davranın ve şu havan yuvalarını temizleyin!
Starboard side aft.
Sancak tarafı, kıçta.
Starboard side!
Sağ tarafa!
We've got a flameout on the starboard side as well.
Sağ motorun ateşlemesi durdu.
They put one on each port and starboard side until the lead plane had sufficient run for his takeoff.
İskele ve sancak tarafına teker teker yerleştirildiler, ta ki lider uçağa kalkış için yeterince yer açılana kadar.
I can see... starboard side...
Görüyorum en alt güvertenin sancak tarafında...
She's half-blind on her starboard side.
Onun sancak tarafı yarım kördür
On your starboard side!
Sancak tarafında!
Well Jim we think we're coming in on the starboard side over.
Peki Jim, biz geminin sancak tarafına geldiğimizi düşünüyoruz.
On the starboard side a shell hole near Karl's office looked as if it might be just big enough to get inside.
Sancak tarafının yanında, Karl'ın odasının yanında içeri girilebilecek kadar geniş bir mermi yarası var.
Approaching from the starboard side the sub crew is surprised to find the bridge and conning tower almost intact.
Sancak tarafından yaklaşan denizaltı mürettebatı, kaptan köşkünün neredeyse el değmemiş olduğunu gördüler.
You're just gonna unzip that starboard wing... lift it up all the way over from the other side and tack it on to this port boom.
Eğer kuyruğu sancaktan ayırırsan... Havalandığımız zaman yol boyunca bunu havada tutmamız gerekecek. Aksi halde iskelemiz kırılacak
... blood on sheets and pillows on both starboard and port side racks. And on the mirror too.
... çarşaflarda ve yastıklarda da kan izleri var ana kamarada, iskele tarafındaki kamaranın raflarında da...
Mustang, starboard side.
Kırmızı Kuyruklu Mustang, sancak tarafı.
Shouldn't that starboard ridge be on our port side?
Şu sağ kanadımızdaki sınırın sol kanadımızda olması gerekmiyor muydu?