English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ T ] / Take them back

Take them back tradutor Turco

840 parallel translation
I give up a lot of things, but I take them back.
Pek çok şeyi bıraktım, ama tekrar başlıyorum.
- Take them back.
- Onu geri götür.
Because the man at the aquarium said that he wouldn't take them back.
Çünkü akvaryumdaki adam onları geri almayacağını söyledi.
And if you should change your mind, let us say, within the next two years... I will only be too glad to take them back.
Fikrinizi değiştirirseniz, diyelim iki sene içinde memnuniyetle geri alırım.
If you aren't satisfied, I'll make it up to you, but don't make me take them back.
Memnun kalmazsanız telafi ederim ama lütfen iade etmeyin.
- They've got to take them back. - Oh, a mad race, the English.
- Ah, siz İngilizler ne çılgınsınız.
We'll take them back with us and let the Colonel put them through the mangle.
Onları beraberimizde götürüp Albayın konuşturmasına izin veririz.
No, we just take them back because our religion tells us to.
Onları tekrar aramıza alırız, çünkü dinimiz böyle söylüyor.
Take them back up the line.
Onları hattın gerisine götürün.
Facts that'll take them back to the day you killed Gert.
Bunlar polisi Gert'i öldürdüğün güne götürecek.
Fine, I'll take them back
Tamam, onları geri alıyorum.
Take them back to him.
Ona geri götür.
Will you take them back and keep them somewhere cool?
Bunları alıp serin bir yerde saklayabilir misin?
I'll take them back back to their families.
Götüreceğim onları ailelerine geri götürüyorum.
We won't let you take them back.
Kızları götürmene izin vermiyoruz..
Their trucks are coming tomorrow to take them back to McKay.
Kamyonları yarın onları alıp McKay'e götürecek.
Okay, take them back to the mine.
Onları madene götür.
Take them back to her
Onları çabuk geri götür.
- Take them back to base, Captain.
- Onları üsse götür Yüzbaşı.
Take them back to prison.
Bunları hapse geri atın.
- You're not kidding they'll take them back.
Senin için paketleyeyim.
Lock them 2 up. I'll take them back in the morning in the wagons.
yarın onları araba ile getiririm.
If they won't return them voluntarily, we shall take them back by force.
Kendi iradeleriyle razı olmazlarsa, güç kullanarak razı ederiz.
Take them back and warm them up.
Geri götür ve ısıt onları.
If you ever say them, I'll never let you take them back.
Sen söyleyecek olsan, geri almana asla izin vermezdim.
- Take them back to town.
- Kasabaya geri götür.
It'll take three years with the best of care to get them back in shape.
Tekrar forma girmelerine en iyi bakımla üç yıl lazım.
They load it on the elephants and take it back with them.
Onları fillere yükleyip geri götürecekler.
- No, you don't. Pop, take them to Schmidt's and have them back in five minutes.
Pop, bunu Schmidt'e götürüp beş dakika içinde geri getir.
I'll never let them take you back.
Seni tekrar almalarýna asla izin vermem.
You know them cuss words I told you to take out? Put'em back in.
Çıkar dediğim küfürler vardı ya, geri koy.
If only one of them is alive, we'll take that one back to England... no matter who tries to stand in our way.
Bir kişi bile hayatta kalmışsa onu İngiltere'ye geri götüreceğiz. Kimse buna engel olamaz.
Better take them in the back door, Sheriff.
Onları arkadan geçirelim Şerif.
But if I have to take any more of that, I shall go immediately back to them.
Ama bir daha bu şekilde muamele görürsem, acilen ötekilerine geri dönmem gerekir.
Take these to the back room, pick up the wire flimsies and bring them.
Bunları arka odaya götür, gelen telgrafları al ve bana getir.
Let me take him back to them.
Onlara geri götüreyim onu.
Hire a moving van to take things out, then bring them back when it's over.
Eşyalarınızı kaldırması için bir kamyon kiralayın resepsiyon bittiğinde de onları geri getirtin.
Let's get back to the sheep and we'll take them in.
Şimdi koyunlara dönüp, onları getirelim.
I'll take care of them Cleggses if you'll just back my play.
Sen sadece benim arkamı kolla, Cleggler'i ben hallederim.
- If anyone calls while I'm bathing... take the number, tell them I'll call right back.
Ben banyoda iken arayan olursa, numarayı al ve arayacığımı söyle.
So may I suggest - and I hope you'll heed my suggestion - that you take these back to my jeweler and advise him how much to charge me for them.
O halde benim tavsiyem -... umarım tavsiyeme kulak verip bunları kuyumcuma geri götürür ve ne kadar ödemem gerektiğini ona bildirirsiniz.
Make them take us back.
Kaçırıldık! - Bizi geri götürsünler.
- Take up on them back stays.
- Gelenler var, kendinize çeki düzen verin.
And you better take these other articles back to wherever you found them.
Ve diğer şeyleri de aldığın yerlere koyarsan iyi olur.
I take it all back about his being a "love them and leave them" boy.
Onun bir "sev ve terk et" adamı olması hakkındaki tüm imalarımı geri alıyorum.
I'd take them both back to Paley.
İkisini de Pawley'a götürürüm.
Take them back!
Gidin, yanlarına dönün!
Take them with you and bring them back as they should be.
Geri götür ve düzgün bir şekilde getir.
Get the lady's bags out of the back and take them inside, please.
Bayanın çantalarını getir ve onları içeri al, lütfen.
I'm going back in the room. I'll take them in.
- Gün içinde onunla konuşmak isterim.
Lieutenant, take them all back.
Komutanım, askerlerinizi geri çekin!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]