English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ T ] / Taste this

Taste this tradutor Turco

980 parallel translation
Here, Martha, taste this.
Al bakalım Martha, tat şunu.
You have to taste this, dear girl.
Bunun tadına bakmalısınız.
Ma, what do you do to just eggs to make them taste this way?
O tip bir editör değil. Anne yumurtaları böyle lezzetli nasıl yapabiliyorsun?
- Taste this and tell me what you think.
- Tadına bak ve ne düşündüğünü söyle.
Here, taste this.
- Evindesin. Şunu bir tat.
Wait till you taste this borscht.
Bu borştan yiyene kadar bekle.
Taste this one.
Öyle olur zaten! Bir de bunun tadına bak!
Here, you have to taste this.
İşte bu çok daha lezzetlidir.
Once you taste this coffee of mine, you'll know nothing worse can happen!
Önce şu kahvemin tadına bak, Hiçbir şeyin daha kötü olacağını bilemezsin!
Taste this.
Tadına bir baksana.
If you think that gown is humiliating, taste this coffee.
Giydiğin giysinin aşağılama olduğunu düşünüyorsan bir de kahvenin tadına bak.
About two more days of this... and this rat-bitten end of a piece of bread's gonna taste like a hunk of fruitcake.
İki gün daha sıçanın ısırdığı bu son ekmek parçasını meyveli kekmiş gibi yiyeceksin.
This little taste of bad weather we've had today is enough to upset anybody, if they're not used to it.
Bu gün maruz kaldığımız kötü hava alışık olmayan birinin keyfini kaçırmaya yeterli.
You know, your friend must have very good taste because this is just the sort of jewelry Flo would like.
Dostunun çok ince zevkli olmalı tam Flo'nun seveceği cinsten bir mücevher.
This gem is a tribute to your taste and expertise, Pepe
Bu mücevher senin zevkine ve uzmanlığına bir övgü niteliğinde, Pépé.
I admit, I got kinda a taste... for somethin'different than this in my mouth.
Şu an yaptığım işten daha farklı bir şey yapmam gerektiğinin farkındayım.
You eat candy only for the beautiful taste... and this is enough reason to eat candy.
Şekeri sadece tadı güzel olduğu için yersin bu da şekeri yemen için fazlasıyla yeterli bir nedendir.
Well, did you taste anything funny about that coffee you had at my house this evening?
Bu akşam evimde içtiğin kahveden tuhaf bir tat aldın mı?
After solitary, even this will taste good.
Tecritten sonra bunun bile tadı güzel gelir.
This is such uncivilized taste.
Medenileşememiş bir zevkin ürünü.
Is this sound personal taste?
Bu onun zevkine uygun mu?
This is an ugly house in bad taste, which I rent
Burası kirayla oturduğum çirkin ve zevksiz bir yapı.
Step right up and taste a little of this, Daddy-oh.
Gel de şunun tadına bir bak Dadi-o.
Or are you trying to imply Elizabeth has committed this breach of taste?
Yoksa Elizabeth'in bir şeyleri ihlal ettiğini mi ima ediyorsunuz?
This whole thing leaves a bad taste in my mouth.
Bu olanlar ağzımda acı bir tat bıraktı.
- Yes. To live better, to own things I couldn't afford. To acquire this good taste which you now enjoy... and which I should be very reluctant to give up.
Daha iyi yaşamak, şu anda zevkini çıkardığınız ve benim vazgeçmeye niyetim olmayan şeylere sahip olmak için.
The Colonel had a taste of this ignorant savage at Medford.
Albay bu cahil yabaninin tadina, Medford'da bakmiºti yanilmiyorsam.
Any intelligent man with a reasonable amount of good taste could make out in this racket.
Azıcık zevki olan zeki bir adam buradan eli boş gitmez.
One thing you and this lousy place give me is a big taste for being on the outside.
Sizden ve bu berbat yerden öğrendiğim tek şey, dışarıda olmanın nefis bir şey olduğu.
That's rather poor taste at a time like this, don't you think?
Böyle bir zamanda oldukça kaba bir zevk, öyle düşünmüyor musun?
Now this doesn't taste as good.
Bak şimdi tadı güzel gelmedi.
And if you want a woman, Ernst, or several women if that's your taste, this is the place for it.
Bir ya da birkaç kadın istersen Ernst, artık orası senin zevkine kalmış. Burada bulursun.
By the saints, this strawberry soda pop is beginning to taste like whiskey.
Vay canına, bu çilekli gazozun tadı viski gibi gelmeye başladı.
This coffee made me think how good whiskey would taste.
Bu kahve bana iyi bir viskinin tadının nasıl olacağını düşündürdü.
This'll kill the taste. Drink this.
Bu ağzındaki kötü tadı alır.
Give us this ultimate ecstasy, the only one that our bodies did not taste.
Bedenlerimizin tatmadığı yegane muhteşem vecdi bağışla bize.
This may not suit your taste.
Size layık değil ama...
Speaking of diets, could we please have some real bread just once instead of this no-calorie, no-taste...?
Diyetten söz etmişken, şu kalorisiz, tatsız tuzsuz ekmek yerine bir kez olsun... -... gerçek ekmek alamaz mıyız lütfen?
Here, taste some of this little local wine for us.
Memleket özlemimi hatırlattın bana.
If this is another joke, I want to tell you I regard it in extremely bad taste.
Bu da bir şakaysa... - Hiç komik değil.
Now, as you can see by this analysis curve the public's taste changes with the times.
Şimdi, bu analiz eğrisinde de gördüğün gibi insanların zevkleri zamana göre değişiyor.
Taste of countryside, this is wonderful like a fresh fruit from a tree
- Taşra, zevklidir. - Dümdüz meyve ağaçları olan.
That nauseous oily taste, like nothing else... No doubt about it. This is it!
- Miğde bulandırıcı yağ tadı, başka birşey değil... şüphesiz bu o!
Here, you take a taste of this.
Buyurun, bundan alın.
Really, Scott, this isn't in very good taste.
Hiç sırası değil gerçekten Scott.
I have this fabulous taste.
Müthiş bir zevke sahibim.
This is from the Countess, does it taste nice?
Bu Kontes'ten, tadı güzel mi?
This place'll never be Delmonico's, but the food would taste better if you'd use that soap.
Burası asla Delmonico'nun yeri gibi olmaz, ama sabunu kullanırsan yiyeceklerin lezzeti artar.
Have a taste of this.
Şunun tadına bak.
Taste some of this fish.
Taste some of this fish.
This is Polkie, smells like horse sweat but it don't taste so bad.
Bu Polkie, at teri gibi kokar ama tadı o kadar kötü değildir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]