That again tradutor Turco
27,230 parallel translation
Say that again, Elena.
- Tekrar söyle Elena.
I don't want to go through that again.
Her şeyi tekrar yaşamak istemiyorum.
Never do that again.
Bunu bir daha asla yapma. Ne?
[both groan] What was that again?
Ne diyordun?
I know you're upset, but never do that again.
Kızgın olduğunu biliyorum, ama bir daha asla yapma.
- Sorry, can you say that again?
- Pardon, tekrarlar mısınız?
Let's see if we can do that again.
Bakalım bir kez daha yapabilecek miyiz?
- Don't you ever do that again!
- Sakın bunu bir daha yapma!
It looks like you might be trying that again?
Tekrar deniyor olabilir misin acaba?
Either that or he just needs a way to get out his frustration about losing Damon's trail again.
Ya o sebepten ya da Damon'ın izini tekrar kaybetmenin verdiği stresi atmaya çalışıyor.
I want to see that world again, Abe.
O dünyayı tekrar görmek istiyorum, Abe.
If that plane takes off, we're never gonna see him again.
O uçak havalanırsa onu asla göremeyiz.
But, Ms. Person, again, at the time, in the heat of the moment, we felt like that he was just protecting a friend.
Ama Bayan Person, yine o anda tam o anda, biz sanki onun bir arkadaşını koruduğunu hissettik.
I don't know about that, but, um... maybe we could go out again sometime?
Onu bilmiyorum, ama... Belki de seninle tekrar dışarı çıkmalıyız.
If what I saw last night in the woods was real, there is a new killer out there, and all of that is happening again.
- Dün ormanda gördüğüm gerçekse dışarı yeni bir katil var ve bütün bunlar tekrar yaşanıyor demektir.
But then, today... That little boy will never walk again.
Fakat bugün o küçük çocuk bir daha yürüyemeyecek.
So, tell me that part again about how you're not making plans?
Bensiz plan yapmama kısmından tekrar bahsetsene.
That doorman is just gonna keep opening that door, letting love out and letting it back in again and then letting it walk right by him.
Kapıcı kapıyı açıyor. Sevdiğinin çıkmasını ve tekrar girmesini sonra da yanından geçip gitmesini izliyor.
Are you telling me that you think that's coming around again?
Aynı şeyleri tekrar yaşayacağına inanıyor musun?
That Mer's right, that Owen's had the love of his life and so have I, and once it's gone, everything else is just filler and you'll never, ever have that feeling again.
Mer haklı. Owen'ın bir tane hayatının aşkı vardı. Benim de.
The sheriff so that he could ask me about my PTSD again?
TSSB'mu tekrar sorabilsin diye şerife mi söyleseydim?
It's that circuit board again.
Yine o devre.
Come here, let me see that sexy scar on your neck again.
Gel de boynundaki seksi yara izini göreyim.
I was sure that I was never gonna work again, and... here I got this great opportunity and it is all thanks to you... for making me go to that reunion.
Bir daha çalışamayacağıma emindim ve... şimdi beni o buluşmaya gitmeye ikna etmen sayesinde... bu harika fırsatı yakaladım.
We know that they were very aware of three primary stars, so the Maya were able to replicate that pattern with these three stones in these three structures and that is replicated over and over and over again.
Bu üç temel yıldızdan haberdar olduklarını biliyoruz. Mayalar o dizilimi bu üçlü yapılarda tekrarlayabilmiş. Bu dizilim tekrar tekrar karşımıza çıkıyor.
And I won't make that mistake again.
Ve o hatayı tekrar etmeyeceğim.
If I get back on that plane with your team, I'll be making the same mistake all over again.
Eğer o uçağa binip ekibine dönersem aynı hatayı tekrar etmiş olurum.
I don't want to do anything like that ever again.
Bir daha böyle bir şey yapmak istemiyorum.
And as soon as that happens the prince will be fine again.
Ve bu olur olmaz prens iyileşmiş olacak.
It will be 10,000 years before anyone can step foot on that radioactive rubble again.
O radyoaktif döküntüye birilerinin ayak basması için on bin yıl geçmesi gerekecek.
... before anyone can step foot on that radioactive rubble again.
Birilerinin ayak basması için on bin yıl geçmesi gerekecek.
I'm thinking it's that weird neighbor asking if his Burmese python is loose in my yard again.
Garip karşı komşum geldi zannettim. Birmanya pitonunun arka bahçemde tekrar kaybolduğunu onu istediğini düşündüm.
We make this deal, you turn around and give Joe everything he wants and that son of a bitch wins again.
Anlaşmayı yaparız, Joe'nun istediği her şeyi ona geri verirsin ve o piç kurusu yine kazanır.
That's why I think it's important for me and you to work together again.
Bu yüzden ikimizin tekrar birlikte çalışması önemli bence.
I could tell when the gamma particles had finally powered up again, but when I heard Drenkov say that I was only a hero because I was lucky...
Gama partiküllerinin tekrar eski güçlerine döndüğünü anlayabilirim fakat Drenkov'un sırf şanslı olduğum için bir kahraman olduğumu söylediğinde...
Again, I hope that's all right.
Cidden, umarım sorun değildir.
Really sucks that we have to go without dairy again.
Artık süt sağamayacak olmamız gerçekten çok berbat bir durum.
I'm just happy that it's real and there's nothing wrong with my brain chemistry, and I can, you know, glug, glug, glug again.
Gerçek olduğu ve beyinsel fonksiyonlarımda bir sorun olmadığı için çok mutluyum. Artık lukur lukur içmeye geri dönebilirim.
That psycho is here again!
O manyak yine gelmiş.
Yeah, we gonna tap that ass! ♪ Bend it over and do it again. ♪ Are you on your phone, man?
Aynen, mala vuracağız! Telefonda mısın, dostum?
You don't know that Mooney has him, or that she's looking for Strange, and, again, you shouldn't even be here.
Mooney'nin Harvey'i yakaladığını ve de Strange'i aradığını bilmiyorsun. Ayrıca tekrar söylüyorum, burada bile olmaman gerekiyor.
The only thing that got me through, that kept me sane, was the hope of one day being together again.
Yola devam etmemi sağlayan, aklımı kaçırmamı engelleyen tek şey bir gün onunla tekrar beraber olma umuduydu.
And when I am mayor, I believe... no... I know that together, we will Make Gotham Safe Again!
Başkan olduğumda, inanıyorum ki hayır, eminim ki hepimiz sayesinde Gotham Tekrar Güvenli Olacak!
That life would put her in your path again, only to snatch her from you. Why?
Hayat onu tekrar karşına çıkarıyor, sonra senden kaçırıyor.
She told me where to find it, she told me that if I got it, then it would bring us back together again.
Onu nerede bulabileceğimi söyledi. Eğer taşı bulursam tekrar bir araya geleceğimizi söyledi.
And I have to believe that if you have gotten him back before, there has got to be a way to do it again.
Ve eğer ona önce ulaşsaydın bunu tekrar yapman için bir yolu olurdu. Buna inanman gerek.
That he'd go back to being whatever Damon's version of normal is again.
Damon'ı yeniden eski haline geri çevirmeliyiz.
The one thing that happens to you again and again.
Başına sürekli ama sürekli gelen tek şeyden.
I can go inside his mind again but I don't know if that's a good idea.
Tekrar zihnine girebilirim ama bu iyi bir fikir mi bilmiyorum.
So don't you ever throw that in my face again.
Bu yüzden sakın bunu bir daha yüzüme vurma.
I will never... be that Ripper again.
Bir daha asla o Ripper olmayacağım.
again 7789
against 107
against all odds 43
against my better judgment 31
against the wall 112
against me 47
against you 50
again and again and again 16
against who 36
again and again 108
against 107
against all odds 43
against my better judgment 31
against the wall 112
against me 47
against you 50
again and again and again 16
against who 36
again and again 108
against whom 18
against what 33
that all started with a big bang 89
that doesn't seem fair 27
that is 2872
that is so lame 16
that is not 75
that is the question 108
that is awesome 117
that means a lot coming from you 16
against what 33
that all started with a big bang 89
that doesn't seem fair 27
that is 2872
that is so lame 16
that is not 75
that is the question 108
that is awesome 117
that means a lot coming from you 16
that means a lot to me 54
that is not fair 93
that sounds great 436
that one over there 16
that sounds good 394
that is so sweet 227
that sounds fun 130
that was close 355
that was stupid 112
that way 1811
that is not fair 93
that sounds great 436
that one over there 16
that sounds good 394
that is so sweet 227
that sounds fun 130
that was close 355
that was stupid 112
that way 1811
that is weird 91
that is all 319
that is not true 434
that is good 189
that is so cool 125
that is not the point 62
that is right 117
that was quick 252
that is enough 189
that is a lie 69
that is all 319
that is not true 434
that is good 189
that is so cool 125
that is not the point 62
that is right 117
that was quick 252
that is enough 189
that is a lie 69