That is crazy tradutor Turco
1,720 parallel translation
That is crazy talk.
Bir çılgın gibi konuşuyorsun.
That is crazy.
- Bu saçmalık işte.
And the three-dot tattoo on the left hand is a gang marking that means "my crazy life".
Ayrıca sol eldeki "üç nokta" dövmesi bir çetenin simgesi anlamı da ; "çılgın hayatım".
Anyway, I think it may very well be all the beautiful differences among us that might just give us the tiniest glimmer of a chance of saving my nephew and letting me make it up to you for getting us into this crazy whatever-it-is.
Aramızdaki mükemmel farklılıklar bize yeğenimi kurtarma şansı, bana da sizi bulaştırdığım bu beladan ötürü kendimi affetirme fırsatı verebilir.
Um, and the next few days are supposed to be kind of crazy, so Vince is gonna hang around for a couple of days and make sure that nothing bad happens to Jesse.
Ve sonraki birkaç gün çılgınca geçecek. Bu yüzden Vince birkaç gün burada olacak. ... ve Jesse'ye kötü bir şey olmaması için yardımcı olacak.
I do not know why there are at it this intense... when all that man wants us to do is to build his crazy wall.
Madem tek arzusu bize bu çılgın duvarı inşa ettirmek ne diye Kells'de sanatçılar var hiç bilmiyorum.
You should teach a course to all the crazy, clingy broads that I've... hey, this is ping.
Etraftaki çılgın ve yapışkan kadınlara bir kurs vermen gerekiyor bence. Bu, Ping.
Can you see how crazy it is to think that we have a purpose in life?
Yaşamımız için amacımızın ne kadar saçma olduğunu anlamıyor musun?
- Not that I can detect. Although this world is giving off some pretty crazy readings.
Saptayabildiğim kadarıyla hayır, buna rağmen bu gezegenden oldukça garip tarama bilgileri alıyorum.
- Guys... - I assure you that this crazy... wants us to go to the truck, is the first thing that occurred to him.
- Sana garanti ediyorum,... arabaya gitmemizi istiyor.
Where is that stupid duck that she loves that drives me crazy?
Sophie'nin sevdiği ve beni deli eden şu aptal ördek nerede?
All I know is that this is crazy, and I need it to stop.
Bu olanların hepsi çok saçma ve artık sona ermesi gerekiyor.
That girl is crazy town.
Bu kız tam bir çatlak.
That is so fucking crazy.
Acayip manyak.
Don't think that I don't think this is crazy.
Sakın ha bunun çılgınca olduğunu bilmediğimi sanma.
All right, all I know is what that crazy gal said.
Pekâlâ, sadece deli kızın anlattıklarını biliyorum.
- Is that crazy?
- Bu delilik mi?
I know that Yuji is a little crazy.
Biraz çılgın olduğunu biliyorum.
This is crazy to me that you're still defending him.
Hala bana onu savunman çılgınlık.
She hates the fact that I'm working, which is crazy, because she was the one that was always on me about working and making money,
Çalışmama sinir oluyor Çılgınca bu çünkü hayatında tek çalışan ve para kazanan kişi benim
It's crazy that he's even here, I cannot believe that Mike is... lt's so like him!
Burda olması bile saçmalık İnanamıyorum Mike... Ondan hoşlanıyorum
Sory, man, I saw that, though, I'm sitting at home watching it going, "This is crazy!"
Üzgünüm.. ben Evde oturmuş düşünüyorum delilik bu
Is that what you think? That I think you're crazy?
Deli olduğunu mu düşünüyorum sence?
You would think that in, like, the cutthroat business that I'm in when you're dealing with derivatives it's all crazy.
Benim bulunduğum acımasız piyasada olduğumu düşünürsen türevlerle iş yaparken herşey çok çılgın olur.
- That Zerlina is driving me crazy!
Bu Zerlina beni çileden çıkarıyor.
That girl is crazy.
O kız kafayı yemiş.
Mr. Holloway, that crazy Mary Walsh lady is back wandering the halls.
Bay Holloway, şu deli Mary Walsh denen kadın koridorlarda başı boş gezmeye geri dönmüş.
That alexander lundy is crazy.
Alexander Lundy deliydi.
- That shit is crazy, dog.
- Bu çocuk kafayı yemiş.
The club's land is cursed thinks that it just a crazy.
Kulübün arazisinin lanetli olduğunu düşünen bir deli sadece.
I know it sounds crazy, but I think somehow, Her disappearance is linked to that ambassador's daughter.
Çılgınca geldiğini biliyorum, fakat sanırım onun kayboluşu, Büyükelçi'nin kızıyla bağlantılı.
Look, I know it sounds crazy, But I'm just afraid that my big mouth is gonna wreck our relationship one day.
Korktuğum şey boş boğazlılığımın bir gün ilişkimizi yok etmesi.
Listen, this is gonna sound totally crazy, and I know that, but... I've been having this feeling lately that, that maybe whatever happened to us when we were little...
Dinle, kulağa delice gelecek biliyorum ama son aralar bu duyguyu hissediyorum, küçükken başımıza gelen bu olabilir.
Because you're the one that is acting crazy,
Çünkü deli gibi davranan sensin.
Even though he's the one that is making you act crazy,
Hem de seni bu hâle getiren o olmasına rağmen!
As crazy as it is, I can handle the fact that you are a vampire.
Ne kadar çılgın olsa da, senin aslında bir vampir olduğun gerçeğini kaldırabilirim.
Just getting right back on that horse, even if that horse is crazy and wants to peer inside my body.
Atın sırtına atlıyorum. O at çılgın olsa ve vücudumun içine bakmak istese bile.
I know that life is crazy Well, okay. Slight hiccup.
Eh tamam ufak bir tekleme, ama tekrar düzeni sağladık.
Is there any chance that Hellboy wasn't crazy but actually possessed?
Hellboy'un aslında deli olmayıp ele geçirilmiş olma olasılığı var mı?
That is so crazy.
Manyak bir şey bu.
How is it that I'm already acting like a crazy person?
Nasıl oluyor da şimdiden, delirmiş gibi davranıyorum?
I know she's a good friend of yours, But that woman is crazy, baby.
Onunla iyi arkadaş olduğunuzu biliyorum ama o kadın çatlak, bebeğim.
That's crazy. What's crazy is thinking that you could cheer me up.
- Asıl delilik beni neşelendirebileceğini düşünmen.
the advertising business is crazy. You don't want to do that.
Reklam işi çılgınlık.. bunu yapmak istemezsin
Maybe it's that russian dancer with the tattoos, which is the crazy sex trifecta.
Belki de dövmeleri olan o Rus dansçıdır, kendisi de çılgın seksin ilk üçlüsünde.
That's not some crazy thought, is it?
Pek delice bir düşünce sayılmaz, değil mi?
Your only condition is that you are a stupid crazy girl.
Senin tek hâlin ; aptal ve çatlak bir kız olman.
What surprises me the most is that to go to the trouble to lie as elaborately as they have, for her to not just drive here and pick up the mail seems crazy, doesn't it?
Beni en çok şaşırtan şey bu kadar titizlikle yalan söyleme zahmetine katlandıktan sonra buraya gelip mektupları almaması. Çok saçma değil mi?
The only thing that matters in this crazy world is family.
Bu çılgın dünyadaki en önemli şey ailedir.
Look, I know it sounds crazy, But the only thing that matters right now is putting this fire out.
Bak, kulağa çılgınlık gibi geldiğini biliyorum ama şu anda önemli olan tek konu yangının söndürülmesi.
I know this is going to sound a little bit crazy, but I'm thinking that we should do another family dinner.
Bu kulağa tam bir çılgınlık gibi geliyor ama bence bir aile yemeği daha vermeliyiz.
that is 2872
that is so lame 16
that is not 75
that is the question 108
that is awesome 117
that is not fair 93
that is so sweet 227
that is all 319
that is weird 91
that is not true 434
that is so lame 16
that is not 75
that is the question 108
that is awesome 117
that is not fair 93
that is so sweet 227
that is all 319
that is weird 91
that is not true 434