That is disgusting tradutor Turco
415 parallel translation
It's being out of it that is disgusting.
Asıl iğrenç olan onun dışında kalmak.
That is disgusting!
İğrenç bir şey bu!
Excuse me. I think that is disgusting.
Afedersin ama bence bu iğrenç.
That... that is disgusting!
Bu-bu mide bulandırıcı!
That is disgusting!
Bu çok iğrenç!
That is disgusting.
Bu iğrenç bir şey.
- That is disgusting.
- İğrenç bir şey. - Gerçekten mi?
That is disgusting!
Bu iğrenç.
- Oh, that is disgusting.
Oh, bu iğrenç.
- Oh, that is disgusting.
- İğrenç.
That is disgusting.
- Bu çok iğrenç.
My God, that is disgusting.
Tanrım, bu iğrenç bir şey.
- Really, that is disgusting.
- Gerçekten baba. Bu mide bulandırıcı.
That is disgusting.
Bu iğrenç.
That is disgusting I can't leave it outside for the coyotes
Dışarda çakallara bırakamam.
Oh, that is disgusting.
Oh, bu iğrenç.
That is disgusting.
İşte bu iğrenç.
- That is disgusting.
- Midemi bulandırıyorsun.
- Everything that can be seen from a car, from an opera box, or from a window is partly disgusting, partly uninteresting, always boring! "
"Bir arabadan, bir opera locasından... "... veya bir pencereden görülebilecek her şey, "kısmen iğrenç, kısmen kasvetli, hep sıkıcı!"
It's disgusting, that's what it is, releasing that cold-blooded killer.
İğrenç bir şey, olaya bakar mısın. Soğuk kanlı bir katili serbest bıraktılar.
He thinks that life is terrible and you're disgusting.
Hayata lanet okuyor, senden tiksiniyor.
That kind of talk is disgusting.
Bu konuşma çok mide bulandırıcı.
Not the snapshot of a disgusting old man with a beer can on his belly. Is that your idea of achieving something?
İğrenç bir enstantane karnının üstünde bir bira ile yaşlı bir adam senin başarı dediğin bu mu?
He is, but that don't make him any less disgusting.
Öyle ama, bu onun iğrençliğini azaltmaz.
No, the truth is that life is disgusting!
Hayır, gerçek şu ki hayat iğrençtir!
It is, of course, "disgusting" that you haven't shaved, but, understandable.
Tabii ki, halen tıraş olmamış olmanız mide bulandırıcı... ama anlaşılabilir.
Who is that disgusting man over there?
Şuradaki iğrenç adam da kim?
That is the most disgusting joke I've ever heard.
Bu hayatımda duyduğum en kötü fıkra.
is that Carla's positively-disgusting ex-husband Nick?
Carla'nın mide bulandırıcı eski kocası Nick değil mi bu?
There is only one lure for such disgusting goodness, - one bait that never fails.
Böylesi iğrenç iyiliği tuzağa düşürebilecek. tek bir yem var
Mother, that is so disgusting!
Siz kendi işinize bakıyorsunuz, biz de kendimizinkine. Anne!
He thinks that is just disgusting.
Bunun çok iğrenç olduğunu düşünüyor.
- That is really disgusting.
Hayır mı? - Çok mide bulandırıcı
( girl ) That smell is disgusting.
İğrenç kokuyor..
I've seen some creepy things in the movie business. This is the most disgusting thing that's ever happened to me.
Film işinde çok kötü şeyler gördüğümü sanıyordum ama bunun bugüne kadar başıma gelen en iğrenç şey olduğunu söylemem gerek.
I've dedicated my life to making sure that this industry is so disgusting, so sleazy and so corrupt it would have to self-destruct.
Hayatımı bu endüstrinin iğrençliğine, pisliğine ve yozlaşmışlığına adadım. Bir gün kendini yok edecek.
That is disgusting!
Mide bulandırıcı.
That is dried salmon pieces, and it's disgusting, okay?
Onlar kurutulmuş somon parçaları ve iğrençler, tamam mı?
Now, that is a disgusting thought.
İğrenç bir düşünce.
That cat is so disgusting.
O kediyi gördünüz mü? İğrenç.
Any man will tell you how disgusting that whole idea is.
Herhangi bir erkek sana bu fikrin ne kadar iğrenç olduğunu söyler.
Murray, that is just so disgusting.
Murray, Bu iğrenç.
That is the most disgusting tie I've ever seen.
Hayatımda gördüğüm en iğrenç kravat.
I mean, that is truly disgusting, miss.
Bu çok iğrenç birşey bayan.
That is the clearest and most disgusting description of US policy I've ever heard.
Bu duyduğum en açık ve iğrenç Amerikan politikası tarifi.
You will actually kiss another human being right on the head but if one of those hairs should somehow be able to get out of that skull and go off on its own it is now the vilest, most disgusting thing that you can encounter.
Aslında insanların kafasından öptüğünüz oluyor ama saç tellerinden biri yerinden çıkarsa, birden karşılaşabileceğiniz en berbat, en iğrenç şey haline geliyor.
That is really disgusting! Ugh!
Midemi bulandırıyorsun.
That is gross. Disgusting.
Tiksindirici.
No, I think that if you do it in the privacy of your own home, fine, but breast-feeding in public is down right disgusting.
Hayır, bence bunu evinin mahremiyetinde yapıyorsan sorun yok, ama herkesin içinde emzirme kesinlikle mide bulandırıcı.
What's good about being a man is that you don't have to do the disgusting housework
K. Beyler oteline girdiğinde alacakaranlık olan hava... zifiri karanlığa dönüşmüştü.
I mean, all that is disgusting.
İğrenç.
that is 2872
that is so lame 16
that is not 75
that is the question 108
that is awesome 117
that is not fair 93
that is so sweet 227
that is weird 91
that is all 319
that is not true 434
that is so lame 16
that is not 75
that is the question 108
that is awesome 117
that is not fair 93
that is so sweet 227
that is weird 91
that is all 319
that is not true 434