The bigger tradutor Turco
4,512 parallel translation
See the bigger picture.
Büyük düşünsene.
The bigger, fatter humans went that way.
Daha büyük, şişman insanlar şu tarafa gittiler.
Sell them to one of the bigger boats.
Büyük teknelerden birine satmak.
The bigger of the two's Mallory.
Mallory'lerin büyük olanı.
I'm asking you to look at the bigger picture.
Büyük resmi görmeni istiyorum.
No one knows the bigger picture.
- Bundan ötesini kimse bilmiyor.
The ambush is still the bigger story.
Pusu hâlâ daha büyük bir hikâye.
We need to line them up so we can see the bigger picture.
Büyük resmi görebilmek için onları sıraya dizmemiz gerekiyor.
I don't think you're seeing the bigger picture, Judy.
Büyük resmi görebildiğini düşünmüyorum, Judy.
Everything in the grocery store is made with less fat and fewer calories and yet our kids keep getting bigger and sicker. It makes no sense.
Marketlerdeki her şey daha az yağ ve kaloriyle yapılıyor ama çocuklarımız kilo almaya ve hastalanmaya devam ediyor.
And with the advent of corn syrup, a cheaper alternative to sugar, the big food makers had more money to spend on bigger sizes with better prices and on ad campaigns with corporate tie-ins and high-priced celebrity endorsements.
Şekere göre daha ucuz bir alternatif olan mısır şurubunun üretilmesiyle büyük yemek şirketleri daha büyük porsiyonlara daha makul fiyatlar ödeyerek daha çok para kazandı böylece reklam kampanyaları için kurumsal bağlantılar kurmaya ve ünlülerle anlaşmaya başladılar.
And so we know that even though there's risk with the surgery, there's a bigger risk of not doing it. Okay?
Diyabetini ve diğer riskleri gözden geçirdiğimizde ve operasyonun zorluğunu ele aldığımızda yapmamamız daha riskli olacak.
I cut the windows, a bit bigger... greased it real good.
Pencereler kestim, birazcık daha büyük çok iyi yağladım.
Now, about you, Darla, when you come out of the double spin, I want to see a bigger smile, like this.
Sana gelince Darla, çifte dönüşten çıktığında daha büyük bir tebessüm görmek istiyorum, şöyle...
But, that also could be because something bigger is happening in the environment, at that time.
Ama ayni zamanda, cevremizde olan daha buyuk birsey de..... buna sebep olmus olabilir.
We can certainly buy bigger tires on our trucks and four-wheelers to get out in the mud with, so life is good.
araçlarımıza daha büyük lastikler satın alabiliriz. çamurdan çıkmak için 4x4 ler. yani hayat iyi.
You are bigger than the law here madam.
Siz yasalardan daha üstünsünüz, hanımefendi.
You have a path, you're going to be great, I'm gonna be forgotten... and you won't be able to give me the time of day... because you have bigger things to pursue.
Bu yüzden de bana vakit harcayamazsın çünkü peşinden koşman gereken daha mühim şeyler var.
But the question of "how?" turns out to be so complicated... that no one really solved it... until Cantor's proof that some infinities are bigger than other infinities.
Ama bunu yapabilme şeklin o kadar karışıktır ki kimse çözememişti bunu, ta ki Cantor'un bazı sonsuzlukların, diğerlerinden büyük olduğunu gösteren kanıtına dek.
A considerably bigger fee, which the agency needn't know about?
Baya büyük bir ücrete ne dersin, hani ajansın bilmesine gerek yok?
He was bigger than me, so I found some shit on him, blackmailed the fuck out of him.
Benden büyüktü ben de onun bir pisliğini yakaladım ve ona şantaj yaptım.
No, no, no. It's about the white man's fear of a black planet. The darker apes are bigger and stronger.
Hayır, hayır, hayır beyaz adamın kara gezegene dair korkuları üzerine koyu renk maymunlar daha güçlü ve daha iriler açık renkli olanlar daha zekiler ırkçı saçmalık.
She must know something else bigger than the DUI.
Alkollü araba kullanma olayından daha büyük bir şey biliyor olmalı.
I do not know, something bigger, like the Eiffel Tower.
Eyfel Kulesi büyüklüğünde bir şey.
But I think you can make an offer with enough... And how much would this be worth if there were a... garden in the back that's equally, if not bigger, in size?
Arka tarafında çok büyük olmayan ortalama bir bahçe olursa ne kadar eder?
It's just like all the other spookies, just a little bigger, that's all.
Diğer acayip şeyler gibi. Ama biraz daha büyüğü. Hepsi bu.
To stop the rumor, we need a bigger one
Dedikoduları durdurmak için bunu yapmalıyız.
Bigger yet, but the reactionaries conservatives and aristocrats have the power.
Hepsinden büyük. Lâkin tüm güç gericiler, muhafazakârlar ve soylularda.
If I were you, maybe a little bigger, a little tougher, I'd want to kick my ass for the shit I put you through.
Eğer yerinde olsaydım, belki biraz daha büyük, biraz daha sert, kendi kıçımı tekmelemek isterdim sana yaşattığım tüm o bokluklar için.
She continued our profitable association with the military with bigger and bigger contracts.
Orduyla olan karlı ortaklığımızı daha da büyük sözleşmelerle genişletti.
It does sound like the conversation is getting bigger than the two of us.
Sanırım bu konuşma ikimizin boyunu aşmaya başladı.
Excited by the prospect of a bigger boat.
Daha büyük bir teknenin gelmesini bekleyen.
This is bigger than you and me, Emma, and whatever our quarrel of the week is.
Bu, senden, benden ve kavgalarımızdan daha büyük bir şey, Emma.
The Code is bigger than me.
Yasa benden büyük.
" This has gotta be bigger than the one at the American Museum.
"Amerika müzesinde bulunandan bile büyük."
They get bigger all the time.
Sürekli büyüyorlar.
The disappointing sales led to a bigger problem.
Hayal kırıklığı yaratan satışlar büyük bir probleme yol açtı.
This is bigger than the two of us now.
Bu konu ikimizden daha önemli.
No, no, I'm Kim, and I usually fuck football players, but it turns out the school weirdo has an even bigger dick than a football player, you fucking weirdo.
Hayır, hayır, İsmim Kim ve genelde futbolcularla yatarım ama meğerse okul ucubesinin aleti futbocuların aletlerinden daha büyükmüş, seni ucube.
It's clear the president sees you as a friend, I've never been that to him, but his job is bigger than friendship.
cok bariz ki, baskan sizi bir arkadas olarak goruyor. ben buna erisememistim, fakat yaptigi is arkadasliktan daha buyuk.
This is bigger than the two of us now.
Bu ikimizden daha önemli.
When you're in a battle against an enemy so much bigger, so much stronger than you, well, to find out you had a friend you never knew existed, well, that's the best feeling in the world.
Eğer kendinden daha büyük, çok daha güçlü bir düşmana karşı bir savaş veriyorsan ve varlığından bir haber olduğun bir arkadaşın sana el uzatıyorsa... işte bu dünyadaki en güzel duygu.
The trick is you gotta show the other baboons you got a bigger, redder ass.
Yapman gereken diğer Habeş maymunlarına senin daha büyük daha kırmızı bir kıçın olduğunu göstermek. Hadi öğretmenler odasına gidelim.
You tell Bello that you got a guy, a marine. Big fish like Bello lead to bigger fish, like the Caza cartel.
Bello gibi büyük balıklar Caza karteli gibi büyük balıklara yönlendirir.
Using spells to solve problems only leads to other, usually bigger problems down the road.
Sorunlarını çözmek için büyü yapmak sadece başka sorunlar doğurur ve genelde daha büyük sorunlar.
Perhaps, but better to nip a fledgling faction in the bud than let it grow into a bigger threat down the road.
Belki ama bir grubu hemen kontrole almak büyüyüp daha önemli bir tehdit olmalarını beklemekten iyidir.
You start by building up a seemingly unbeatable enemy, like the death star, or a rival angel with a bigger army.
Death Star gibi ya da büyük bir ordusu olan rakip bir melek gibi.
This is bigger than all the rest.
Diğerlerinden daha büyük bir şey bu.
If it gets any bigger, prep him for the O.R.
Eğer büyürse, onu ameliyata hazırla.
And he's urbanizing his animal, moving it closer to the city... adapting it for bigger prey.
Ve hayvanını gittikçe kentleştiriyor şehre daha da yakınlaştırıyor daha büyük bir ava alıştırıyor.
We're not bigger than the universe.
Biz evrenden daha büyük değiliz.
bigger 168
the better 784
the big bang theory 136
the beatles 53
the best is yet to come 22
the bus 75
the boys 83
the bed 52
the bedroom 35
the band 70
the better 784
the big bang theory 136
the beatles 53
the best is yet to come 22
the bus 75
the boys 83
the bed 52
the bedroom 35
the band 70
the boss 128
the boat 92
the best 484
the beach 114
the big one 111
the bastard 139
the box 93
the bridge 67
the book 195
the baby's coming 54
the boat 92
the best 484
the beach 114
the big one 111
the bastard 139
the box 93
the bridge 67
the book 195
the baby's coming 54
the ball 71
the bathroom 101
the bat 30
the beast 101
the bag 76
the body 126
the big 102
the big guy 22
the beginning 51
the banks 19
the bathroom 101
the bat 30
the beast 101
the bag 76
the body 126
the big 102
the big guy 22
the beginning 51
the banks 19