English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ T ] / Then i thought

Then i thought tradutor Turco

3,030 parallel translation
Then I thought why not just get married, so that's why I'm married.
Ondan sonra neden sadece evlenmiyorum diye düşündüm, böylece evlendim.
Then I thought I'd drive over here, see if you wanted'em first, for free.
Sonra düşündüm de buraya kadar geldim, belki de bunları sen isteyebilirsin, bedava.
And then I thought we should stop somewhere... - Where's my phone?
Ve sonrada şurda duraklarız.
Then I thought, "what's even more precious to people?"
Sonra, top keklerden daha değerli ne olabilir diye düşündüm.
" and then I thought of all the creepy guys groping at your...
"... ama sonra tüm o korkunç adamların seni ellediğini- -
But Jeanne said the best version of myself, so I thought maybe I'd wear my red boots, but then I thought maybe that was the deranged redneck version of myself, and I don't really wanna do that.
Ama Jeanne en iyi halimin bu olduğunu söyledi ben de belki kırmızı ayakkabılarımı giyerim diye düşündüm ama sonra, bunun dengesiz cahil kız imajım olduğuna karar verdim ve bunu yapmayı hiç istemiyorum.
But then I thought, you know what?
Sonra düşündüm ve biliyor musun?
And then I thought about you.
Ve sonra seni düşündüm.
Cooped up in this house, far away from your home, and then I thought maybe if you had some money things would be different.
Bu eve tıkılıp kaldın, evinden uzaklardasın. Ve sonra belki de işleri değiştirecek biraz para lazımdır ona diye düşündüm.
And then I thought what do you do if you got a wife who won't stop crying, three idiots who won't stop bribing you, and a universally beloved skill for gamesmanship?
Sonra düşündüm. Ağlamayı kesmeyen bir karın sürekli seni ayartmaya çalışan üç salak arkadaşın ve yarışmalar konusunda büyük bir ustalığın varsa n'aparsın?
But then I thought to myself, how can I when my sister, clearly so desperate for love and affection, is left here...
Ama sonra kendi kendime düşündüm, kız kardeşim açıkça aşk ve ilgi için yanıp tutuşurken, onu burada bırakıp nasıl giderim dedim.
You know, I actually thought it was Eric for a little bit, and then I thought it was you, Rufus.
Ben bir süre Eric olduğunu düşündüm, ama sonra sensin sandım, Rufus. Babam mı?
Then, when it did, I thought for sure it wouldn't go past you meeting his mother.
O geçince de, kesin bir şekilde annesiyle tanışınca biter diye düşünüyordum.
I thought you would come to me then.
Sonra gelirsin diye düşündüm.
Well, then he's more juvenile than I thought he was.
Demek ki düşündüğümden daha az olgunmuş.
And then the kindly mexican gentlemen I thought were helping me suddenly pull out guns and try to kill me.
Ve sonra Meksikalı elemanın bana yardım edeceğini düşündüm ama birden silahlar patlar ve beni öldürmeye çalışırlar.
Look, if we're gonna do that whole "I thought I heard something" thing, then we shouldn't be stopping. We should be running.
Bak, eğer bu "bir şey duydum" zırvalığını yapacaksak durmamız değil koşmamız gerekiyor.
I thought, since you're home, you'd finally be able to spend some time with him, but then you volunteer us for a babysitting mission.
Düşündüm ki, evde olduğuna göre belki sonunda onunla biraz zaman geçirebilirdin ama sonra sen bir bebek bakıcılığı görevi için bizi gönüllü yaptın.
I thought if I could remember what Amanda did to me back then, maybe I'd know what she wants with me now.
Amanda'nın bana ne yaptığını hatırlayabilirsem, belki benden ne istediğini de bilebilirim diye düşündüm.
I thought it was snake lunch at first, but then she clarified it's a steak lunch.
ilk başta hafif atıştırmalık diye düşündüm, ama sonra, biftek olduğunu belirtti.
- Hey, I thought I missed you, but then I saw your purse on the back of that chair.
Seni kaçırdığımı sandım..... sonra sandalyenin arkasındaki el çantanı gördüm.
Sophie and Abby never totally got along... and then she started dating Paul... who I always thought would've dated any of us... but... he ended up with Abby.
Sophie ile Abby birbirleriyle hiç geçinemezdi sonra Sophie Paul ile çıkmaya başladı ama ben Paul'ün hep benimle olacağını sanırdım nihayetinde Abby ile ayrıldılar.
If this is your idea of a brown van, then you're even more sleep-deprived than I thought.
Eğer kahverengi kamyonet fikrin buysa düşündüğümden çok daha fazla uykun var demektir.
- Yeah, then you're crazy too. - I thought I was.
- O zaman sen de delisin.
I just thought, well, if I can't be with you lot then it wasn't worth carrying on any more.
Düşünürdüm ki eğer seninle olamayacaksam o zaman devam etmenin de anlamı olmazdı.
And then I thought, here I am, all this way out here in the Congo and now I can't even leave out of the capital.
Bunu aklımda tutuyordum.
Yes, I did it because I thought it was just going to be soldiers, and then when I got to war,
Evet, yaptım çünkü sadece askerler olacağını düşündüm. Savaşa gittiğimde... Yani...
And I thought that I could just get the guy out of my head, but I mean, if I'm pregnant with his kid, then how can I keep pretending that I don't have feelings for him?
Ve aklımdan çıkarırım onu sandım. Ama eğer onun çocuğuna hamileysem, nasıl ona karşı hislerim yokmuş gibi davranırım?
He was wandering alone, lost, and... I thought he was mine, and, um, I took him to the park'cause I thought he would like that, and then I went to get his medicine and when I came back I couldn't find him.
Etrafta kaybolmuş bir halde tek başına dolaşıyordu ben de onun benim olduğunu düşündüm sonra da onu parka götürdüm bundan hoşlanacağını düşündüm sonra ona ilaç almaya gittim ve geri geldiğimde onu bulamadım.
I thought I found a classy new sponsor for my wedding, but then something happened.
Düğünüme estetik bir sponsor bulduğumu düşünmüştüm, ama sonra bir şey oldu.
And I thought I'd felt something coming back the other way, and if I got that wrong, then I'm sorry.
Ve seninde bir şeyler hissettiğini düşündüm, eğer yanlış yorumladıysam, özür dilerim.
Your dad killed the real spider, then thought, I better replace it.
... gerçek örümceği öldürüp yerine yenisini koymaya çalışır diye.
Then you started talking about what you did, about travel and finance, and I thought, "This man's brilliant in a way that I have never known."
İşin hakkında konuşmaya başladın seyahat ve finans hakkında. Düşündüm ki "Bu adamın göremediğim bir dehası var."
I thought I went overboard preparing you know food for 100, but then these 20 very large men came by the party and really cleaned me out.
Aslında 100 kişi için biraz fazla yemek hazırlamıştım, fakat sonra 20 iri yarı adam geldi ve ne var ne yoksa yediler.
I thought it was going to be 30 minutes and then straight to the fake phone emergency.
30 dakikalığına olacağını sanıyordum ve sonrasında direkt sahte acil telefon olacaktı.
Oh, really? Because I thought the process was I say, "We'll take this one," and then you say, "Thank God, because we have too many cats."
"Alıyoruz" dedikten sonra "şükürler olsun, çok fazla kedi var" demeniz gerekmiyor mu?
I know exactly who this boat belongs to. Then you're not as smart as I thought you were.
Öyleyse sandığım kadar zeki değilmişsin.
Then you're not as smart as I thought you were.
Kartel zaten ölmemi istiyor.
I thought we could go out for dinner and then for a drink.
Yemeğe çıkar sonra da içmeye gideriz diye düşünmüştüm.
I really thought it was all over back then.
Ben her şeyin bittiğini düşünüyordum.
But then when I got to New York, I thought how much you love me and how hard that must have been for you.
Ama sonra New York'a vardığımda ve beni ne kadar çok sevdiğini ve senin için ne kadar zor olduğunu düşündüm.
Yeah, I thought about it for five minutes, and then I realized it would never, ever work between us.
Beş dakikalığına düşündüm sonra da ikimizle asla işe yaramayacağını fark ettim.
Then you guys joined the party, too I thought,
Sonra siz de partiye katıldınız.
I mean, I thought you'd just do it with her a couple of times and then realise what a bitch she is.
Yani onunla bir kaç kere yatarsın ve kadar kaltak biri olduğunu anlarsın sanmıştım.
Actually, I thought that if Yoon Jae wasn't going to end up hurting again... then I would have no reason to meet that child ever again.
Doğrusu, Yoon Jae yeniden rahatsızlanmazsa eğer o çocukla bir daha karşılaşma gibi bir niyetim yok.
Back then, I thought once I got the spikes off, I'd be able to live freely.
O zamanlar kramponlardan kurtulup rahat bir şekilde yaşayacağımı düşünürdüm.
I thought Liam and I had something real, but if he's already back with Vanessa, then I guess I didn't mean anything to him.
Liam'la aramızda gerçek bir şeyler var sanmıştım. Ama çoktan Vanessa'ya döndüğüne göre hiçbir önemim yokmuş onun için.
I thought it was strange then as well.
Aslında o zaman da bunun tuhaf olduğunu düşündüm..
I thought you guys broke up. But then Jake sent me this giant cookie he baked that was shaped like a heart and said, "I Missi You." And I just melted.
Öyleydi, ama sonra Jake bana kendi pişirdiği ve üzerinde seni özledim yazan kalp şeklinde kocaman bir kurabiye gönderince içimin yağları eriyiverdi.
You know, I just thought I was coming here for a fun weekend, no strings attached. But then Jake told me that he loved me and I just couldn't say it back. - Ouch.
Buraya gelirken sadece güzel bir hafta sonu geçiririm diyordum herhangi bir bağlayıcılık olmadan ama sonra Jake beni sevdiğini söyledi ve ben cevap veremedim.
And then... it just wasn't what I thought.
Gerçeği düşündüğüm gibi değildi yalnızca.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]