English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ T ] / This one's my favorite

This one's my favorite tradutor Turco

58 parallel translation
I don't reread books that often but this one's my favorite.
Bir kitabı tekrar okumam pek. Ama bu en sevdiğim kitap.
This is one of my favorite parts of the tour.
Bu, turun en sevdiğim kısımlarından biridir.
This one's my personal favorite.
Benim favorim işte bu.
This one's my favorite.
Çeyrekliği atıyorsun ve eli kavrıyorsun.
This one's my favorite strip.
Bu en sevdiğim bölüm.
This one here, that's my favorite.
İşte şu. En sevdiğim bu.
Yeah, this one's my favorite.
Evet, bu en sevdiğim.
And this is my favorite one, it's a wonderful place great people.
Üstelik bu favorim, harika bir yer harika insanlar.
This one's my favorite. A Buck Nighthawk.
Bu benim favorim, "Buck Nighthawk".
I could brush my teeth over this one and spit into that one. This is now my official favorite room in the whole world.
Burası artık British Museum'daki Okuma Odası dışında koca dünyada en sevdiğim yer.
This woman, Karen Eiffel, she's one of my favorite authors.
Şu kadın, Karen Eiffel. En sevdiğim yazarlardan biridir.
This one's my favorite.
En sevdiğim ceset bu.
This one's my favorite.
- Ben, en çok bunu seviyorum.
This one's my favorite.
Bu benim favorim.
I know, but it's just - This one is my favorite.
Biliyorum ama ben en çok bunu sevdim.
Oh, and this one's my personal favorite.
Bu da benim favorim.
As you know, I own 23 hotels from Berlin to Beijing. But it's no secret that this one, the Sunny Vista Nottingham, is my favorite.
Hepinizin de bildiği gibi, Berlin'den Beijing'e yirmi üç otelim var, ama hiç birisi burası gibi değil, "Güneşli Vista Nottingham", benim en sevdiğim otelim.
OK, I gotta tell you, Robert, of all the houses I have on the market, this one is my favorite. My name's not Robert. Not Robert.
Adım Robert değil.
actually, this is one of my favorite parts of the trip, the desert.
Aslında gezinin en sevdiğim kısımlarından biri işte budur : Çöl.
This one was my father's favorite.
Bu resim babamın en sevdiğiydi.
This one's my favorite.
En sevdiğim bu.
Ooh, ooh, this next one's my favorite.
Sıradaki benim en sevdiğim.
This is my favorite part, where you say something so dumb that no one knows what to say.
"Kimsenin söyleyemeyeceği o kadar aptal bir şey söyledin ki" dediğim kısım.
Now, this one's my favorite.
En çok bunu beğendim!
I would recommend this one, and this one's my favorite right here.
Şunu ve şuradaki favorimi öneririm.
Then take this one, it's my favorite.
O zaman bunu al. Bu benim en sevdiğim.
THIS ONE'S MY FAVORITE.
Favorim.
This one's my favorite.
Benim favorim bu.
- This one's my favorite.
Favorimdir.
And, oh, this one's my favorite! Watermelon! - Gah.
Ve bu da en sevdiğim karpuz
This one's my favorite ornament.
Benim en sevdiğim süs bu.
OK, so, I'm quite frightened,'cause you might find this cheesy, but it is one of my favorite songs from one of my favorite films, so are you ready?
Pekala, bunu pek bir banal bulmandan korkuyorum ama bu benim favori filmlerimden birinden favori şarkılarımdan biri hazır mısın peki?
My real favorite is this one.
En süper yıllık yazısı ise şu.
This one's my favorite.
Favorim bu.
Javier, you've brought a lot of 30-year-olds around here, but this one's my favorite.
Javier, buraya 30 yaşlarında çok şey getirdin ama bu en sevdiğim oldu.
This one's my favorite.
Bu en sevdiğim.
This one's my favorite!
Favori parçam!
There's this one character, her name is applejack, she's my favorite.
Şöyle bir karakter var, adı da elmakonyağı en sevdiğimdir.
This one's my favorite.
En çok sevdiğim bu.
Look at this- - it's one of my favorite sites.
Bu benim en sevdiğim sitelerden biri.
This one's my favorite color.
En sevdiğim renk.
Um, this one's my favorite.
Bu en sevdiğimdir.
Oh, here, this one's my favorite,
İşte buradaki de benim favorim.
Except this one's my favorite.
- Bu en sevdiğim tavam.
This one's my favorite.
Benim en sevdiğim bu.
Much has been written about Beethoven's deafness, but my favorite story is this one.
Beethoven'ın sağırlığı ile ilgili bir çok hikaye var,... benim favorimse şu.
This one's my favorite.
Bu şekli çok iyi.
Now, this... this one's my favorite.
Bak işte bu favorim.
Jesus, Mom, that's one of my favorite stories about Gordon. That has nothing to do with this.
Of Anne, Gordon'la ilgili en sevdiğim hikâyelerden biri, konumuzla hiç ilgisi yok.
This one's my favorite.
- En sevdiğim bebek bu. - Tamam.
- But this one's my favorite.
- Ama en begendigim bu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]