To remember tradutor Turco
26,116 parallel translation
You know, to be king again, maybe you need to remember how to be a soldier.
Belki de kral olmak için önce asker olmayı hatırlamak gerekir.
But I want you to remember this.
Ama şunu hatırlamanı istiyorum.
Having to remember all of your friends'faces...
Bütün arkadaşlarının yüzlerini hatırlamak...
Every time you're out in the field, you could die. Why is that so hard to remember? Quiet.
Hatırlaması ne bu kadar zor mu?
I think he would tell you that life on the run is no life at all, and I seem to remember you not being on board with that plan.
Sana kaçak yaşamanın aslında yaşamamak gibi olduğunu söylerdi. Ve bunun senin planın olmadığını hatırlar gibiyim.
Don't try to remember.
Hatırlamaya çalışma.
But we have to remember that we knew that this day might come.
Şunu unutmayalım, bu günün geleceğini biliyorduk.
And now Steve asks us to remember the words of another prophet of The Light, the one who said, "Let he who is without sin cast the first stone."
Ve şimdi Steve bizden Aydınlık'ın başka bir peygamberinin sözlerini "Bırakın günahsız olan ilk taşı atsın." diyeni hatırlamamızı istiyor.
Marshall's too young to remember, but he's well aware of how Gabriel Shaw ruined our family.
Marshall tüm bunları hatırlamak için çok küçük, Fakat Gabriel Shaw'un ailemizi nasıl mahvettiğinin farkında.
"A Walk to Remember"?
"Uzaktaki Anılar" filmi?
All right. Well, listen, if you do happen to remember anything, this is my card. Please, go ahead and call me.
Tamam. eğer birşey hatırlarsanız bu benim kartım.
One to remember, for sure.
Kesinlikle hatırlanacak bir gün.
Because I seem to remember her telling both of us where to shove it.
Öyle mi? Hatırladığım kadarıyla ikimize de sövüyordu giderken.
Remember, kids, your dreams can come true, even if your dream is to be a monster.
Unutmayın çocuklar. Rüyalarınız gerçek olabilir. Rüyanızda bir canavar olsa bile.
- Get out front and set a parameter with the blue horses, and, remember, everyone has a camera phone and they're all looking to get on CNN.
Dışarıya çıkın ve bölgeyi atlı polislerle kuşatın ayrıca unutmayın, herkesin telefonlarında kamera var ve hepsi CNN'e çıkmak istiyor. Gidin.
I remember going to the space station.
Uzay istasyonuna gittiğimi hatırlıyorum.
I remember being taken to the lab, being strapped down, and then... nothing.
Laboratuvara götürdüklerini bağladıklarını ve sonra... hiçbirşey.
Do you remember when Axl was in high school and there was that whole group of people we used to hang out with?
Axl lisedeyken sürekli takıldığımız grupları hatırlıyor musun?
And, gosh, I can't even remember why you stopped coming to class in the first place.
- Neden derse gelmeyi bıraktığını bile hatırlamıyorum.
Remember we're selling to people who come from bicycles.
Bisikletle gelen insanlara satacağımızı unutma.
Remember, word for word, or the next time America hears about Howard Oliver, it will be to commemorate his passing.
Unutmayın, kelimesi kelimesine yoksa Amerika bir daha Howard Oliver'ı hatırladığında vefatını onurlandırmak için olacak.
I can't even remember if I went with you to the airport when you left for Canada.
Kanada'ya giderken havaalanına gelmiş miydim onu bile hatırlamıyorum.
Since she can't remember where she was in that missing hour and 20 minutes, we need to do it for her.
Son bir buçuk saat içinde nerede olduğunu hatırlayamadığı için, onun yerine bizim bulmamız lazım.
Y... although, remember, I do have to shave off a little slice for Erica's baby.
Ayrıca hatırlarsan biraz da Erica'nın bebeği için zaman ayırmalıyım.
And you remember what to do?
Ne yapacağını da hatırlıyor musun?
Remember Pope's old shrink, the one he tried to stab?
Pope'un eski doktorunu hatırlıyor musun, hani bıçaklamaya çalışmıştı?
You just gotta remember to take a deep breath and know that I'm here.
Hatırlaman gereken, derin bir nefes alıp benim burada olduğumu bilmen.
You remember what else we agreed to?
Başka neyde anlaşmıştık, hatırlıyor musun?
Uh, Walt, remember when you tried to screw with the signal from the Pentagon office and they destroyed a high-rise?
Walt, hatırlıyor musun hani Pentagon ofisinden sinyalle uğraşmıştın da adamlar koca binayı havaya uçurmuşlardı?
- Remember, you got to hit...
- Unutma, vurman gereken yer... - Hatırlıyorum!
I distinctly remember we had a dinner reservation for this evening which took me months to procure.
Restoranda, parasını çıkarmam aylar süren bir yemek yediğimizi hatırlıyorum.
Remember how mad Mom got when she found out you let me drink coffee to stay awake?
Uyumayayım diye kahve içmeme izin verdiğini duyunca annemin ne kadar sinirlendiğini hatırlıyor musun?
Remember that other feeling you got when that thing you were excited about seemed to take forever to arrive?
Bir de o heyecanla beklediğiniz şeyin vaktinin bir türlü gelmediğini hatırlıyor musunuz?
Do you remember why you came to me?
Bana neden geldiğini hatırlıyor musun?
It's funny,'cause I remember you saying something similar to that right before you stole the case from underneath me.
- Ne gariptir ki buna benzer bir şeyi topladığım örnekleri çalmadan önce de söylemiştin.
Okay, do you remember last year when I helped you out and you promised to do the same for me?
Geçen sene hatırlıyor musun... sana yardım ettiğimde sen de aynısı için bana söz vermiştin?
I have a few things to get off my chest, remember?
İçimi dökecektim hatırladın mı?
But those are not your parents. They remember the only lullaby that would actually work to put me to sleep.
Beni uyutabilen tek ninniyi hatırlıyorlar.
Remember that part about me not wanting you to work on this case?
Bu davada çalışmamı istemediğin kısmı hatırlıyor musun?
Do you remember when Tommy and I went to the U.S. Open and you tried to land a helicopter on the grounds because Tommy wanted to impress Maria Sharapova and then made dad blow that huge acquisitions deal?
Tommy'le ABD Açık'a gittiğimiz zamanı hatırlıyor musun? Tommy Maria Sharapova'ya artistlik yapmak istiyor diye sen helikopter indirmeye çalışmıştın sonra babam da o büyük yatırım anlaşmasını feshetmişti.
Remember that opera singer - I used to date? - How did you do that?
Önceden birlikte olduğun opera şarkıcısını hatırlıyor musun?
Look, remember when we were kids and Mom and Dad got us tickets to go to the circus, but we never went?
Annem ve babamla sirke bilet aldığı ama asla gidemediğimiz günü hatırlıyor musun?
Just want to know you remember.
Sadece hatırladığını bilmek istiyorum.
You got a destiny to take care of here, remember?
Koruman gereken bir kaderin var, hatırladın mı?
Remember, Baba, we didn't come to you.
Unutma Baba, sana biz gelmedik.
Now remember, the house hasn't been staged yet, so you're gonna need to use your imagination.
Şimdi hatırlayın, ev henüz hazır değil, o yüzden hayal gücünüzü kullanmanız gerekiyor.
You never remember to eat when you're practicing.
Pratik yaparken yemek yemeği unutmamalısın.
- Paul, please stick to the facts surrounding the death of Susan Harper... and avoid speculating about things you can't remember.
Paul, lütfen Susan Harper'in ölümü çerçevesindeki olaylara odaklan ve hatırlamadığın şeyler hakkında spekülasyonda bulunmaktan kaçın.
I remember the first time that I put her to sleep.
Onu ilk uyuttuğum zamanı hatırlıyorum.
I - I-I can see how you might not remember what color tutu she wore to school today, but to not even know what grade she's in...
Bu gün okulda ne renk etek giydiğini hatırlamamanızı anlayışla karşılayabilirim ama kaçıncı sınıfta olduğunu bilmemeniz- -
And I couldn't afford to have you remember a better life somewhere else. So I left it in.
Başka bir yerde daha iyi bir hayat sürdüğünü hatırlatmaya gücüm yetmiyordu.
remember 10256
remembered 17
remember me 722
remember who you are 28
remember your training 25
remember this 223
remember your promise 19
remember us 50
remember when 16
remember this day 16
remembered 17
remember me 722
remember who you are 28
remember your training 25
remember this 223
remember your promise 19
remember us 50
remember when 16
remember this day 16
remember when we were kids 18
remember this one 18
remember what i taught you 16
remember that 729
remember what i told you 67
remember what we talked about 38
remember one thing 16
remember last year 21
remember what i said 72
remember him 120
remember this one 18
remember what i taught you 16
remember that 729
remember what i told you 67
remember what we talked about 38
remember one thing 16
remember last year 21
remember what i said 72
remember him 120