Remember this day tradutor Turco
330 parallel translation
Remember this day, Gladys?
Bu günü hatırladın mı Gladys?
Remember this day, when the strong hand of the Lord leads you out of bondage!
Tanrı'nın güçlü elinin sizi esaretten kurtardığı bugünü hatırlayın!
Remember this day well, Colonel Raspeguy.
Bugünü iyi hatırlayın Albay Raspeguy.
And let him live so he will remember this day.
Ve yaşamasını sağla ki bu günü ömrü billah hatırlasın.
The Agency would like you to have these commemorative binoculars to help you watch the launch and to remember this day.
Ofisimiz adına, fırlatmayı izlemenizi kolaylaştırmak ve bugünü hatırlatmanız için bu dürbünleri size hediye etmek istiyorum.
The Agency would like you to have these commemorative binoculars to help you watch the launch and to remember this day.
Ofisimiz adına, fırlatmayı izlemenizi kolaylaştırması ve bugünü hatırlatması için bu dürbünleri size hediye etmek istiyorum.
And when you go away I'll always remember this day.
Sen gittiğinde bu günü daima hatırlayacağım.
It's the second day, and all is well and in order to remember this day,
Bu ikinci gün ve her şey iyi... ve bugünü hatırlamak için,
This is a good day. We're always gonna remember this day.
Bu güzel bir gün.Daima hatırlayacağız.
And I remember this day very vividly, because we saw police cars, uh, rushing through the streets of Berlin, taking people out of the houses.
Bunu çok canlı bir şekilde hatırlıyorum, çünkü polis arabaları, insanları evlerinden alarak Berlin sokaklarında hızla geçiyordu.
Your children... will come to remember this day.
Çocukların... Bu günü hep hatırlayacak
And remember this day, with pride.
Bu günü de gururla hatırlayacaksın.
You'll remember this day.
Bugünü hatırlayacaksın.
They'll remember this day for a thousand years -
Bu günü binlerce yıl hatırlayacaklar.
If Teeny goes off to Hollywood or I marry a rich doctor, we'll remember this day and this pact whenever we need a friend we're here for each other, we can count on it, always, no matter what
Teeny Hollywood'a gitse de veya ben zengin bir doktorla evlensem de bugünü ve bu anlaşmayı hatırlayacağız. Ne zaman dosta ihtiyacımız olursa birbirimizin yanında olacağız. Buna güvenebiliriz.
You don't happen to remember what day this is, do you, dear?
Hangi gün olduğunu unutmuş olamazsın, değil mi canım?
You remember I told you I took this kid out to dinner the day you left?
Hatırlarsın, gittiğin gün yemeğe çıktığımı söylediğim küçük kız.
I remember the day he walked in, carrying this same old carpet bag.
Hatırlıyorum, ilk geldiği gün de elinde bu çanta vardı.
There might come a time when we'll remember this... as the day I started out with a broken leg... and thanks to you ended up strapped in a nose cone.
Bugünü hiç unutmayacağım. Kırık bir bacakla güne başladım. Sayende bir roketin burnuna bağlanmış halde günü bitireceğim.
This is your day of deliverance... remember?
Bugün sizin kurtuluş gününüz, hatırladın mı?
When I ´ m eighty, I will look back at this day, this very minute and remember that I said I would. And it will all be like yesterday.
Seksen yaşıma geldiğim zaman, geriye dönüp bugüne baktığımda yaşadığım her anı ve yapabilirim dediklerimi hatırlayacağım.
This is a day to remember, major.
- Bu hatırlanacak bir gün.
This day is too important to me. Just remember for the next time to have more respect for the other fellow's feelings.
Bir dahaki sefere karşındakinin hislerine saygı duymaya dikkat et.
I remember day I arrived this country.
Bu ülkeye geldiğim günü hatırlıyorum.
I will make you remember this historic day!
Sana bu tarihi günü hatırlatacağım!
I shall remember this moment until my dying day.
Bu anı, ölene kadar unutmayacağım.
Remember, Richie, in this day and age, in this neighborhood there's lot of ways to skin the cat.
Bugün bu yaşında bu mahalle hatırla Richie. ... kedinin çok yolları var. Ne demek istediğimi biliyormusun?
But speaking seriously, I remember that day, and it was not so long ago, when the creditors were banging at the doors of this archdiocese, when, as the saying goes, we didn't have a pot to spit in.
Ciddi konuşmak gerekirse, alacaklıların bu Başpiskoposluğun kapılarını yumrukladıkları günleri hatırlıyorum ve bu uzun zaman önce değildi.
We'll remember this unusual day as the Day of Saint Cyriacus.
Bu müstesna günü Aziz Cyriacus Günü olarak anacağız.
Remember how much you drank that day? This is Alan?
Bu Alan mı?
Remember that day when cops were busting up this place?
Polislerin buraya baskın yaptığı günü hatırlıyor musun?
Now, remember, kids, this is your mother's first day at work.
Unutmayın çocuklar bu, annenizin ilk çalışma günü.
I remember seeing this 90-day wonder with an order manual in his pocket.
Cebinde kurallar kitabıyla bu 80 günlük mucizeyi hatırlıyorum.
I remember perfectly well... the exact day you arriled in this town.
Bu şehre geldiğin o ilk günü çok iyi hatırlarım.
This was Flint as I remember, where every day was a great day.
İşte benim hatırladığım Flint böyle bir yerdi. Her gün ayrı bir güzeldi.
Remember, some day this'll be happening to you.
Unutma bir gün senin başınada gelecek.
Kids, let us join hands and remember where we were on this mighty day.
Çocuklar elele tutuşalım ve bu büyük günde nerede olduğumuzu asla unutmayalım.
Do you remember the first day you came aboard this ship?
Gemiye geldiğin ilk günü hatırlıyor musun?
There is one among them, though... that I remember clearly to this day.
Onların arasında biri var ki ; bugün bile hâlâ hatırlıyorum.
This is Mr, Baik the attorney, remember we met the other day,
Ben Bay Baik, avukatım. Geçen gün buluşmuştuk.
Remember, every day this week... is a double coupon day.
Unutmayın her hafta... çifte kupon günü.
Okay Clark, let's make this a day to remember.
Tamam Clark, bugünü hatırlanabilir kılalım.
I remember the day I took this.
Bunu aldığımız günü hatırlıyorum.
Remember, this is a perfectly normal day.
Hatırlayın, bu mükemmel Normal bir gün.
When my son looks back on this day the only thing he'll remember is that a Federation officer, on a Federation ship invaded his home and kept his father away from him on his 11th birthday and he won't look back with understanding.
Oğlum geriye dönüp o günlere baktığında, hatırlayacağı tek şey, Federasyon gemisindeki bir Federasyon subayının oğlumun vatanına saldırdığı ve bu nedenle babasının 11. yaş gününde kendisinden uzakta kaldığı olacak. Geçmişe anlayışla bakmayacak.
Well, I can only say that I've thought about this day... that I've thought about this day, dreamed about this day for as long as I can remember
Rona, tek söyleyebileceğim, bugünü çok düşünmüştüm. Bugünü çok düşünmüş, kendimi bildim bileli bugünün hayalini kurmuştum.
To this day, I don't remember...
Bugüne kadar, böyle...
O, but remember this another day when he shall split thy very heart with sorrow and say poor Margaret was a prophetess!
Ama unutma ki gün gelecek o senin kalbini acıyla ikiye ayıracak. O zaman dersin "Zavallı Margaret'in dedikleri çıkıyormuş meğer" diye.
- Let us remember all those... not with us who were once with us on this day.
Bugün birkez daha aramızda olmayanları andık. Ama bu bugün erken saatlerdeydi
We especially remember those who cannot share this day with us, the soldiers, the airmen, the sailors.
Özellikle bugün burada bizimle olamayan askerlerimizi, pilotlarımızı... -... ve bahriyelilerimizi hatırlamak için. - Hey, Teager!
What I remember most to this day was my mother's scent.
O güne ait hatırladığım en iyi şey annemin kokusuydu.
remember this 223
remember this one 18
this day 56
days 2668
daybreak 32
daylight 32
daya 50
dayana 20
dayna 86
days left 44
remember this one 18
this day 56
days 2668
daybreak 32
daylight 32
daya 50
dayana 20
dayna 86
days left 44
days ago 298
days remain 20
day off 18
days a year 35
days now 26
day two 29
days later 66
days a week 26
days and 46
day out 85
days remain 20
day off 18
days a year 35
days now 26
day two 29
days later 66
days a week 26
days and 46
day out 85