Today tradutor Turco
133,134 parallel translation
But I am not gonna let that happen, Clarke, because today,
Bunun olmasına izin vermeyeceğim Clarke. Çünkü bugün, Ölümün Kumandanı benim.
After today, the water won't be drinkable.
Bugünden sonra, su içilemeyecek olacak.
Al, just let him be African today. - Okay?
- Al, bırak da bugün Afrikalı olsun.
- Yeah, I brushed'em today.
- Fırçalamıştım. - Güzel.
We all learned something today.
Hepimiz bugün bir şey öğrendik.
I like your hair today.
Bugün saçın hoşuma gitti.
I think we both know I don't have a board meeting today because, that's right,
Bence ikimiz de bugün kurul toplantım olmadığını biliyoruz, işte sebebini buldum.
I am here today at your request.
İsteğiniz üzere bugün buradayım.
My feelings are well known on the issue of Cogs. As such, I'd like to make a pledge to you today.
İşçi meselesi hususundaki görüşlerim iyi bilindiği için bugün sizinle bir anlaşma yapmak isterim.
I stood against my father because he was reckless, because cared only about himself, because he was a danger to our way of life, much like the woman who stands before us today.
- Babama karşı geldim çünkü düşüncesiz, bencil adamın tekiydi. Bugün karşımızda duran şu kadın gibi o da yaşam biçimimizi tehdit ediyordu.
Today, under the blessing of the Gods, we are here to join these two souls in sacred union.
Bugün, Tanrılar'ın nimeti altında, Biz bu iki ruha katılmak için buradayız
And the Duchess. What have you got for me today?
Bugün bana ne getirdiniz?
I know it took courage to be outside with us today, to stand together now in the face of grave danger and grave tragedy.
Biliyorum ki bugün burada bir arada olup, bu büyük tehlike ve trajediyle, yüzleşerek, dimdik ayakta durmak cesaret gerektirir.
Now it's a nightmare, because we know it could turn at any second and kill us, just like it did to 18 of our brothers and sisters, who we honor today among them, Erin, Samuel, and Louis.
Şimdiyse bir kabus, çünki, bizi bir saniyede öldürebileceğini biliyoruz, aynen bugün burada onurlandırmak için bulunduğumuz, aralarında Erin, Samuel ve Lois'in bulunduğu kardeşlerimiz gibi.
Others may be distracted by what's happening today, but not me.
Bugün olanlar başkalarının dikkatini dağıtsa da ben pürdikkatim.
There are gonna be thousands of phone calls coming in today, and we're gonna need them to know what to tell people.
Binlerce telefon gelecek. İnsanlara ne diyeceklerini bilsinler.
And that was the scene earlier today at George Washington University Medical Center as President Kirkman waved to an adoring crowd, just hours after his life-threatening surgery.
George Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde günün manzarası buydu. Başkan Kirkman, hayati risk taşıyan ameliyatından sadece saatler sonra kendisini bekleyen kalabalığı selamladı.
Speaking of news, sir, we noticed your team... uh, that your team scheduled a press conference for later today.
Haberlerden bahsetmişken, ekibiniz bugün basın toplantısı ayarlamış.
We're living in a different world today than we were yesterday.
Devran döndü, dünya değişti artık.
The FBI came to see him again today.
- FBI bugün onunla görüşmüş.
A whole lot of things make sense to me today that didn't make sense yesterday.
Önceden saçma gelen birçok şey bugün mantıklı gelmeye başladı.
Today, however, I'd like to ask you to join me in opening a new chapter in our history.
Ancak bugün sizlerden, benimle birlikte yeni bir sayfa açmanızı isteyeceğim.
Circumstances denied us that initial opportunity, but I am hoping today, with your permission, to reset the clock.
Şartlar, bizi bu fırsattan mahrum bıraktı. Ancak umuyorum ki bugün, sizin de izninizle ilk adımı atacağız.
Can't be easy to be on the sidelines today.
İşlerin dışında kalmak zor olmalı.
I want to thank you all for being here today.
Geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim.
But as we begin our work here today, I would like us to move toward the true spirit of partnership.
Ancak bugün buradaki işimize başlarken gerçek bir iş birliği ruhuyla ilerlememizi canıgönülden isterim.
Now, the President made it clear last night and again today that gun control's an important issue to him.
Başkan, dün akşam ve bugün, silah kontrolünün özellikle altını çizdi.
As you all know, we have an incredibly busy day today. So if we could just get started.
Bildiğiniz gibi bugün çok meşgulüz, o yüzden hemen başlayalım.
Mrs. Kirkman is hosting a roundtable discussion today with a number of stakeholders.
Bayan Kirkman çeşitli taraflarla masaya oturacak.
Today's really just about listening. You don't want to make promises.
Bugün önemli olan onları dinlemek.
I know I speak on behalf of the President when I say thank you so much for your courage and generosity in coming here to share your stories today.
Başkan adına, bugün öykülerinizi paylaşmaya gelerek gösterdiğiniz cesaret ve büyüklük için çok teşekkür ederim.
Uh... today is about people, not politics, and I am here to listen.
- Yok... Bugün insanlarla ilgili, siyasetle değil. Buraya dinlemeye geldim.
Today, I had a very productive meeting with President Kirkman regarding SB8180.
Başkan Kirkman'la, 8180 taslağıyla ilgili oldukça verimli bir toplantı yaptık.
Good luck in the vote today, Mrs. Kirkman, to you and your husband.
Oylamada iyi şanslar. Size ve eşinize.
I was speaking to Leg Affairs today, and they said we can get Higuera if you're willing to talk Medicaid reform.
Yasama'dakilerle konuştum. Sağlık reformundan taviz verirsek Higuera'yı kapabiliriz.
Did you know the First Lady was at Dirksen today? What?
First Lady, Dirksen'daymış, biliyor muydun?
Oh, I know she told me she wanted to talk to her, but I didn't think that meant today.
Onunla görüşmek istediğini söylemişti. Ama bugün...
Today marks a milestone for the Kirkman Administration as he signs his gun-control bill into law, igniting hopes that this unelected, independent president can actually break the partisan gridlock that's paralyzed Congress for years.
Bugün Kirkman hükûmeti için bir dönüm noktası. Silah kontrolü taslağını yasalaştırarak bu seçilmemiş, Bağımsız başkanın, Kongre'yi yıllardır felç eden iki başlı kördüğümü çözebileceğine dair umutları yeşertmiş olacak.
There's another big winner today... Speaker of the House Hookstraten, the moderate Republican who went out on a limb supporting the White House on this.
Bugünün bir diğer galibi de bu hususta Beyaz Saray'a arka çıkarak risk alan ılımlı Cumhuriyetçi,
Hey, hey! Big win today!
- Bugün büyük zafer kazandınız!
Today's legislation deals a serious blow to Senator Jack Bowman, who clearly underestimated the president's ability to build a successful coalition in the House of Representatives.
Bugünkü sonuçlar, Başkan'ın Temsilciler Meclisi'nde başarılı bir koalisyon oluşturma yetisini hafife alan Senatör Jack Bowman'a büyük bir darbe oldu.
It's funny... yesterday, I was talking about the vice presidency, and today, I'm fighting for my political life.
Ne tuhaf. Daha dün başkan yardımcılığımı konuşuyorduk. Bugünse siyasi kariyerim için savaşıyorum.
I thought, "Who worked for me 12 years ago that'd want to stab me in the back today?"
12 yıl önce bana çalışıp da bugün sırtımdan vurabilecek başka kim var?
Did you have fun with your tutor today?
- Bakıcınla eğlendin mi bugün?
Meantime, you got today to get back to me with a response because this is going out tomorrow.
Cevap vermek için bir günün var çünkü haber yarın yayımlanacak.
Look, as I said, the President had an extremely successful meeting with Congressional leaders about the Supreme Court, and he'll be addressing the nation later today.
Dediğim gibi Başkan, Kongre liderleriyle oldukça verimli bir toplantı yaptı. İlerleyen saatlerde halka seslenecek.
I heard that we had some very special guests here in the White House today.
Duydum ki bugün çok özel misafirlerimiz varmış.
Well, at least I know what the press is gonna ask me about in today's briefing.
En azından bugün muhabirlerin ne soracağını biliyorum.
Thanks again, Mrs. Kirkman, for showing us around today.
Bizi gezdirdiğiniz için teşekkürler Bayan Kirkman.
I was hoping I might get an invitation soon, uh, though I am a bit wary about coming in today, given the circumstances.
Bu bir onur. Davet edilmeyi ben de umuyordum ama bugünkü şartları düşünürsek bazı çekincelerim var açıkçası.
Well, I'm meeting with Emily Rhodes today.
Bugün Emily Rhodes'la görüşeceğim.