English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ U ] / Uh no

Uh no tradutor Turco

13,789 parallel translation
Uh, she had no clue about the pictures, though.
Fotoğraflardan haberi bile yoktu.
Uh, no, but it was on a weekly basis, uh, yeah.
Hoş değil ama her hafta geliyordu, evet.
Okay? And, uh, no one's getting paid for this.
Para falan da almıyoruz, tamam mı?
Uh, no.
Hayır.
Uh, no.
Hayır. Üzgünüm Patrick.
And, uh, pay no attention to these gentlemen.
Bu beylere aldırmayın.
And, uh, if you have no objection, I'll add an observer, one who will stay ‭ way back from the action.
İtirazınız yoksa bir de gözlemci götüreceğim. Aksiyondan kesinlikle uzak kalacak.
No, I noticed, uh, that the mole on your right cheek is, uh, a little bigger than last time I was, you know, in the neighborhood.
Hayır, sağ yanağında yumru fark ettim. Geçen sefer buralardayken daha küçüktü.
No, uh... / I'm sure before it is set.
Akılları sıra milleti kerizliyorlar.
They're probably sitting on the side of the road with their car, uh, broken down, they can't use their phone, no cell service, all right?
Muhtemelen şu an yolun kenarında durmuş çekmeyen telefonlarını kullanamıyor olabilirler.
I thought you said everything was going good. Oh, yeah, no. I did say that, but, uh,
herşeyin iyi gittiğini söylediğini düşünmüştüm oh evet, hayır böyle dedim fakat
‭ Well... perhaps you'd like to help me correct that? Not a chance, uh-uh. No, I'm keeping as far away from that pork balloon as possible.
hiç şansın yok hayır ben mümkün olduğunca bu park balonundan uzak kalıcam
Uh, I-I mean you no physical harm.
Size zarar verecek değilim.
Uh, no, but, uh, thank you, Perlmutter.
Aa, hayır, fakat, aa, teşekkürler, Perlmutter.
Uh, no.
Aa, hayır.
You want something to eat? Uh, no.
- Yiyecek bir şeyler ister misin?
Uh, no. You're off the professors, I'm off the men.
Hayır, sen profesörlerden uzak duruyorsun, ben de erkeklerden.
Uh... no. I...
- Hayır, ben...
Uh, no.
- Hayır. - Ne? - Hayır.
This your old lady? Uh, no.
Hayır, sadece bir arkadaş.
No, I just, uh...
Kusura bakma.
Uh-oh. There's no explosion.
Patlama olmadı.
Uh, no. I don't... I don't think so.
Hayır yok, sanmıyorum.
Okay, listen, if they, uh, if they call again, you just... you say, "No comment," all right?
Peki, dinle, eğer bir daha ararlarsa sadece "Yorum Yok," diyeceksin, tamam mı?
No... Uh, that's...
Hayır... bu...
So, uh, "What is no sooner broken than spoken?"
Yani'Konuşmadan bozulmayan şey nedir'? "
Uh, no, I do not, but I will absolutely keep an eye out.
Şey, hayır bilgim yok. Ama kesinlikle gözümü dört açacağım.
Uh, uh, no, sorry.
Hayır, kusura bakma.
There, uh, there's no...
Kınayacak...
There's no, uh...
Kınama...
No, uh, I-I don't think that you want to hear about my terrible Valentine's Day experience.
Berbat Sevgililer Günü deneyimimi duymak isteyeceğinizi sanmıyorum.
Uh, no, Michael.
- Hayır, Michael...
Uh, no... I, um...
Hayır... ben...
No, it's, uh... it's... it's not that.
Hayır, sadece... Ondan değil.
Uh, no. Robin will just find us.
Robin bizi bulur.
Uh, yeah, yeah, no worries.
Tabi, tabi rahatına bak.
No. Uh, I want you to explain it now.
Hayır, hayır artık açıklamanı istemiyorum.
Uh, no I didn't.
Hayır, giremedim.
Uh, no need, Kate.
Gerek yok, Kate.
Oh, no... I, uh, I'm actually working.
- Yok aslında çalışıyordum ben.
- Uh, no.
- Hayır.
Uh, no.
Tabii.
Uh, no chance, his ex-wife said he was addicted.
İmkansız, eski karısı kumar bağımlısıydı dedi.
Uh, no, what he means is- - that's it, there's nothing more to say.
Hayır, asıl söylemek istediği... "Hepsi bu, söylenecek başka bir şey kalmadı."
No one's gonna hurt you, but, uh, you see, the thing is you're the only one who's seen them, so we need your help.
Kimse veremez ama bak şimdi onları gören tek kişisin yani yardımına ihtiyacımız var.
There's no, uh, there's no condiments- - no mustard, no mayo.
İçinde hiç çeşni yok... Hardal, mayonez hak getire.
Uh-huh. No, I have no idea.
Hayır, hiç bir fikrim yok.
Uh, no spinach, but about 25 needles stuck in your face.
Hayır ıspanak yok ama aşağı yukarı 25 tane iğne saplanmış suratına.
Uh, no...
N — Yok bir şey.
No. Uh, could I speak to a supervisor?
- Yetkili kişiyle görüşebilir miyim?
- Uh, no, I-I didn't.
- Hayır, görmedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]