We both know tradutor Turco
5,427 parallel translation
We both know you sell more than just herbs.
Bitkilerden fazlasını sattığını ikimiz de biliyoruz.
We both know that's better than a guess.
İkimiz de bunun tahminden daha iyi olduğunu biliyoruz.
We both know where they are.
Nerede olduklarını biliyoruz.
We both know you aren't here to bring me dinner.
İkimiz de biliyoruz ki yemek getirmeye gelmedin.
We both know you want to.
Biliyoruz ki gitmek istiyorsun.
We both know who that bullet was meant for.
İkimiz de o kurşunu kime sıktıklarını biliyoruz.
Because we both know that soon enough, you're gonna have to go back to where you belong.
Çünkü ikimiz de biliyoruz ki yakın zamanda, ait olduğun yere geri dönmen gerekecek.
Of course, we both know that won't last.
Elbette ikimiz de biliyoruz ki bu fazla sürmeyecek.
Her place burned down with the shop, and we both know she's just a kid, emancipated or not.
Onun evi de dükkânla birlikte yandı. İkimiz de biliyoruz ki o daha çocuk. Özgür olsun, olmasın.
We both know that's not likely.
Bunun söz konusu olmadığını ikimiz de biliyoruz.
And I think we both know how that's gonna go.
İkimiz de sonunun nasıl biteceğini biliyoruz.
Well, I think we both know that that's not true.
Bunun doğru olmadığını ikimiz de biliyoruz.
I'd say I'm sorry, but I think we both know whose fault this is.
Üzgünüm derdim ama bunun kimin suçu olduğunu ikimiz de biliyoruz.
- We both know...
- İkimiz de biliyoruz ki...
Speaking of which, We both know she's not gonna clean this mess up anytime soon.
Aklıma gelmişken yakın bir zamanda gelip burayı temizlemeyeceğini biliyoruz.
- We both know I'm not turning it into a gym.
Spor salonu falan yapmayacağımı ikimiz de iyi biliyoruz. - Ayrıca, beni yeterince ortalıkta koşturuyorsun zaten. - Evet.
We both know that's not true.
- İkimiz de bunun doğru olmadığını biliyoruz.
We both know you got a bad temper.
İkimiz de sinirli olduğunu biliyoruz.
We both know Zaman can't be seen rescuing these girls.
Zaman'ın kızları kurtarırken görülmemesi gerektiğini ikimizde biliyoruz.
But we can't keep doing this, we both know that.
Ama buna devam edemeyiz, ikimiz de biliyoruz.
We both know whose voice is on that tape, and who's on the video with O'Bannon.
İkimizde biliyoruz ki o kasetteki ses, O'Bannon'ın yanında kimin olduğunu söylüyor.
But I think we both know that you don't.
Ama ikimiz de bunu bal gibi biliyoruz ki yapamazsın.
We both know what you do.
- İkimiz de biliyoruz.
She has a real gift and we both know it.
Tanrı vergisi bir yeteneği var.
But we both know that they will.
Ama ikimizde biliyoruz ki yapacaklar.
We both know I wouldn't have come here without insurance.
İkimiz de kendimi güvene almadan buraya gelmeyeceğimi biliyoruz.
And we both know what a fucking pussy you are without your backup.
Arkandaki adamlar olmadan ne kadar kancık olduğunu ikimiz de çok iyi biliyoruz!
We both know what happens to Killjoys in a Company jail.
İkimiz de Killjoylara Şirket hapishanesinde ne olduğunu biliyoruz.
And we both know he doesn't deserve that treatment.
Bu muameleyi hak etmediğini ikimiz de biliyoruz.
And we both know she's the hottest piece of ass this office has to offer.
Ve ikimizde onun buralardaki en sağlam göte sahip olduğunu biliyoruz.
We both know he won't believe you over me.
Sana değil de bana inanacağını ikimiz de biliyoruz.
We both know what you did.
İkimiz de ne yaptığını biliyoruz.
We both know your name is Sophia Martinez.
İkimiz de adının Sofia Martinez olduğunu biliyoruz.
I think we both know.
Cevabı ikimiz de biliyoruz.
We both know Pazuzu won't listen to a wanker like me.
İkimiz de Pazuzu'nun benim gibi serserinin sözünü dinlemeyeceğini biliyoruz.
We both know that there's an exception, if you've experienced a divine epiphany, seen proof of the existence of heaven and hell.
Kutsal epifani yaşamış, cennet ve cehennemin varlığının kanıtını görmüşsen olur.
Besides, we both know that justice... isn't the real reason you want this one.
Ayrıca bu davayı istemenin sebebinin adalet olmadığını ikimiz de biliyoruz.
- We both know that's not true.
- İkimiz de bunun doğru olmadığını biliyoruz.
Yeah, we both know that's not true, Coulson.
Evet, bunun doğru olmadığını ikimiz de biliyoruz Coulson.
We both know you're that good.
İkimiz de ne kadar iyi olduğunu biliyoruz.
We both know that you barely make the rent here.
İkimiz de kiranı bile zor çıkardığını gayet iyi biliyoruz.
Uh... Okay, you know, we can both see that you're an incredibly open-minded person.
İkimizde senin açık fikirli biri olduğunu görebiliyoruz.
Henry can't know that we're talking about this, or we'll both end up like Grayson.
Henry bunu konuştuğumuzu bilmemeli yoksa bizim de sonumuz Grayson gibi olur.
With both of them dead, we may never know.
İkisi de öldüğü için bunu asla öğrenemeyeceğiz.
All we know is that Coulson and Fury both believed it was valuable enough or dangerous enough to protect with extreme measures.
Bildiğimiz tek şey, içinde Coulson ve Fury'nin üst düzey önemlerle korunacak kadar değerli veya tehlikeli olduğuna inandıkları bir şeyin olduğu.
Boss, he raped and killed them both. We know that. Yeah.
- Patron iki kıza da tecavüz edip öldürdüğünü biliyoruz.
We know you killed her. You killed them both.
- İki kızı da senin öldürdüğünü biliyoruz.
But what we do know is that it was indeed the same man... .. That raped and murdered both girls.
Ancak şu anda kesin olarak bildiğimiz şey ise iki kıza da tecavüz edip öldüren erkek aynı kişi.
We know you killed them both.
- İki kızı da öldürdüğünü biliyoruz.
- Gavin Hopkirk did not kill Lynda Mann or Dawn Ashworth, but what we do know is that it was, indeed, the same man who raped and murdered both girls.
Gavin Hopkirk ne Lynda Mann'i ne de Dawn Ashworth'u öldürdü ama şu anda kesin olarak bildiğimiz şeyse iki kıza da tecavüz edip öldüren erkek aynı kişi.
Look, you and I both know that we make our own luck.
Bak ikimiz de şansımızı kendimizin yarattığını bilmeliyiz.
we both know that 107
we both know it 51
we both know that's not true 50
we both do 109
we both 27
we both are 160
we both did 108
we both want the same thing 39
we both were 43
we both have 35
we both know it 51
we both know that's not true 50
we both do 109
we both 27
we both are 160
we both did 108
we both want the same thing 39
we both were 43
we both have 35
we both will 25
know 759
knowing 61
knows 86
known 107
knowledge 78
knowles 44
knowledge is power 34
know your place 28
know your enemy 19
know 759
knowing 61
knows 86
known 107
knowledge 78
knowles 44
knowledge is power 34
know your place 28
know your enemy 19
know thyself 21
know why 81
know what i'm saying 125
know it 54
know what that means 36
know this 99
know what i'm sayin 29
known what 18
know what 656
know what this is 16
know why 81
know what i'm saying 125
know it 54
know what that means 36
know this 99
know what i'm sayin 29
known what 18
know what 656
know what this is 16
know what it is 22
know what i mean 310
know what that is 21
known associates 21
know her 28
know basis 70
know him 81
knowing you 48
known fact 28
knows what 35
know what i mean 310
know what that is 21
known associates 21
know her 28
know basis 70
know him 81
knowing you 48
known fact 28
knows what 35