English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / Who's them

Who's them tradutor Turco

3,060 parallel translation
Whenever I get dressed, I try to consider where I'm going who I'm going to see, and how I can blow them away.
Ne zaman giyinsem nereye gideceğimi kiminle görüşeceğimi ve onları nasıl şaşırtacağımı dikkat çekmeye çalışırım.
- There are so many other people in the competition who are just more interesting to us. So, I think it's between the two of them, and should we send both home?
İki kişi arasında kaldım, ikisini de mi evine göndermeliyiz?
Frank's compiled a list of everyone who played a willing role in the cover-up and everyone who was complicit in their ignorance, and all of them will now be attending our annual New Year's party in the Hamptons.
Frank örtbas işinde rol alan ve meseleyi görmezden gelerek bize ortaklık eden herkesin bir listesini oluşturdu. Onların hepsi Hamptons'taki geleneksel yılbaşı partimize katılacak.
We are free to tell people what's being done to them, and by who, and no one will arrest or execute us.
İnsanlara neler yapıldığını, kim tarafından yapıldığını söyleyebiliriz. O zaman bizi tutuklayıp idam edecek kimse olmaz.
That he might be selling assault rifles to a middle man who was gonna turn them around to a homegrown terrorist cell.
Bir aracıya suikast silahları satıyor olabilirmiş. O aracı da buradaki bir terör hücresiyle çalışıyormuş.
Which doesn't make much sense, but it is motive for two of the shootings. Well, if it is the same gun, it's most likely the same person who killed all of them.
Bunu yapan aynı kişiyse büyük ihtimalle herkesi öldüren de o.
Or Spiderman. He's like a superhero who has special powers but doesn't know how to use them yet. Amy :
Ya da Spiderman.Özel güçleri olan bir kahraman o ama henüz kullanmayı bilmiyor
He was practically telling them who he was and no one made the connection.
Adam neredeyse polislere kim olduğunu söylemiş ama kimse bağlantıyı kuramamış.
Report said that they were trapped inside and bled out, and that if the person who hit them would've stopped and called for help, they might have lived.
Raporda yazana göre, arabanın içerisinde hapsolmuşlar ve kan kaybından ölmüşler. Onlara çarpan kişi dursa ve yardım çağırmış olsa, yaşıyor olabilirlermiş.
After knowing them as a couple for this long, you're not sure? He's going to be threatened by you, so he'll try to impress Maggie, who's staying with Will.
Don seni bir tehdit unsuru olarak görecek ve Will'i bırakmayan Maggie'yi etkilemeye çalışacaktır.
I was not a graphic Designer, and Also, I was not Interested in Band Pictures, Because I found a Them bit dull, you know, a group of four musicians Who Play Guitar, Bass or Drums and Keyboards
Ben bir grafik tasarımcı değildim, ve ayrıca grip fotoğraflarıyla da ilgilenmiyordum, çünkü çok sıkıcı geliyordu yani, gitar, bas, davul veya klavye çalan dört kişiden oluşan müzik grubu dört müzisyendi.
We don't pretend that certain facts are in dispute to give the appearance of fairness to people who don't believe them.
Adil gibi görünmek uğruna, onlara inanmayan insanlara belirli gerçekler tartışılabilirmiş gibi göstermiyoruz.
I'm the one who's been writing them and sending them to him every year.
Onları yazan ve her yıl ona postalayan benim.
"But if things get tricky, show them who they're dealing with."
Ama işler karışırsa... " "... kimlerle uğraştıklarını gösterin onlara. " dedi.
It's not me who won't let them go.
Gitmelerine izin vermeyen ben değilim.
Who's going to look after them now?
Şimdi onlarla kim ilgilenecek?
Saldua was the guy who delivered them.
Siparişi teslim eden kişi Saldua'ymış.
Who's gonna watch them?
Onlara kim bakacak?
They said if I gave them intel on the guns and the coke, they would only take the Sons who were at the buy.
Dediler ki ; eğer onlara silah ve kokain hakkında bilgi verirsem sadece satıştaki Sons'ları yakalayacaklarmış.
It's a lot easier to keep your secrets if you know who's after them.
Eğer peşlerinde kimin olduğunu biliyorsanız..... sırlarınızı saklamanız daha kolay olur.
And he's the one who must stop them.
Onları durdurması gereken de o.
He has a lot of ideas, and some of them are very good, but he was directing Mary gillis, who plays Mrs. hagberg, and Erik had to say, "wait, wait, it's not your..."
Çok güzel fikirleri var, mesela Mrs. Hagberg'in kalçasını tokatlamak gibi.
And there's only one guy who can save them.
Onları kurtaracak tek kişi var.
Well, she's the one who told them about the Reverend.
- Cemaate Peder'den bahseden oymuş.
Eric knows some people who can get them both abroad, after we get them out.
Onları dışarı çıkardıktan sonra Eric kendilerini yurtdışına çıkarabilecek birilerini tanıyor.
Not sure what's eating them, but this is not the same team who took out the Rabbiroos.
Akıllarında ne var bilmiyorum ama bunlar Tavşaruları yenen takım olamaz.
But it was them who did the murder, not me, and it's them I'm hiding from, not you.
Ama cinayeti işleyenler onlardı, ben değil ben de onlardan saklanıyorum, senden değil.
right? All the people who still count on us. it's not fair to them.
Elimizden geleni yapmalıyız yoksa bizi destekleyen tüccarların ve diğerlerinin yüzüne bakamayız.
She's the only one who can fight them.
Bunları ancak o durdurabilir.
No, it's one of mine, and all the models who are supposed to be wearing them are missing.
Hayır, benim, ve onları giymesi gereken modellerde kayıplar.
This guy who's been traveling in Brazil he found this phone- - it's been skipping around the world, and one of them is of Celeste.
Brezilya'da gezen bu kişi bir telefon bulmuş ve telefon tüm dünyayı dolaşıyormuş ve bir ara Celeste'nin de eline geçmiş.
And there are people who just light up the life for those people around her, and people gravitate to them like a moth to flame.
Bazı insanlar vardır, etrafındaki insanların hayatına ışık olurlar ve insanlar, tıpkı güvenin ateşe gitmesi gibi o kişiye kapılırlar.
Tell them there's $ 20 in it for every kid who doesn't text their parents.
Ailesine mesaj atmayan her çocuğa 20 dolar vereceğimi söyle.
Who did take them?
- Kim almış?
Look, if the woman on that message really is your mother and she's as deeply involved with the man who killed your father as it appears, the initiative are gonna be all over her. This Detective Lasky is probably one of them.
Bak, eğer o mesajdaki kadın annense ve babanı öldüren adamla bu kadar yakınsa Girişim kadının yakasını bırakmayacaktır bu Dedektif Lasky muhtemelen onlardan biridir.
These were 5 kids who we tormented, we falsely accused, we pilloried in the press, we attacked, we invented phrases for the imagined crimes that we're accusing them of.
Bu beş çocuk işkence gördü, yanlış yere suçlandı basında rezil edildi, onlara saldırıldı gerçekleştirmekle suçlandıkları davranışlara isimler uyduruldu.
And he's the one who must stop them. This is his calling.
Onun işi bu.
I'm just saying, I'm not gonna feel good about locking up the guy who's doing this to them.
Onları öldüren adamı hapse tıkma konusunda iyi hissetmiyorum, diyorum.
That moment when she sees.. David's Doctor and recognizes him and knows him for who he is.. With all those years of history between them.
David'in Doktor'unu görüp aralarındaki o geçmişle onu tanıyıp, kim olduğunu bilmesi televizyon tarihinin unutulmaz anlarından biriydi.
Who's using them?
- Bunları kim kullanır?
You know anyone from our class who had a problem with them back then?
O zamanlar sınıfımızda onlarla sorun yaşamış olan birilerini hatırlıyor musunuz?
Who's "them"?
- "Onlar" dediğin kim?
Well, listen, Oliver, Salvati and his goons have already put 4 people in the hospital tonight, and if somebody doesn't stop them, the poor bastard who owns Russo's is gonna be next.
Dinle, Oliver. Salvati ve adamları bu gece şimdiden dört kişiyi hastanelik etmiş durumda ve eğer birileri onu durdurmazsa ona borcu olan Russo'nun zavallı sahibi sıradaki olacak.
It would bring them into the store, just to see who else is here, who else believes they might win.
Mağazaya dolmaya başlarlar. Sırf kim gelmiş, kim bu ödülü kazanabilir diye bakmak için.
And during testimony, it was little Nate, the orphan boy who lived with them, who gave key testimony, very damning testimony.
Yargı süresince, küçük Nate, yani onlarla yaşayan yetim çocuk tanıklık yapmış. Her şeyi anlatmış.
Okay, what are you supposed to do when you really like a girl, but you didn't know it at first, then you sort of blew your shot with her, and now this other dude's really into her who you used to think was a total poser, but turns out he's actually a really cool guy who totally has your back, and you know you'll be a world-class D-bag if you jump in now and try to break them up?
Bir kızdan çok hoşlandığında ama ilk önce bunu bilmediğinde ve sonra eline geçen fırsatı kaçırdığında ve şimdi ilk başta artist sandığın ama iyi bir çocuk olduğunu sonra anladığın ve seni kollayan başka biri onunla ilgileniyorsa ve eğer şimdi kıza sarkar ve aralarını bozmaya çalışırsan hödüğün alası olacağını bilsen ne yapardın?
He must have used them to make the footprints of the dragon who supposedly stole the boots.
Onları ayakkabıları çaldığını düşündüğünüz ejderhanın ayak izlerini yapmak için kullanmış olmalı.
Yeah, and I suppose that anyone who's ever raised a teenager can imagine being murdered by them.
Evet, ve eminim ergen yetiştirmiş herkes onun kendisini öldüreceğini düşünmüştür.
You know dogs, they are good to who takes care of them, stupid.
Köpekler bile ekmek uzatan eli ısırmaz. Pislik herif.
Then there was our son, Noble, who hadn't learned what being a leader really meant, and was leading his sisters down the wrong path and getting them into all kinds of trouble.
Oğlumuz Noble ise henüz liderliğin anlamını tam olarak kavrayamamıştı ve kız kardeşlerini yanlış yola sürükleyip başlarını derde sokup duruyordu.
It's more interesting who will deliver them.
Ben daha çok kimin teslim edeceğini düşünüyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]