Them too tradutor Turco
5,733 parallel translation
No, no, I know them too well.
Onları fazlasıyla iyi tanıyorum.
I was 19 and weak, too small to fight them off.
19 yaşındaydım ve güçsüzdüm. Onlara kaşı koymak için çok küçüktüm.
You're too weak to kill them without the evil you feed from in this chapel.
Bu kilisedeki şeytanın sana verdiği güç olmadan onları öldürmeye gücün yetmiyor.
The two of them are too close.
İkisi birbiriyle çok bağlantılı.
Okay. Them, too.
Onlara da.
You're gonna let them take this away from you, too, Emily?
Bunu da elinden almalarına izin mi vereceksin, Emily?
Even the bank guys had come they called them home too and disappeared.
Bankadan da geldiler. Onları da çağırmışlar ama sonra da gittiler.
Are you harassing them, too?
Onların da canını sıkıyor musunuz?
Lincoln has them, too.
Lincoln'da de vardı.
Once the soldiers get here, it'll be too late, and we'll have no power to stop them. But if they see that we're at peace then maybe we have a chance to stay that way.
Askerler buraya geldiğinde her şey için çok geç olmuş olur ve onlara dur demeye gücümüz olmaz ama barış içinde olduğumuzu görürlerse barış hâlinde kalmamız için bir şansımız olabilir.
He meets them, he likes them way too much he goes way too big too soon, he ends up blowing it.
Onlarla tanışıyor, onlardan aşırı derecede hoşlanıyor daha çok erkenken çok büyük şeylere kalkışıyor ve sonunda her şeyi mahvediyor.
My misses couldn't wash them cause there was too much blood on them.
Hanımım üzerlerinde çok kan vardı diye onları yıkayamadı. Bu yüzden...
It's too late to blame them
Birilerini suçlamak için artık çok geç
I told them it's too little, too late.
Onlara iş işten geçti dedim.
And she could probably make them, too.
Ve muhtemelen çıkardığı seslerde şöyledir.
I think it was too sophisticated for them.
Sanırım onlar için fazla entellektüeldi.
I wanted to go with them, but the Colonel said I was too young.
Onlarla gitmek istemiştim ama Albay çok küçük olduğumu söyledi.
If I find those assholes, I'll arrest them, too.
O şerefsizleri bulursam, onları da tutuklayacağım.
I like them young, too.
Geçlerden de hoşlanırım.
[Sighs] These last few months, it's all been too much for them, and now their grandfather...
Son birkaç aydır çok şey yaşadılar.
I saw them, too.
Onları da gördüm.
I just told them my aunt was too sick, I couldn't leave.
Onlara teyzemin çok hasta olduğunu ve onu yalnız bırakamayacağımı söyledim.
Don't you think I want to go after them, too?
Ben de onları aramak istemiyor muyum sanıyorsun?
You don't need them... because you are too smart to waste your time with them, okay?
Onlara ihtiyacın yok. Çok zeki biri olduğun için onlarla zaman harcamana gerek yok senin, tamam mı?
But couldn't boys be a distraction, too, if the women look at them?
Ama erkekler de kadınlar onlara bakarsa, dikkat dağıtıcı olamazlar mı?
There were too many of them.
Saçmalama oğlum. Onlar çok kalabalıktı.
Hiccup, there's just too many of them.
Hiccup, onlardan çok fazla var.
- Lucky dragon. - Hmm, or maybe it's waiting for unsuspecting dragon riders to get too close so it can blast them with its scalding hot water.
- Belki de masum ejderha binicilerinin üzerine kaynamış suyunu üflemek için yaklaşmalarını bekliyordur.
The minute I learned what it was, I tried to keep them from injecting you with it, but I was too late.
Ne olduğu öğrendiğim dakika sana enjekte etmelerini engellemeye çalıştım ama çok geç kalmıştım.
40 years after this prediction, we started finding them, too.
Bu öngörüden 40 yıl sonra, bunları da bulmaya başladık.
Your family, too. I'll kill them all.
Aileniz de dahil herkesi öldüreceğim.
None of them were proven because all of the victims were too young.
Bütün kurbanlar çok genç diye hiç biri kanıtlanamamış.
So you were better than them, too?
Yani onlardan da iyiydiniz.
The house killed them, too.
Ev onları da öldürdü.
Nice shoes, too, although the, uh, soles had speckles of paint on them.
Güzel ayakkabılar, çok,, uh, tabanlar vardı rağmen onlara boya benekler.
You're just like them... Happy to discuss and debate, but too afraid to take any real action.
Onlar gibisin, tartışmaktan zevk alıyorsun harekete geçmekten çok korkuyorsun.
Right now, our business dealings with the Metas are too fragile to allow my personal feelings for Lavar Quintel to affect them.
Suanda metalarla olan anlasmamiz kisisel isleri halletmek icin cok kirilgan Lavar quintele olan kisisel duygularimin isimizin onune gecmesine izin veremem.
I actually started working with him- - he got bored of them, too.
Onunla çalışmaya başlamıştım- -... o da sıkılmaya başlamıştı.
- I want to make them pay too, Matt.
Ben de istiyorum, Matt.
- I loved them too!
Onları ben de sevdim!
For the therapy to work, we had to put subjects in a chemically induced suggestive state while showing them this footage, but it was just too real.
Terapinin işe yaraması için deneklere çekimleri izlerken kimysasal açıdan telkin edici ve hatırlamasına yardımcı ilaçlar verdik, ama gereğinden fazla gerçekçi oldu.
Was it all about the music for them, too?
Onlar için de mi tek önemli olan müzikti?
That TV producer got knocked off them feet too
Şu televizyon yapımcısının da ayakları yerden kesildi!
with the fallout, Wendy, too, but we had nothing to hold them on.
ve Wendy'yi de toplayabilirdik ama...
- Too bad for them.
- Onlar adına üzüldüm.
There's too many of them.
Çok kalabalıklar.
Aww! By the time Hiccup and his dragon dunderheads get to them, it'll be too late.
Hiccup ve onun ejderha mankafaları onları almaya gelinceye kadar çok geç olacak.
Well, perhaps I've been down here with them for too long.
Belki de onlarla çok uzun zamandır aşağıdayımdır.
If you hear them, you will know you've strayed too far.
Bu notaları duyduğunda yolundan uzağa sapmadığını bileceksin.
Slade... death is too good for them.
Slade... Ölüm onlar için fazla iyi olur.
-'Cause if you had the means and you didn't use them, that blood is all over your hands, too.
- Zira imkânın olsaydı ve kullanmamış olsaydın, kanı senin de ellerinde olurdu.
toothbrush 49
toothless 265
too much 521
too sweet 17
took you long enough 124
too low 22
too late 1299
too long 209
too small 58
toothpaste 44
toothless 265
too much 521
too sweet 17
took you long enough 124
too low 22
too late 1299
too long 209
too small 58
toothpaste 44
too big 68
too soon 255
too bad 1185
too much work 29
took off 44
took me 32
too soft 22
tooth comb 58
too strong 20
too young 67
too soon 255
too bad 1185
too much work 29
took off 44
took me 32
too soft 22
tooth comb 58
too strong 20
too young 67