Woe to you tradutor Turco
44 parallel translation
She will bring woe to you, my son.
Sana ve adamlarına uğursuzluk getirecek, oğlum.
Woe to you, cities where I did miracles and you have not repented.
Vay haline ki o şehirlerin, mucize gösteririm de tövbe etmezler.
"But woe to you, sea and earth," "for the devil hath come down to you in great fury," "knowing that his time is short,"
"Fakat size, denize ve dünyaya acıyla söylerim ki, şeytan çok kızgın ve... zamanı olmadığını bilerek, ve çok güçlü olarak gelecek."
Woe to you, lawmakers.
Vah size, şeriatı yapanlar.
* Woe to you who opposed us.
Bize karşı gelenlere eyvahlar olsun.
" Woe to you, Scribes and Pharisees.
" Vay halinize, Fakihler ve Ferisiler.
Woe to you, Tashana!
Yazıklar olsun, Tashana!
Woe to you if we end up in some trouble!
- Doka! Bir yaygara çıkartırsan bütün mahalle güler sana!
Woe to you, Taska!
Yazıklar olsun, Taska!
Woe to you!
Yazıklar olsun size!
" Woe to you, scribes, Pharisees and hypocrites.
" Eyvah sana, riyakarlar, iki yüzlüler..
Oh, woe to you!
Yazıklar olsun size!
" Woe to you, scribes, Pharisees, hypocrites.
" Vay halinize ey din bilginleri ve Ferisiler, ikiyüzlüler.
And woe to you, should you fail Dr. Zin again.
Ve sen Doktor Zin, hele hata daha yap.
We pray you, throw to earth this unprevailing woe and think of us as of a father.
Rica ederiz, kaldır at üstünden hiçbir şeye yaramayan bu derdi. Bizi de baba bil kendine.
Woe unto you who do not believe in me, the risen Christ, who was sent to you by Him who made the heavens and the earth.
Göğe yükselen Hristiyana cennet ve cehennemi yaratan sO'nun tarafından size gönderilen bana inanmayanlara acı.
But woe unto you, if you nail me to the cross again.
Beni tekrar çarmıha gererseniz, size yazıklar olsun.
Woe upon you, scribes and Pharisees, you hypocrites that encompass sea and land to gain a single proselyte then make him twice as worthy of damnation as yourselves.
Vay halinize din bilginleri ve Ferisiler, ikiyüzlüler! Bir kişiyi dininize çekmek için deniz ve kıtaları dolaşırsınız da,.. ... dininize döneni kendinizden iki kat cehennemlik yaparsınız.
Woe upon you, scribes and Pharisees, you hypocrites that build tombs of prophets and engrave monuments to the just.
Vay halinize din bilginleri ve Ferisiler, ikiyüzlüler! Peygamberlere mezar yapar, adil kişilerin türbelerini donatırsınız.
And I tell you woe to the man who is without the Lord.
Ve Tanrı yanında olmayan insanlar kahrolacak.
Three times woe to those who oppose you!
Size karşı çıkanlara üç kere lanet olsun!
He hears your tale of woe and naturally wants to cheer you up.
Senin üzücü hikayeni duymuş ve doğal olarak seni neşelendirmek istemiş.
Woe to the wretched woman whose only desire is to be with you!
Beni, tek arzusu seninle olmak olan kadını!
We pray you throw to earth this unprevailing woe and think of us as of a father.
Rica ederiz, kaldır at üstünden hiç bir şeye yaramayan bu derdi. Bizi de baba bil kendine.
- I was saving you the effort... so that after I tell you my tale of woe we can move on to happier topics.
- Biliyorum seni hiç yormayayım dedim. Yani benim keder dolu hikayelerimden sonra seninle daha neşeli kısımlara geçebiliriz.
"Rejoice then, you heavens, and those of you who dwell in them,... but woe to the earth and the sea,... for the devil has come down to you with great wrath,... because he knows that his time is short."
Öyleyse ey gökler ve orada yaşayan sizler, mutlu olun! Ama yeryüzünün de denizlerin de vay başına! Çünkü iblis vaktinin kısıtlı olduğunu bilerek azgın öfkesiyle size geldi.
It is said that much talk brings much woe, but it seems to me that in your situation you have little to lose, especially as you're chatting to an old friend.
Bir şeyi kırk kere söylersen olurmuş ama bana öyle geliyor ki senin durumundaki birinin kaybedecek çok fazla şeyi yoktur özellikle de eski bir dostunla konuşuyorken.
"Woe betide, if to me you lie, I will desert you"
"Yalan varsa sorunda var. Terk ederim seni."
And I do not want to hear your tale of woe... because you do not know what that man came back to.
Ve senin acı dolu hikayeni dinlemek istemiyorum çünkü o adamın nasıl bir ortama geri döndüğünü bilmiyorsun.
And now you want to be all, "Woe is me, he doesn't call me back, he's dating other women." He's nasty!
Ve şimdi de...
This unprevailing woe, and think of us as of a father, for let the world take note, you are the most immediate to our throne, and with no less nobility of love than that which dearest father bears his son,
Bizi de baba bil kendine, öyle bil ki halk da anlasın, tahtımıza en yakın kişi olduğunu.
You're going to make the division's woe
Sen kedere doğru ilerliyorsun..!
- All people in the military must know, if you are a perpetrator of sexual assault against someone else in the military, woe be to you.
Askeriyedeki herkes bilsin ki eğer askeriyeden başka birine karşı cinsel taciz davası sanığıysanız yazıklar olsun size.
And since you are sending my son into the war, woe unto you if you fail to pass the amendment.
Oğlumu savaşa gönderdiğine göre, değişikliği geçiremezsen sana yazıklar olsun.
Because if you fail to acquire the necessary votes, woe unto you, sir. You will answer to me.
Gerekli oyu alamazsan, sana acırım çünkü hesabını bana vereceksin demektir.
Woe betide you if you tried to move one of his precious books or tidy up his bloomin'letters.
Değerli kitaplarından birini yerinden kaldırmağa çalışsanız ya da lanet mektuplarını düzene koyacak olsanız başınıza gelmedik kalmazdı.
It's late, you do not have to listen to my tales of woe.
Geç oldu, tasalarımı dinlemek zorunda değilsiniz.
You're the only one with enough grit to play the part, and we can age you down in post, but I'm gonna tell you now, not gonna put up with any woe-is-me bullshit or diva histrionics.
Role gereken metanete sende var. Seni efektle gençleştirebiliriz ama söyleyeyim vay başıma gelenler tarzı diva artistliklerine tahammül edemeyiz.
*... darkness * * there is a light for the lost and the meek * * hard woe and fear * * are easily forgotten * * when you submit to the soil of the Earth *
# Dünya'nın toprağına yollayınca onları #
Are you sure you want to hear my tales of woe?
Kederli hikâyelerimi dinlemek istediğine emin misin?
I must say, Miss Diallo, your tale of woe shows you to have great virtue.
Bayan Diallo ıstırap hikâyenizin büyük erdeminizi gösterdiğini söylemeliyim.
I share a deeply personal tale of woe, one meant to garnish sympathy and inspire kinship, yet all you take away is an admission of guilt.
Son derece içten, acıklı bir hikaye paylaşıyorum... bunun sempati toplaması ve ortaklığa ilham vermesi için... ama tek çıkardığınız suçun kabul edilmesi.
It's a tale of woe and revenge but one that you don't need to be concerned with.
Kederle ve intikamla dolu bir hikaye ama seni ilgilendirmiyor.
to you too 24
to you 1078
to your 24
to your positions 16
to your knowledge 54
to your health 109
to your place 20
to your left 71
to your family 22
to your mother 18
to you 1078
to your 24
to your positions 16
to your knowledge 54
to your health 109
to your place 20
to your left 71
to your family 22
to your mother 18
to your right 61
to your father 32
to yourself 36
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
to your father 32
to yourself 36
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
you tell 24
you know that 5741
younger 104
youn 21
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your own 34
yours 1007
you tell 24
you know that 5741
younger 104
youn 21
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63