Woman to woman tradutor Turco
24,309 parallel translation
Told a woman with a history of depression had used a frat party as a means to end it all.
Eskiden depresyon geçirmiş bir kadının her şeye bir son vermek için gittiği bir parti diye denmişti.
Wynonna Earp, the only woman so bold as to woo a man
Wynonna Earp... Başka bir kadının arabasıyla kur yapacak kadar cesur tek kadın.
And to me, uh... to me, she was the woman, you know?
Ve benim için benim için, o O'ydu bilirsin.
I barely speak to my parents ; I can't date a woman for more than a few months.
Ailemle bile zar zor konuşuyorum bir kadınla bir kaç aydan fazla çıkamıyorum.
Does your husband know that he's married to a woman that doesn't believe in love?
Kocanız aşka inanmayan bir kadınla evli olduğunu biliyor mu?
Did you not show this woman the Foil to impress her?
- Gösteriş için ona cihazı göstermediniz mi?
But there is a way for a woman to push back against a bully like Knox, a strong marriage alliance.
Ama kadınların güçlü bir ittifak evliliğiyle Knox gibi zorbalara karşı koyma geri püskürtme yönü var.
You went back and put salt on the squire and the highborn woman's corpses after the fact to steer the search in that direction.
Geri dönüp soylu kadına tuz serptin ki araştırmaya bu yönde devam edilmesini sağlamak için.
I am a queen and a fighter, and a woman who will stop at nothing to save Scotland.
Ben bir savaşçı ve bir kraliçeyim. Ve İskoçya kurtuluncaya kadar durmayacak olan bir kadınım.
What happened to the woman that was supposed to be in that chair?
Şu sandalyede olması gereken kadına ne oldu?
Switching an addled woman's medication would be an ideal way to incapacitate her, making it much easier to hurl her from a balcony.
Kafası karışmış bir kadının ilaçlarını değiştirmek onu güçsüz bırakmak için ideal bir yoldur. Onu balkondan fırlatmayı kolaylaştırır.
A woman is entitled to her secrets, especially from a profiler.
- Katılıyorum. Bir kadın sırlarını korumalı, hele de profil uzmanına karşı.
A mysterious mission to a woman?
Şu kadın için gizemli bir göreve mi gidiyoruz?
It links me to a crazy woman.
Tahribatın çılgın bir kadınla beni bağlar.
I think you've said everything you need to say, and by the way, I think any woman would react exactly the same way I'm reacting.
Bence söylemen gereken her şeyi söyledin ve bence herhangi bir kadın da benim tepki gösterdiğim gibi tepki gösterirdi.
I'm in this consciousness-raising group, and, um, we decided that for a woman to call a man she doesn't know is an act of rebellion.
Ben bir bilinçlendirme grubunun içindeyim ve biz bir kadının bir erkeğe dava açmasının bir isyan olduğunu bilmediğine karar verdik.
A woman doesn't need a partner to experience pleasure.
Bir kadın haz deneyimi için bir partnere ihtiyaç duymaz.
But I did spend a lot of years helping out men, and now... there is a woman in that room struggling in the same way you did when we first met and this is your chance to, you know, repay the favor.
Ama ben yıllarımı erkeklere yardım ederek geçirdim ve şimdi de içeride seninle ilk tanıştığımız zamandaki gibi seninle aynı acı çeken bir kadın var ve bu sana yapılan iyiliğin karşılığını ödemek için karşına çıkan şans.
What kind of woman beds a man on the same day she was meant to marry another?
Hangi kadın evlendiği gün başka bir adamla yatağa girer ki?
It's my honor to introduce to you the woman of the hour... Or should I say, the Woman of the Year, which is the honor given to her by the governor of the state of Texas.
Günün kadınını, daha doğrusu kendisine Texas valisi tarafından verilen unvana göre Yılın Kadınını size takdim etmek, benim için büyük bir onur.
- It's always been a woman in this family always trying to shut the place down.
Ailede hep bir kadın olmuştur, bu mekânı kapatmaya çalışan.
I'm not ready to live with a woman again and it's not fair to you that - you know, and I got my kids...
Ve bu sana haksızlık. Bir de çocuklarım var.
Like, we did a lot of home rebuilding in Louisiana and Mississippi, that sort of thing, but this one month we went to Charleston, south Carolina, and we worked in a group home for mentally disabled adults, and I, um, I was assigned to a woman named ro-ro, and, um, um, she was really so sweet and very funny.
Ama bu ay Güney Carolina'daki Charleston'a gittik ve zihinsel engelli yetişkinler için bir yardım evinde çalıştık ve bana Ro-Ro adındaki bir kadın verildi.
In Boston he used nylon stockings to strangle an elderly woman one block from where DeSalvo's first murder took place back in 1962.
Boston'da yaşlı bir kadını naylon çorapla boğdu, hem de 1962'de DeSalvo'nun ilk cinayeti işlediği yere bir blok ötede.
Time for the woman to realize you can never trust a man.
Kadın için bir erkeğe asla güvenemeyeceğini fark etmesi için zaman gerekir.
Pay no attention to this woman, she's posing as a nurse.
Bu kadına kulak asmayın, kendisi hemşire rolü yapıyor.
It's dangerous for a woman to walk alone.
Yoo Jung!
That woman who came to school was really beautiful.
Okula gelen o kız acayip güzeldi.
Did you just try to steal this woman's pearls?
Az önce bu kadının incilerini çalmaya mı çalıştın?
Was it too painful for you to condemn an innocent woman to death with your lies?
Masum bir kadını yalanlarınla idama mahkum etmek çok mu acı vericiydi?
- No, Nathan, you are not to stay here and mollycoddle an old woman.
- Olmaz, Nathan. Burada kalıp ihtiyar bir kadının üzerine titremeyeceksin.
It doesn't bother me that they'd rather speak to an insect than a woman, but what does bother me is that their views on agriculture haven't changed since the Romans moved on.
Canımı sıkan bir kadın yerine böcekle konuşmayı tercih etmeleri değil. Romalılar gittiğinden beri ziraat hakkındaki düşüncelerinin hiç değişmemesi.
If I told you last harvest that you'd be listening to a young woman learned her farming from a book... See, you don't see no ill because she done dazzled you, Uncle.
Sana çiftçiliği kitaptan öğrenen bu genç kızı dinlersen bunun toplayacağın son hasat olduğunu söylesem de seni büyülediği için durumdan hiç rahatsız olmazsın amca.
Killed every man, woman and child, they did. And those that tried to flee were given the worst death of all, hunted down and strung up in the trees by their necks, gutted like pigs.
Erkek, kadın, çocuk herkes öldürülmüş kaçmaya çalışanlar en kötü ölümle cezalandırılarak ele geçirilip organları çıkarılmış domuzlar gibi boyunlarından ağaçlara asılmıştır.
The woman carries a book with photographs of this house, but they are moving as if the photographs have come to life and then there is a voice in the photograph, a woman's voice, and she is calling out Charlie's name and Peter Hare
Kadın içinde bu evin fotoğrafları olan bir kitap taşıyor. Ancak fotoğraflar sanki canlanacakmış gibi hareket ediyor. Fotoğrafta kadın sesi de var.
I'm literally trying to figure out, what does a woman wear who's trying not to fuck the old guy down the hill who gave birth to her new husband?
Yeni kocasını dünyaya getiren ihtiyarı sikmemeye çalışan bir kadın ne giymeli diye düşünüyorum ciddi ciddi.
Luke, you need to control your woman.
Luke, kadınına hâkim ol.
But I have to say, you're a delightful young woman, and we have so enjoyed meeting you.
Ama söyleyeyim, harika bir genç kadınsın, seninle görüşmek büyük bir zevkti.
I have a real estate woman coming to discuss photographing the house.
Emlakçı kadın gelecek, evin nasıl fotoğraflanacağını konuşacağız.
How a grown woman goes through life without being able to heat something up is incredible.
Koca kadının hayatı boyunca yemek ısıtmayı öğrenememesi inanılmaz.
Write a book about that, a woman who leaves a baby in a bucket and her own mother takes her to court.
Hatta bu konuda kitap yaz : Bir kadın bebeğini kovada bırakır, kendi annesi onu mahkemeye verir.
They're making you, a woman, do the dirty work to benefit a bunch of spineless men.
Bir avuç omurgasız adama yararı dokunacak pis işlerini sana bir kadına yaptırıyorlar.
Well, now you're going to face the woman herself.
Şimdi kadının kendisiyle yüzleşeceksin.
I just want you to understand that a woman can be strong and successful and independent.
Zaman geçtikçe bunların değerini anlayacaksın. Evet, anlıyorum. Ama bu işi kolaylaştırmıyor.
She was the first woman to train in cardio-thoracic surgery at Loyola University Medical Center, the first woman to complete a heart transplant fellowship.
Loyola Üniversitesi Tıp Merkezi'nde kardiyotorasik cerrahi eğitimi gören ilk kadın. İhtisasını kalp nakli konusunda yapan ilk kadın.
I mentioned a redheaded woman to the consultant who came to see me yesterday.
Dün beni görmeye gelen dedektife kızıl saçlı bir kadından bahsettim.
I don't want anything to happen to that woman.
O kadına bir şey olmasını istemiyorum.
I must say, Mather, I could never allow a woman to control me like that.
Bir şeyi söylemek zorundayım, Mather bir kadının beni öyle kontrol etmesine asla izin vermezdim.
I want the woman that I bring to your wedding to be special.
Düğününüze getireceğim kadının özel olmasını istiyorum.
Dear Lord, do you mean to tell me that you're going to brunch with the woman that you love and her boyfriend?
Tanrı aşkına, sevdiğin kadın ve sevgilisiyle, kuşluk yemeğine gideceğini mi söylemek istiyorsun burda?
We think this woman, victim zero, has had a personal connection with this unsub, and finding her will be the key to stopping him.
İlk kurban olan bu kadının şüpheliyle kişisel bir bağı var ve şüpheliyi durdurmak için onu bulmalıyız.