English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / Would've

Would've tradutor Turco

65,874 parallel translation
Well, trust me, it would've gone much worse if I did.
İnan bana, gelseydim daha kötü olurdu.
It would've been nice.
İyi olurdu.
You said they would save me and my baby!
Beni ve bebeğimi kurtaracağını söyledin.
You said word would get out about Genesis and the bad men would want it for themselves.
Genesis hakkındaki haberin yayılacağını ve kötü adamların onu elde etmek isteyeceklerini söylemiştiniz.
Now, would you like to tell me why a "Katroina Bonnet" just called to say Operation Fly The Coop was a resounding success?
Ve "Katroina Bonnet" isimli biri arayıp "Kaçış Operasyonu" nun yankılanan bir başarıya ulaştığını söyledi, ne demek bu?
Well, if you do, then it's time you do what she would've done already.
Eğer biliyorsan, onun gibi davranmanın vakti geldi.
And I would have called you right away, but I've been swamped from the minute I walked into the clinic.
Seni arayacaktım ama kliğine adım attığımdan beri başımı kaşıyamadım.
And if it's all the same to you, I would like to still be able to have sex again.
Ve senin için de uygunsa hâlâ seks yapabilmek isterim
A lie that became our truth. And it would eventually break us apart.
Bizim gerçeğimiz olan ve en sonunda bizi birbirimizden ayrı düşüren bir yalan.
So I drew up plans for this foundation that would help kids all over the world, would advance human rights, revolutionize agriculture, and just improve every nation and every society in every possible way.
Dünyanın her yerinden çocuklara yardım edecek bir vakıf planı yapmaya başladım. İnsan haklarını gözetecek tarımı destekleyip geliştirecek ulusları ve toplumları her açıdan yükseltecek bir vakıf.
You thought we would torture each other, and we did for a little, but we also took care of each other.
Birbirimize işkence edeceğimizi düşündün ve ettik de ama aynı zamanda birbirimize destek de olduk.
'Cause now I know them Stechels would've killed me the second I gave up that bag.
Çünkü şimdi, o çantayı verseydim Stechels'nin beni öldüreceğini biliyorum.
There's this kid at school that keeps beating me up, and he thought that hunting would...
Okulda sürekli beni dövüp duran bir çocuk var ve babam da bu ava çıkmanın...
Because I pray to God that I would honor his sacrifice a little differently than the way in which you've chosen to do it.
Çünkü ben olsam Tanrı'ya dua eder senin seçiminden daha farklı bir şekilde onu onurlandırırdım.
You... you saved my life, and... you know, I-I thought it would be okay to run... if I got the cavalry and I came back to help you, but I... I just ran.
Sen hayatımı kurtardın... ve... süvarileri alıp sana yardım etmeye gelirsem kaçmanın iyi olacağını düşündüm... ama ben sadece kaçtım.
Look, if you guys had trusted me, both Reynard and The Beast would be dead.
Bakın, eğer bana güvendiyseniz Reynard ve Canavar ölürdü.
I've dreamed of Fillory, that I would be like Martin Chatwin.
Fillory'i hayal ettim Martin Chatwin gibi olduğum.
'She was afraid whether she would be able to marry Ezra who was from another religion'and that was troubling her mind
Başka bir dinden olan Ezra ile evlenebilir mi diye korkuyordu ve bu aklını karıştırıyordu.
'That Jewish black magician envisioned the Dybbuk in a way that,''after the last Jew in this land is dead,''it would possess a body which would be fit to take revenge,''and cause the complete destruction of this land
Bu Yahudi kara büyücüsü, Dibbuk'u şu şekilde öngörüyordu : Bu ülkedeki son Yahudi öldükten sonra intikam almak ve bu ülkeyi tamamen tahrip etmek için uygun bir bedeni ele geçirecekti.
'But if Ranjan's conscious mind had known this,''maybe even the exorcism would've been impossible
Ama Ranjan'ın bilinçli zihni bunu bilseydi, belki egzorsizm bile mümkün olmazdı.
And I guarantee that if you weren't, no one would've been mad that you stole a ball from a kid.
Ve eminim ki, eğer böyle olmasaydın, kimse çocuktan topu çaldığın için kızmazdı.
Now, any other girl... would've been in tears.
Başka bir kız olsa gözyaşlarına boğulurdu.
And I think Hitler would do what I do in a second.
Ve Hitler de saniyesinde benim yaptığımı yapardı.
I would've managed.
Başımın çaresine bakardım.
I would just spend hours in there, just playing dress-up and... I would see a skirt or a jacket, and I would ask my dad, you know, " Where did she get this?
Orada saatler geçirirdim, giyinip oyunlar oynardım ve bir etek ya da ceket bulup babama sorardım. " Bunu nereden aldı?
Yeah. We both know you would've said the same damn thing if you had.
İkimiz de biliyoruz ki, görmüş olsan da aynı lanet şeyi söylerdin.
Yes, I would like catering for 20 to 200 people, and we don't have much money.
20 ile 200 arasında insan için yemek istiyorum ve çok fazla paramız yok.
I would've panicked.
Ben paniklerdim.
I would've been like, " Freeze, motherfucker.
" Dur orospu çocuğu.
Yes, well, I thought it would take me years to discover my new passion, but it just took one afternoon and a trip to Party City. Hmm.
Evet, yeni tutkumu keşfetmem yıllarımı alır sanıyordum ama sadece bir öğleden sonrası ve Party City'ye bir ziyarete bakıyormuş.
Man, you would've killed it as an architect.
Mimar olsaydın harika iş çıkarırdın.
- Nothing, it's just I would've gotten him up to two.
- Yok bir şey, sadece ben olsam 200'e çıkardı o teklif.
I mean, he was pissed, but there was, like, less than a 3 % chance he would've hurt me or anything.
Bana zarar verme ihtimali yüzde üç bile değildi ama.
Any who survived would no doubt return to seek revenge, bringing our enemies back to your city in our wake.
Aramızda kurtulan kim olursa olsun.. intikam uğruna geri döner ve şehrini düşmanlarla doldurur.
And even if you did manage to eliminate us all, one day my daughter would come for you.
Ve diyelim ki hepimizi öldürdün bir gün kızım senin için gelir.
And tonight I would sleep like a baby.
Ve bu gece bir bebek gibi uyurum.
- "... and we feel she would benefit "from a more challenging curriculum."
... ve daha zorlu bir müfredatın onun faydasına olacağını düşünüyoruz. "
I was under the impression that, um, I was going to be hired here, and I've actually told quite a few people that I was hired, so... if I wasn't, then it would look like I was fired.
Aslında birçok kişiye de işe alındığımı söylemiş bulundum, yani eğer işe alınmadıysam, kovulmuş gibi gözükürüm.
So, it would've cost us slightly less if we'd have just...
Yani, şey yapsaydık daha az para ödeyecektik...
Aida would've had days.
Aida'nın birkaç günü vardı.
And after everything you've been through, no one would blame you if you put up your own firewall.
Ve yaşadığın onca şeyden sonra etrafına bir güvenlik duvarı örsen kimse seni suçlamaz.
If I'd been powered up, none of this would've happened.
- Güçlenmiş olsaydım bunların hiçbiri olmazdı.
Even though she would've stormed off 20 minutes ago.
O olsaydı 20 dakika önce öfkeyle fırlayıp gideceği hâlde.
That all this is my fault? What I'm saying is, if you didn't build a killer robot or a virtual world, this year would've been much easier for us.
Katil bir robot ya da sanal bir dünya yaratmış olmasaydın bu yıl bizim için çok daha kolay olabilirdi diyorum.
You know, most people would've brought something nice.
Çoğu insan güzel bir şey getirirdi.
I sometimes wonder what it would've been like if I'd never signed up.
Bazen bu işe başlamasam nasıl olurdu diye düşünürüm.
I... Would've caught him.
Onu yakalayabilirdim.
I would've figured it out a long time ago if it wasn't for the mind-control soap.
O zihin kontrol sabunu olmasa daha önce çözebilirdim.
What would've happened if they'd looked in my bag?
Çantama bakmış olsalar ne olurdu?
Then I would've taken care of it,'cause that's my job.
Öyle olsaydı bir çaresine bakardım. Çünkü benim işim bu.
the patriot would've been proud of what we did today.
Vatansever bugün yaptıklarımızla gurur duyardı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]