English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / Writes

Writes tradutor Turco

2,143 parallel translation
So she maybe writes a little blurb about us.
Hakkımızda biraz tanıtım yazısı yazar belki.
"Crazy record producer who lives alone in big, empty house " with a taste for underage women. " Writes itself.
Çılgın müzik yapımcısı, kendini yazan, reşit olmamış kızların tadına bakarak koca bir evde bir başına yaşıyor.
Lilbume is the villain that writes lies about His Majesty.
Lilburne, Majesteleri hakkında yalanlar yazan bir haindir.
Freeborn John writes us this message from the Tower.
Hür Doğmuş John bu mesajı bize kuleden yollamış.
But she writes all important events and people in her notebook
Ama bütün önemli olayları ve insanları not defterine yazar.
Who does he think's actually gonna get a chance to read anything he writes anyway?
Aslında düşündüğü kişi, yazdıklarını okuma şansına erişecek mi bakalım?
He writes beautifully.
Yazısı çok güzelmiş.
He even writes articles sometimes... like this great one for National Geographic.
National Geographic'deki bu harika makale gibi bazen makale yazdığı bile oluyor.
she writes like this, this is not it. You'd be surprised whaat all people can be.
Yalnızken tanıştıkları insanları falan.
It writes itself.
Kendine göre yazar.
Find out whom she writes to, besides her family.
Ailesi dışında başka kimlere mektup yazıyor, öğren.
Maybe Brutus writes them.
Tüm bu mektupları Brütüs'ün yollamadığını nereden biliyorsun?
And reads and writes.
Ve okuyup, yazdığı.
He writes to me.
Bana yazıyor.
Because he's a poet and he writes the most beautiful sentences in the Spanish language but he doesn't believe a poet should pollute his words by any other tongue which is...
Çünkü kendisi bir şair ve en güzel kelimeleri İspanyolca ile yazıyor. Bir şairin kendi kelimelerini başka bir dil kullanarak kirletmemesi gerektiğine inanıyor...
He writes, you know. He's a decent chap, really.
Bir şeyler yazar, dürüst bir insandır.
I need him credit for it. The man writes every day.
Ama ona hakkını vermek lazım, her gün yazardı.
So he writes one stupid note and you expect me to take him back?
Aptal bir mektup yazdı diye onu affetmemi mi bekliyorsunuz?
Visits him once a week. Writes letters every day.
Haftada bir onu ziyarete gelir ve her gün mektup yazar.
He writes his cons the way dead Russians write novels, with thematic arcs and embedded symbolism and shit.
Tezgâhlarını, ölü Rusların roman yazma tekniğini, yani içerikli, sembollerle bezenmiş şeyler kullanarak yazar.
Aw. He writes often enough.
Yeterince sık yazıyor.
Sir John is so genteel and accommodating and he writes in such a warm and friendly style.
Sir John çok nazik ve yardımsever ayrıca çok sıcak ve dostane bir dille yazmış.
- She writes children's books.
- Çocuk kitapları yazar!
She writes everything down.
Her şeyi not tutar.
who just happens to be the guy who writes the stories Claudia loves.
Claudia'nın sevdiği hikayelerin yazarı olduğu ortaya çıktı.
So now we in re-writes, right?
Şimdi sahneyi yeniden yazıyoruz, ha?
Were there some re-writes that I missed?
Senaryoda kaçırdığım revizyonlar mı yapıldı?
Ask if Snezana writes her.
- Sor bakalım, ona yazıyor muymuş?
Who writes letters like this anymore?
Bu zamanda böyle mektup yazan kaldı mı?
Listen, Kelsi always writes her best songs for Troy and Gabriella.
Dinle, Kelsi en iyi şarkılarını hep Troy ve Gabriella için yazar.
She probably writes poetry in her spare time, and her kids do too.
Eminim o ve çocukları boş zamanlarında şiir yazıyordur. Tam bir pisliksin.
There can be no question that this evening's guest writes what we all instantly recognise as poetry.
Bu akşamın konuğunun yazdıklarının bize anında şiiri hatırlatan eserler olduğu konusunda hiçbir şüphemiz yok.
Writes.
Kâğıda yaz.
- I only keep his. He writes the best ones.
En iyi makaleleri o yazıyor.
Never once has she had a nice thing to say, and then she goes ahead and she writes this crap! - Andrew.
Ağzından tek bir kez bile olsun güzel bir kelime çıkmadı ama sonra çıkmış bana bu saçmalığı yazıyor!
S.M. Greenfield, in an article in Sociological Quarterly, Writes that love is kept alive by modern capitalism only in order to...
S.M. Greenfield'ın, Sociological Quarterly'deki bir makalesinde, aşkın kapitalizmle ayakta kaldığını yazmıştı, sadece..
Every morning we meet Rube at a restaurant called Der Waffle Haus, where he would review the list which has who's to die, when and where, which he writes out on a Post-it and then passes on to all the grim reapers.
Her sabah Rube'la Der Waffle House restoranında buluşur kimin nerede ve ne zaman öleceğini yazan listeden isimleri not kağıdına yazıp bize verirdi.
- Sometimes she writes with a pencil.
- Bazen bir kalemle yazı yazıyor.
She writes a humorous column, humor is part of her language.
Esprili yazıyor, esprili dil kullanıyor.
I mean, who the hell writes with a fountain pen anymore?
Dolmakalem ile yazı yazan kaldı mı?
So I figure for every one who writes in, there are, I don't know, hundreds that don't.
Doğru anlamış mıyım bakalım. Okuyan her yüz kişiden biri yorum yazsa, bilemiyorum, yüzlerce insan eder, değil mi?
They feel like I'm living with a totally self-absorbed person who writes this stuff for a bunch of complete strangers.
Gittikçe, hiç tanımadığı bir avuç insanı benden daha çok düşünen kendini beğenmiş birisiyle yaşadığımı düşünmeye başladım.
Seriously. She writes fuckin'poetry.
Ciddiyim, şiir yazıyor.
I remember Kevin telling me early on that he's gonna be a comedian and he writes comedy, and I thought that was really strange, because we were only 16 years old or something and finally I just said, "Kevin, I want to go over and meet this Bill guy."
Kevin'ın küçük yaşlarda bana komedyen olacağını söylediğini hatırlıyorum Mizah yazıları yazıyordu. Bunun çok acayip olduğunu düşünüyordum çünkü 16 yaşında falandık.
He writes of the siren song of the harpy luring sailors to their death.
Harpyler için denizcileri ölüme çağıran siren şarkıları yazmış.
- He writes about human trafficking.
- İnsan kaçakçılığı hakkında yazı yazıyor.
He writes in his book, and the words appear in this one.
O kendindekine yazınca, kelimeler bunda beliriyor.
You must be Ruslan, the guy who writes the snuff books.
Ruslan olmalısın... -... kurnazca kitaplar yazan adam.
No one writes about what pregnancy is really like, how you feel fat and clumsy and stupid.
Kimse hamileliğin ne kadar şişman biçimsiz ve aptal hissettirdiğini kitabında yazmaz.
The broker writes that NCC is running at 78 % of expected mortality.
Simsar, NCC'de ölüm oranlarının beklenilenin yüzde 78'lerinde seyrettiğini yazıyor.
He writes better than my last lawyer, I never understood a word he wrote.
Önceki avukatımdan çok daha iyi yazıyor. Onun yazdığının tek kelimesini anlamazdım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]