Write it up tradutor Turco
338 parallel translation
He has to sit down and write it up.
İlk önce oturup yazacak.
Write it up on the blackboard!
Tahtaya yaz!
Have someone write it up :
Birisi şu manşeti hazırlasın :
Write it up.
O'nu yaz.
Go on, write it up there.
Devam et, oraya yaz.
Don't give me horse-puckies because it takes me time to write it up formal.
Oturup yazmak vaktimi alıyor diye bana sataşmayın.
I'm gonna write it up and send the story into the paper.
Hikayesini yazıp, gazeteye yollayacağım.
You write it up... and I'll present it to the attorney.
Sen teklif yazısını hazırla be de savcıya sunayım.
He says since we already know his crimes, we should write it up ourselves.
Zaten bütün suçlarını bildiğimiz için siz kendiniz yazın dedi.
I write it up and submit a report to the Department of Defense.
Bunu raporumda yazıp savunma departmanına vereceğim.
- So, we write it up?
- Ruhsatı getireyim mi?
Write it up again. Kid was probably stoned or boozed or somethin'.
Çocuk muhtemelen iyi saklandı ya da yerin dibine girdi.
All right. I'd be glad to write it up.
Zevkle rapor yazarım.
I said, "Why not just take notes and write it up?"
Ben de, "Neden sadece not tutmuyorsun?" diye cevap verdim.
- Not bad - write it up.
Fena değil, öyle yaz.
Write it up in some law review?
Hukuk yazılarına mı ekleyeceksin?
Don't write it up!
Yazma! Yazma!
We could write it up as an appointment, but we'll have, like, flowers and dinner, a mandolin, and it'll be a "floral" appointment.
Randevu olarak kayda geçeriz, ama bilirsin, yanında çiçek yemek, müzik olur ve resmiyetten uzaklaşırız.
I suppose you'll write it up as graffiti.
Ama sanırım sen bunu grafiti olarak not edeceksin.
It's with a heavy heart that I take up my pen to write these last words in which I shall ever record singular gifts by which my friend.
Gerçekten çok ağır bir duygu içinde belki de son kayıtlarımı yazarken bana bu sıradışı hediyeleri veren
I say anybody that can write like that won't give it up to sew socks for a guy in the insurance business.
Böyle yazabilen biri, bir sigortacının çorabını dikmek için bundan vazgeçmez.
It was either them or us, and now the range grass will grow back, and some day, the cattlemen will put up a statue of me out there on the street, and they'll write on it,
Ne onlar ne de biz, şimdi çayırlar tekrar büyüyecek, ve bir gün, sığır sahipleri benim heykelimi dikecek, şu dışardaki sokağa, ve üstüne de,
The way they don't do things! The way they'll write anything just to get it down on the sales sheet. And I'm the guy that has to sit here up to my neck in phony claims... so they won't throw more money out the window than they take in at the door.
Satış sayfasına geçirmek için herşeyi yazmaları ben de burada boğazıma kadar taleplerle kapıdan giren parayı pencereden kaybetmesinler diye yırtınayım.
Tomorrow we'll put up a little stone in the garden and we'll write his name on it.
- Yarın bahçeye küçük bir taş dikeriz üzerine de ismini yazarız.
Takes talent to get the news, think it through, write it and back it up with research.
Haber yapmak yetenek ister. Doğru düşünme, yazma ve dayanak oluşturma ister.
Yeah, it's a very nice write-up, too.
Evet, aynı zamanda güzel bir yazı
Write something up this week and I'll run it on Friday.
Bu hafta bir şey yaz, Cuma'ya yayınlarım.
I'd go to a faraway end of the beach and write post cards and letters and keep up my third person journal till it was time to meet him outside the bathhouses on the street.
Uzağa, plajın sonuna kadar gidip sokakta kabinlerin dışında onunla buluşma vakti gelene kadar kartpostallar, mektuplar ve üçüncü şahıs günlüğümü yazdım.
You write me up, and they read it up in Albuquerque and I'll have a rope around my neck, not no medal.
Beni önerirsen ve Albuquerque'dekiler öğrenirse boynuma ip takarlar.
I write up to lhnen it.
Bunları deftere yazıyorum.
It can't be the police because if they were, they'd pull up beside us and write a ticket.
Polis olamaz, çünkü öyle olsaydı kenara çekip bize ceza yazardı.
I'm gonna write this up... and give it to the warden, Earnestine.
Bunu raporlayıp... müdüre vereceğim, Earnestine.
Can you handle it or should I write it in braille and shove it up your ass?
Tamam mı yoksa bir kopya edip kıçına da mı yazayım?
Write it, lock me up.
Yazın raporu, hapsedin beni.
It's beastly rotten luck being laid up here, but everyone's very nice, and at least now I can write to you every day. Oh, then I put in a silly bit about, um...
Shropshire'da genç bir kadın, Geoffrey Chaucer'ın bir tarlada mölediğini ve yavru buzağıyı emzirdiğini görmüş!
When you write this up, you got to lay it on pretty thick... about the returning hero. And wire to Baker as soon as you can.
Amy, gazetede eve dönen kahraman için büyük bir haber yapıp en kısa sürede Baker'a ulaştırmalısın.
He claimed that Mr. Yamada possessed in his humble way the essence of style, and consequently that it was up to him to use his invisible brush to write upon this first day in Tokyo the words'the end.'
Ona göre, Bay Yamada kendi mütevazi yoluyla tarzdaki öze sahipti ve sonuç olarak görünmez firçasini kullanarak Tokyo'daki bu ilk güne "son" kelimesini kondurup kondurmamak kendisine kalmisti.
Can you keep it up and write a longer piece?
Bunu devam ettirip, daha uzun bir parça yazabilir misin?
Be sure and write, or whatever it is they do up there.
Onların yukarıda yaptıkları her neyse, emin ol ve yaz.
Just wake up and write it down.
Sonra uyanıyorsun ve gördüklerini bir yere yazıyorsun. Rüya becerisi...
It's with a heavy heart that I take up my pen to write these last words in which I shall ever record singular gifts by which my friend
Gerçekten çok ağır bir duygu içinde belki de son kayıtlarımı yazarken bana bu sıradışı hediyeleri veren
when you're done with it, he wants you to write up an opinion report on any problems you may see.
Bittiği zaman, seninle konuşarak - rapor yazmak istiyorum.
If it was going to be like this why bother giving up such a good job to stay home and write in the first place
Madem böyle olacaktı iyi bir işi bırakıp evde oturarak kitap yazmanın ne âlemi vardı?
I'II put a play up there, you'II write it in your books.
Ben oyunu buraya yazacağım siz de kitaplarınıza.
It's beastly rotten luck being laid up here, but everyone's very nice, and at least now I can write to you every day.
Burada tıkılıp kalmak hayli berbat bir şey, ama, herkes çok iyi, ve en azından, sana her gün yazabiliyorum.
But since Francis is a writer and was a co-writer of the script, he could create things at the moment, and if a new idea came up, he would sit there up all night and write it.
Ama Francis yazmaya başladığından beri, ya da yazmaya ortak olduktan bu yana, çoğu şeyi o anda üretiyordu ve yeni bir fikir geldiğinde, tüm gece boyunca oturup ve yazıyordu.
Write it down and shove it up your ass.
bu yazın ve eşek o kadar itiş.
Now, when people write into the papers with uncanny experiences, it's just like that, because the circulation of a tabloid newspaper is up in the million, and if only one of them has to write in
İnsanlar aynı bunun gibi esrarengiz deneyimler yazdığında ; ... bir magazin gazetesinin milyon içerisindeki dağılımı yüksektir ve eğer bir tanesi bunu yazmış olursa, tam olarak ne olduğunu görürsünüz.
Wasn't no officers around to witness it and write him up.
Bunu gören ya da rapor eden bir subay yoktu.
Jed, take a drink, take a pill, do whatever it is you have to, but lighten the fuck up. What did he write?
- Jed, bir içki iç, ilaç al ne yaparsan yap ama sinirini yatıştır.Ne yazmış?
I figure I'm screwed up enough that I could write a song that'll live on for ever and then after that it don't matter.
Herşeyi yeterince bok ettim ama sonsuza dek hafızalarda kalacak bir şarkı yazabildim. Ama sonra bunun hiçbir önemi olmadı.
write it down 195
write it 55
up here 454
update 59
upper 104
upon 29
upset 163
uptown 38
upstairs 739
upright 26
write it 55
up here 454
update 59
upper 104
upon 29
upset 163
uptown 38
upstairs 739
upright 26
upside 40
uptight 38
upsy 47
upstate 42
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
upside down 57
uptight 38
upsy 47
upstate 42
uppercut 41
upham 30
upper east siders 33
up you go 144
up next 81
upside down 57
up yours 130
up top 130
up against the wall 84
up to you 126
up guy 119
up call 187
up and at' em 72
up north 49
up the stairs 74
up we go 50
up top 130
up against the wall 84
up to you 126
up guy 119
up call 187
up and at' em 72
up north 49
up the stairs 74
up we go 50