You'd do the same tradutor Turco
436 parallel translation
You'd do the same for me one day.
Birgün siz de bana aynısını yaparsınız.
You'd better do the same, otherwise... you'll be ruined and us along with you.
Sen de öyle yapmalısın. Yoksa bizi de kendini de mahvedeceksin.
I'd do the same for you one day.
Bir gün ben de senin için aynı şeyi yaparım.
Do you solemnly swear to support and defend the constitution of the USA - - Against all enemies, foreign and domestic. - - And that you will bear true faith and allegiance to the same?
ABD anayasasını, iç ve dış bütün düşmanlara karşı koruyup savunacağınıza ona inançla sadık kalacağınıza bu yükümlülüğü etki altında kalmadan, hür iradenizle kabul ettiğinize ve şu anda üstlenmek üzere olduğunuz görevi sadakatle yerine getireceğinize yemin eder misiniz?
You'd better do the same, because we are going to play cards tonight.
Sen de aynı şeyi yap. Çünkü bu gece kağıt oynayacağız.
If you really cared for Leona the way I do... you'd have done the same thing in my place.
Eğer sen de benim kadar Leona'yı düşünseydin benim yaptığımın aynısını yapardın.
You'd better do the same.
Sen de uyusan iyi edersin.
- Isn't that what you'd do in the same spot?
- Bu Onun yerine geçmek olmuyor mu?
If you were smart, you'd do the same!
Aklın varsa sen de aynı şeyi yaparsın.
I'd do the same for you if it meant as much.
Eğer senin için o kadar anlamı olsaydı, ben de senin için aynı şeyi yapardım.
You'd do the same for me.
Sen de benim için aynısını yapardın.
All the same, sir, I'd like to talk to him before you do anything drastic.
Gene de zecri bir tedbire baş vurmadan onunla konuşmalıyım.
You come back and do the same thing, and they'd fry you for it.
Aynı şeyi daha sonra yaparsan, katil olursun.
I always figured you'd do the same for me.
Hep seninde benim için aynısı Yapacağını bilirdim.
In her place you'd do the same?
Onun yerinde olsaydın sen de böyle mi yapardın?
I hear Sebo Pearlo carries the same marks you do.
Sebo Pearlo'nun da seninle aynı izleri taşıdığını duydum.
You'd do the same thing.
Sen de aynı şeyi yapardın.
Then it figures I'd do the same to you, if I get the chance.
O zaman elimde olsa sana da sana da aynısını yapardım.
I'd like you to do the same thing again.
Aynı şeyi bir daha yapmanızı isteyeceğim.
I'm... I'm trying to think about this insane case, and I'd be grateful if you would do the same.
Ben... ben şu delice davayı düşünüyorum, ve sen de aynını yaparsan müteşekkir olurum.
If I could make it up, like he'd never come between us, if I could prove to you I wasn't scheming to steal anything, so everything would be the same between us, if I could do it, you'd love me again, wouldn't you?
O hiç aramıza girmemiş gibi her şeyi telafi edebilirsem, bir şeyler çalmak için tezgah kurmadığımı sana kanıtlarsam, aramızdaki her şeyin eskisi gibi olması için bunu yaparsam beni yeniden seversin, değil mi?
You'd do the same if you'd been locked up for three years.
Sizi de üç yıI kapatsalar, aynısını yapardınız.
Do you think it would be the same for me on the outside? As a doctor?
Bir doktor olsaydım, dışarıda ayni şeyleri yaşayabilir miydim?
You'd do the same.
Sen de olsan kesersin ya.
You'd do the same for someone else in need.
Sizde başka birinin ihtiyacı olsa yapardınız.
Put yourself in my place, young lady, and you'd do precisely the same thing, wouldn't you?
Kendini benim yerime koy genç bayan, sen de tam olarak aynı şeyi yapardın, değil mi?
Father, you'd do the same in the name of honor, wouldn't you?
Peder, şerefiniz için aynı şeyi yapardınız değil mi?
I'd be delighted to do the same for you.
Sizinkini gerçekleştirmek de benim çok hoşuma gider.
If you had any brains you'd do the same.
Aklın varsa sen de gidersin.
You'd do exactly the same in my place.
Benim yerimde olsan sen de aynısını yapardın.
If that was you, sir, all chopped up, we'd do the same for you.
O siz olsanız, böyle doğranmış olsanız, sizin için aynısını yapardık.
I'd like to use the same facilities you people do.
Kullandığınız imkanlardan yararlanmak istiyorum.
If you felt the same way as I do about your other women, You'd hate him touching me.
Diğer kadınların için hissettiğim gibi hissetseydin sen de bana dokunmasından nefret ederdin.
You'd do the same again, I dare say.
- Eminim yine olsa aynısını yaparsınız.
Do you think I would've meant the same thing to him if I'd lived all those years with him in the desert, in the heat and the dirt?
Sence ben çölde bu kadar yıl sıcakta ve pis yerde onunla yaşamış olsaydım ona karşı aynı şeyleri duyar mıydım?
You'd do the same for me, Doc, wouldn't you?
Sen de benim için aynısını yapmaz mıydın Doktor?
I mean, if I let you pass, I'd have to do the same for everybody
Yani, sizi geçirirsem, herkese aynısını yapmam gerekir.
I mean, we'd do the same for you.
Yani, biz de olsak aynı şeyi yapardık.
Perhaps for the same reasons as you procurator if you knew him as well as we do would also find him dangerous.
Eğer siz de bu adamı bizim tanıdığımız gibi tanısaydınız, onu suçlu bulurdunuz.
If you were in my position you'd do the same.
Yerimde olsaydınız, aynı şeyi yapardınız.
Honey, there are lots of people out there... who ain't happy unless you live and think the same way they do.
Tatlım, dışarıda tıpatıp onlar gibi düşünüp yaşamanı isteyen onlar gibi olmanı isteyen o kadar çok insan var ki!
If you weren't stupid, you'd do the same.
Eğer bu kadar salak olmasaydın, sen de aynını yapardın.
- You'd do exactly the same, as always.
- Bilmiyorum.
You'd do the same for me.
Sen de benim için aynını yapardın.
Yeah, the same thing you'd do for dinner and a movie.
Bir yemek ve sinema için yaptığının ile aynı şeyi.
Besides, you'd do the same for me.
Ayrıca, sen de benim için aynısını yapardın.
It's lucky I don't do things the same way. You'd still be standing at the Venice pier!
Neyse ki aynı şekilde çalışmıyorum, yoksa hala iskelede olurdun!
You'd do the same for me, right?
Benim için aynı şeyi yaparsın, değil mi?
If you were me, you'd do the same thing.
Eğer sen de benim yerimde olsan, sen de aynı şeyi yapardın.
And if you were in my position, I hope you'd be willing to do the same thing.
Siz benim konumumda olsaydınız aynı adımı atmaya istekli olmanızı umuyorum.
You'd do the same for me, wouldn't you, Doc?
Sen benim için her şeyi yapar mıydın Doc?
you'd do the same for me 34
you'd do the same thing 16
you'd do that 79
you'd do that for me 61
the same goes for you 21
the same to you 32
the same as you 50
the same one 32
the same thing happened to me 16
the same 389
you'd do the same thing 16
you'd do that 79
you'd do that for me 61
the same goes for you 21
the same to you 32
the same as you 50
the same one 32
the same thing happened to me 16
the same 389
the same way 23
the same thing 67
the same day 16
the same night 17
you'd 62
you'd better watch out 24
you'd better 93
you'd better come in 34
you'd better believe it 24
you'd like it 22
the same thing 67
the same day 16
the same night 17
you'd 62
you'd better watch out 24
you'd better 93
you'd better come in 34
you'd better believe it 24
you'd like it 22
you'd better not 25
you'd better be careful 19
you'd love it 36
you'd better be 34
you'd better go 90
you'd know 93
you'd better go home 18
you'd be surprised 231
you'd think so 54
you'd like that 138
you'd better be careful 19
you'd love it 36
you'd better be 34
you'd better go 90
you'd know 93
you'd better go home 18
you'd be surprised 231
you'd think so 54
you'd like that 138