English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / You back

You back tradutor Turco

172,690 parallel translation
Can't give you back the boy.
Çocuğu sana geri veremem.
And today, you saved me from a terrible mistake, and I... I don't know if I'm gonna be able to pay you back.
Bugün beni korkunç bir hata yapmaktan kurtardın... ve ben sana olan borcumu... nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum.
Gonna have to call you back!
Seni sonra ararım.
Because if we don't get you back to Heaven before the detective gets to you, then she is quite literally toast.
Çünkü seni cennete geri döndürmezsek Dedektif sana gelmeden önce, Sonra o tam anlamıyla tost olduğunu.
Are you back home with your wife?
Eve, karının yanına döndün mü?
I'm going to recline you back.
Arkana yaslan.
But don't let it hold you back.
Fakat seni engellemesine izin verme.
We are gonna get you back.
Seninle ilgileneceğiz.
No one held you back.
Seni kimse geride tutmadı.
Meet you back here.
Burada buluşuruz.
Look, I heard you were back.
Döndüğünü duydum.
Do you want to be able to look back?
Sen de ona bakabilmek istiyor musun?
They'll trace it back to you two.
Olayın ikinizle ilgisi olduğunu bulurlar.
You'll never get him back, if that's your crazy pipe dream, because he is not a fan of yours! Not a fan, Kimmy!
Ona yeniden kavuşacağını sanıyorsan yanılıyorsun çünkü o sana hayran değil Kimmy!
The plan is simple : you kill me, I go down to Hell interrogate the professor, get the formula, and then you bring me back.
Plan çok basit, sen beni öldürüyorsun cehenneme profesörü sorguya gidiyorum formülü alıyorum ve beni geri getiroyrsunuz.
That you disappeared after I almost died, and then waltzed back in married to a stripper?
Neredeyse ölmemden hemen sonra ortadan yok oluyorsun ve bir striptizci ile evli olarak geliyorsun.
You can't just march back in here like nothing's wrong.
Sorun yokmuş gibi bir anda öylece ortaya çıkıp devam edemezsin.
You're back.
Dönmüşsün.
I want you to know, I got Lucifer's back. And yours.
Bilmeni istiyorum ki Lucifer'in arkasını kolluyor olucam.
You stay back!
- Yaklaşma.
Lucifer, can you go back to being bored, and not derail the conversation?
Lucifer, yeniden sıkılmıs haline geri dönüp, konusmanın yönünü saptırmasan, olmaz mı?
You see, I thought we all wanted to go back.
Gördügün gibi, hepimizin geri dönmek istedigini sanıyordum.
I went back to that school today. And I think they'd let you in if you wanted to go.
Bu gün okula gittim ve ve ne zaman gitmek istersen alabileceklerini söylediler.
You seduce me, you betray me, now you're back.
Beni baştan çıkarıyorsun, bana ihanet ediyorsun, şimdi de geri döndün.
Amenadiel told you about our trip back to Heaven, didn't he?
Amenadiel sana cennete gitme planımızı anlattı değil mi?
Amenadiel told you about our trip back to Heaven, didn't he?
LUCIFER : Amenadiel size yolculuğumuzu anlattı. Cennete geri döndü, değil mi?
I wasn't expecting to see you or your... ( chuckles ) deadly light back so soon.
Seni görmeyi beklemiyordum Ya da senin... Ölümcül ışık çok erken geri döner.
You want... you want me back in Hell?
Beni cehenneme geri istiyor musun?
You know that if we go back to Heaven, then there will be a war.
Cennete geri dönersek, O zaman bir savaş olacak.
I said I'd get back to you when I know more.
Ne buldun? Daha fazlasını öğrenince seni arayacağımı söyledim.
Are you ready for your first day back?
Hastanede ilk gününe hazır mısın?
- Hey, you're back!
Dönmüşsün.
Well, maybe Maggie should wade back in with a, you know, a valve replacement, or...
Maggie seninle beraber kapakçık replasmanına falan katılmalıydı.
Look, you have your work wife back... now get your real wife back.
İşteki karına geri döndün. Şimdi de gerçek karına dönmelisin.
Did you or did you not call my mom back when she left you a message two weeks ago?
Annem iki hafta önce sana mesaj bıraktıktan sonra aradın mı, aramadın mı?
All she said was "Happy Birthday!" Did you or did you not fail to call her back?
- Aradın mı, aramadın mı?
And you didn't come back, and I've been back there alone.
Geri gelmedin.
Now I need you to put the barrel back on while I hold the needle steady, okay?
Ben iğneyi düz tutarken senin şırıngayı tekrar takman gerek.
Will you... Will you tell him... not to look back?
Ona geçmişte takılı kalmamasını söyler misin?
She and Karev. You think they're back together?
Karev'le tekrar beraberler mi?
How long till I can, you know, get back in the saddle?
Ata tekrar binmem için ne kadar zaman gerek?
Ah, well, provided that your spleen heals without complications, you should be back to your normal... Lifestyle in a few days, maybe a week.
Dalağın komplikasyon oluşmadan iyileşirse büyük olasılıkla birkaç gün, en fazla bir hafta içinde normal yaşam tarzına dönersin.
Holly, this could give you your life back.
Bu ameliyat hayatını geri verebilir Holly.
What, you think Wilson and... and Edwards stood back and waited for a chance to shine? No.
Sence Wilson ve Edwards geri çekilip parlama fırsatı mı beklediler?
Okay. So, we'll just put that back there and find out who you belong to.
O zaman buraya koyalım ve seni ailenin yanına götürelim.
Yeah, maybe you could show us the one-eared man on the way back to your folks.
Annenleri bulmaya giderken tek kulaklı adamı gösterebilirsin.
We thought we lost her, but you brought her back to us.
Onu kaybettiğimizi sanmıştım ama bebeğimizi bize geri verdiniz.
You never called me back.
Haber vermek için aramadın.
You got her back, Edwards.
Onunla çok iyi ilgilendin Edwards.
Now you need to get yourself back, okay?
Şimdi kendinle ilgilenmen gerek.
You want to go back to my place? Sleep it off?
Bana gidip uyuyalım mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]