You believe this tradutor Turco
8,766 parallel translation
Trish, sounds like you believe this Kilgrave is real.
Trish, Kilgrave'in gerçek olduğuna inanır gibisin.
You believe this drop is still in use?
Bu takas yerinin hâlâ kullanıldığına inanıyor musun?
- And you believe this?
- Ve sende inandın?
Would you believe this is my first ride in a limousine?
İlk kez limuzine bindiğimi söylesem inanır mısın?
Can you believe this guy?
Buna inanabiliyor musun?
[roaring ] [ grunting] I don't know what these two morons told you, but believe me, we did not do this to you.
Bu iki geri zekalı sana ne söyledi bilmiyorum, ama inan bana, bunu sana biz yapmadık.
If all this is true... how is anybody supposed to believe me if you don't?
Eğer tüm bunlar doğruysa... ve yapmazsam kimse bana inanmaz.
I just can't believe you have this whole big thing and you don't have, like, tours or something.
Bu koca şeye sahip olup da turlar filan düzenlemediğinize inanamıyorum.
Can't believe I let you talk me into this.
Buna sokmak için benimle konuşmana izin verdiğime inanamıyorum.
If you believe in your heart Audrey couldn't do this, you listen to that.
Eğer kalbin sana Audrey'nin yapmadığını söylüyorsa, onu dinle.
If you believe in your heart Audrey couldn't do this, you listen to that.
Eğer Audrey'in bunu yapmadığına kalpten inanıyorsan onu dinle.
Audrey, I can't believe that he did this any more than I could believe that you killed Nina.
Audrey onun bunu yaptığına, tıpkı senin Nina'yı öldürdüğüne inanmadığım gibi inanmıyorum.
I can't believe you let her talk you into this.
Onun bu konu hakkında böyle konuşmasına izin verdiğine inanamıyorum.
I can't believe I let you talk me into this.
Beni buna ikna etmene izin verdiğime inanamıyorum.
- You're not going to believe this.
Buna inanamayacaksın. Şansını dene.
- This is what you believe.
- İnandığın şey bu.
And despite what you believe, father it is possible to learn from this race.
Ve senin inandığının aksine baba bu ırktan bir şeyler öğrenmek mümkün.
You're never gonna believe this.
Buna inanamayacaksın.
I know this looks a little ridiculous, but believe me, you really have to protect yourself when using this stuff.
Aptalca göründüğünün farkındayım ama bana inanın bunu kullanırken kendinizi korumalısınız.
You're not gonna believe this.
Buna inanamazsınız.
You're never gonna believe what this guy just told me.
Bu adamın bana az önce dediğine asla inanmayacaksınız.
You're not gonna believe this, but that shooting at Truth a couple weeks ago, turns out Holly was involved as a victim.
İnanmayacaksınız ama birkaç hafta önce Truth'a silahlı saldırı yapıldığı sırada Holly de oradaymış.
I can't believe you did this!
Bunu yapmana inanamıyorum!
I can't believe you're both considering this.
Bunu düşündüğünüze inanamıyorum.
You're not going to believe this.
İnanamayacaksın.
I understand how scary this must seem to you, believe me.
Ne kadar korkunç göründüğünü anlıyorum, inan bana.
You see, I don't believe this for a minute.
Görüyorsunuz, ben buna bir an bile inanmadım.
You're gonna find this hard to believe, but it's just...
Şu an inanması size çok zor gelecek ama bu imkânsız bir şey bu.
Uh, look, I want this as much as you do, believe me.
İnan bana, bunu ben de senin kadar istiyorum.
You don't believe this shit, do you?
Bu saçmalığa inanmıyorsun değil mi?
You really believe this?
- Hakikaten buna inanıyor musun?
You really believe this?
Hakikaten buna inanıyor musun?
I can't believe you kept all this.
Bütün bunları sakladığına inanamıyorum.
I did that search you wanted and, mate, you're not gonna believe this but..... Dr Elishia McKellar is dead.
İstediklerini araştırdım ve kulaklarına inanamayacaksın dostum ama Dr Elishia McKellar ölmüş.
You don't believe this, do you?
- Buna inanmıyorsun, değil mi?
And you really believe this will work?
Bunun işe yarayacağına inanıyor musun?
You're not gonna believe this.
Buna inanmayacaksın.
I believe this is for you.
Sanırım bu sana gelmiş.
And you're gonna believe this guy over me?
Benim yerime bu adama mı inanacaksın?
Well, at this point, I'd believe anybody but you.
Bu noktada, senden başka herkese inanırım.
- I believe, sir, if you find this man, you'll find the Sons of Liberty.
- İnanıyorum ki efendim bu adamı Özgürlük Evlatları'nda bulursunuz.
You're not gonna believe this.
İnanmayacaksın ancak...
You may not believe this, but I am not here to fight with you.
Buna inanmayabilirsin ama buraya seninle dalaşmaya gelmedim.
Mrs. Henderson, I believe? Want you to put your hand on this Bible, right here. I want you to look into my eyes.
Bayan Henderson bu İncil'in üstüne elinizi koymak isteyeceğinize inanıyorum gözlerimin içine bakmanızı istiyorum... benimle kalın...
That's what I'm trying to tell you. This guy is a con man, Lucille. I know how much you want to believe him.
- Söylemeye çalıştığımda bu, bu adam dolandırıcı Lucille... ona inanmak istediğini biliyorum, hepimiz Henry'i geri getirmek isteriz ama kimse bunu yapamaz, kimse birini geri getiremez... yani bu imkânsız bu adam hakkında kötü şeyler hissediyorum iyi biri değil... umutlarınızla oynuyor.
You're not gonna believe this, but I have a message from your son Fred.
Buna inanamayacaksın ama oğlun Fred'den sana bir mesajım var, Henry'nin döndüğünü söyledi
Believe me, you think this is a modern world?
İnan bana. Bunun modern dünya olduğunu mu düşünüyorsun?
You know, I can't believe it's taken me this long to say this, but thank you for getting me out of there.
Bunu söylemenin bu kadar uzun sürdüğüne inanamıyorum ama teşekkür ederim beni orada unutmadığın için.
I can't believe you guys are the ones pitching me this, and I can't believe I'm saying no.
Film yapmayı bana teklif etmenize ve benim de hayır dememe inanamıyorum.
Oh yeah, you better believe the kitchen boys are playing and this year we got a new winning strategy.
Evet. Mutfaktakilerin oynadığına inansan iyi olur. Bu sene, yeni bir stratejimiz var :
I can't believe this was online for seven years and you never said anything about it.
Bunun yedi yıldır internette dolaştığına inanamıyorum ve bununla ilgili bize en ufak bir şey bile söylemedin.
you believe this guy 27
you believed in me 17
you believe me 173
you believe me now 30
you believe that shit 17
you believe in god 37
you believe that 210
you believe it 48
you believe her 37
you believe him 94
you believed in me 17
you believe me 173
you believe me now 30
you believe that shit 17
you believe in god 37
you believe that 210
you believe it 48
you believe her 37
you believe him 94
you believe 44
believe this 16
this 8555
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is important 545
this is bullshit 584
believe this 16
this 8555
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is important 545
this is bullshit 584
this is bad 606
this is awesome 376
this one 1756
this isn't you 235
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is crazy 1291
this is fun 448
this is a 428
this is awesome 376
this one 1756
this isn't you 235
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is crazy 1291
this is fun 448
this is a 428
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is the guy 68
this is for you 917
this is not good 352
this time 1599
this is a bad idea 175
this isn't going to work 72
this is good 1083
this morning 1627
this isn't right 330
this is the guy 68
this is for you 917
this is not good 352
this time 1599
this is a bad idea 175
this isn't going to work 72
this is good 1083
this morning 1627