English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / You getting this

You getting this tradutor Turco

3,802 parallel translation
Iron Man, Falcon, are you getting this?
Demir Adam, Falcon, bunu görüyor musunuz?
Where are you getting this?
- Bunu nereden öğreniyorsunuz?
Fitz, you getting this?
Fitz, bunu alıyor musun?
Daniel, are you getting this?
Daniel, şunu çekiyor musun?
I'm getting you through this, whether you want me to or not.
İstesen de istemesen de bunu atlatmana yardım edeceğim.
Looks like you're really getting the hang of this superhero stuff.
Görünüşe göre bu süper kahraman olaylarını gerçekten kaptın.
So, are you getting any "real world" time? Uh, this is...
- Peki hiç kendine vakit ayırabiliyor musun?
Even if you leave with it, this town has a twisted way of getting it back from you, doesn't it?
Yanına kalsaydı bile, bu şehir o parayı ondan bir şekilde geri alırdı değil mi?
BEFORE YOU GET TOO COCKY, REMEMBER, I WAS THERE IN "THIS IS THE END" WHEN YOU WERE GETTING BRUTALLY ASS-RAMMED BY THAT DEMON. WE BOTH KNOW THE ONLY WAY THE DEMON COULD KEEP HIS ERECTION
Çok havalanma, This is the End'de iblis tarafından tecavüz edilirken yanında olduğumu hatırlarsın?
You know, he was... He was this close to getting released, and... he was miserable.
Biliyorsunuz, o, o yakında tahliye edilecekti ve çok mutsuz görünüyordu.
You didn't tell me this before because you "didn't feel like getting into it"?
Bunu bana daha önce söylemedin, çünkü "bu konuya girebilecek gibi hissetmedin" mi?
- Are you getting all of this?
- Anlıyor musun dediklerimi?
This does not sound like you getting out.
Dışarı çıkıyorsun gibi durmuyor hiç.
And, you know, we're just getting together the funding right now, but we are this close, Doc.
Şimdi de ödeme işlerini halletmeye çalışıyoruz... -... ama işi kapatmaya ramak kaldı Doktor.
I don't know where you're getting this.
- Nereye varacak bu konu hiç anlamadım.
When this is over, Duncan, you should consider getting into politics.
- Doğrudur. Bu iş bittiğinde Duncan, politikaya atılmayı düşünmelisin.
Look, I admit it, if you hadn't come up with this plan to infiltrate the cabal, we never would have learned how serious this was getting.
Bak, kabul ediyorum eğer bu komploya sızma planını yapmamış olsaydın bu işin ne kadar ciddi olduğunu asla öğrenemeyecektik.
This is about you getting me to split you off from Edward so you can convince Ava to stop coming after you.
Bu sadece Ava'yı peşine düşmemesine ikna edebilmen için Edward'dan beni ayırmanla alakalı değil.
Oh, you're not getting away this time.
Bu sefer paçayı kurtaramayacaksın.
- BECAUSE THIS DANK HOLDING CELL IS WHERE YOU'RE GETTING MARRIED.
- Buradayız çünkü beğenmediğiniz bu hücre düğününüzün gerçekleşeceği yer olacak.
You're really getting into this whole menage a trois, aren't you?
Bu menage a trois ( fransızca üçlü ilişki ) işine bayağı alıştın değil mi?
What... what's this? You're getting a roommate.
- Oda arkadaşın oldu.
You're pissed because I didn't invite you to this stupid thing, and now you're getting back at me with Ross.
Seni bu aptal şeye davet etmediğim için bana kızdın ve bana karşılığımı Ross'la veriyorsun.
This is clearly gone too far and you owe each other an apology or you're getting detention.
Çok ileri gittiniz ve şimdi birbirinizden özür dilemezseniz uzaklaştırma alacaksınız.
We did you a solid getting you on this case, Castle.
Senin için o kadar risk aldık Castle!
They wanna see how you're getting through this.
Ne olmuş yani?
You two are not getting away with this one. When at a Wilkes party.
Wilkes partisindeyseniz olmaz.
i just had a vision of you leaving this chair and getting seriously injured.
Bu sandalyeden kalkıp ciddi şekilde yaralandığını gördüm.
That's... yeah. That's weird, you know,'cause I was actually planning on getting multiple ear piercings this weekend.
Çok garip, çünkü ben de bu hafta sonu kulağıma birkaç piercing taktırmayı planlıyordum.
Instead of hiding all this stuff, why don't you just tell Pam we're getting married?
Her şeyi gizleyeceğimize, Pam'e evleneceğimizi söylesen ya?
hey, is this why you were getting makeup tips from the prostitute in the holding cell?
Hey, gözaltı hücresindeki fahişeden bu yüzden mi 41 00 : 01 : 31,859 - - 00 : 01 : 33,727 makyaj ipuçları alıyordun?
- You're getting on this wagon.
- Sen bu arabaya biniyorsun. - Ne?
You're not getting this ring.
Bu yüzüğü almayacaksın.
I think... I think this job is getting to you.
Sanırım artık bu iş seni rahatsız ediyor.
You see, I find this not unattractive blonde, getting all up in my business.
Görüyorsun ya hiç fena olmayan bir sarışının işime karıştığını fark ettim.
Why am I getting the feeling you know more about this than Felicity's new friend?
Neden bu konu hakkında Felicity'nin yeni arkadaşından fazla şey biliyormuşsun gibi bir his var içimde?
Where are you getting all this intel?
Sen bu bilgileri nereden alıyorsun?
Ray, tell me you're getting this.
- Ray, bunları kaydettiğini söyle!
You know, I can see Deeks getting himself into something like this, but you?
Deeks olsa anlarım da ama sen?
Lady McCormick. This is really about you and me getting Xbox Ones.
Gerçekçi olalım Leydi McKormick bu seninle benim Xboxları almamız için.
This is all about you and me getting Playstations.
Bu senin ve benim Playstationlarımızı almamız için.
Is this another one of those sex-related injuries you keep getting?
Bu devamlı başına gelen seks yaralanmalarından bir başkası mı?
Are you aware of why I'm getting this search group together?
Gönderdiğim ekibi neden bir araya getirdiğimi biliyor musun?
If you feel your body's getting weak, don't forget to take this.
Zayıf düştüğünü hissedersen bundan içmeyi ihmal etme.
You don't seem to be getting this at all. So, let me give you an example.
Sana olan meylimi pek anlayamadığın için birkaç örnek vereyim.
Well, he's the one that's responsible for Liam's eye, so we figured, you know, he shows up, it shifts the blame from us to him, and, worst case scenario, they'll take his eye. Oh, my God, this is getting way too confusing.
Kendisi, Liam'ın gözünü kaybetmesinin sorumlusu, bu yüzden dedik ki gelsin, suçu üzerine alsın, en kötü ihtimalle, onun gözünü alırlar.
This guy is childish. What are you getting at?
- Ne demeye çalışıyorsun?
She claims that she saw you this morning at the front gate getting off a city bus.
Bu sabah seni ön kapıda otobüsten inerken gördüğünü söyledi.
And you going rogue on this makes getting your sister elected to the highest office in the land... a job that you hired us to do... that much harder!
VE sen kız kardeşini yer yüzünde yüksek makama seçilmiş bir sahtekar haline getirdin... bu iş... halletmemiz için siz bizi tuttunuz!
Putting aside how insane this sounds, if you're right, Barnes is just getting started.
Bu ne kadar kulağa çılgınca gelse de eğer haklıysan, Barney daha yeni başladı.
And this time you're getting an enema!
- Ama bu sefer lavmana ihtiyacın olur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]