You haven't heard tradutor Turco
2,593 parallel translation
I'm sorry, I haven't heard of you.
Ben de... Özür dilerim, adınızı duymadım.
Well, haven't you heard?
- Duymadın mı?
Uh, hey... You know, I haven't heard from you in a while.
Biliyor musun, bir süredir senden haber alamıyordum.
I appreciate what you're trying to do, but I haven't heard anything about a threat, and I'm not going to cancel based on your say-so.
Yapmaya çalıştığınız şeyi takdir ediyorum, ama ben böyle bir tehditle ilgili hiçbir şey duymadım ve sizin demenizle iptal edecekte değilim.
He said, "What do you mean, you haven't heard of it?"
"Ne demek adını duymadın?" dedi.
Haven't you guys ever heard of Montezuma's revenge?
Montezuma'nın Bedduası'nı duymadınız mı hiç?
Haven't you heard?
Duymadın mı?
- but I haven't heard... - You can't send me back there.
Beni geri gönderemezsin.
If you haven't heard anything from me in five days, alert the authorities.
Benden beş gün içerisinde haber alamazsan derhal yetkililere bildir.
I sent you a Facebook message yesterday, I still haven't heard anything back.
Dün sana Facebook mesajı gönderdim ama hâlâ bir cevap alamadım.
I heard you haven't been berry nice.
Böğürtlenimin tadına bakmadığını duydum!
Why, haven't you heard?
henüz duymadın mı?
You haven't heard?
Daha duymadın mı?
Haven't you heard?
Haberin yok mu?
If you haven't heard of it, that's no surprise, because it's built in a tiny town in Britain, and to buy the latest model, you've got to sit on a two-year waiting list.
Bunu duymamanız sürpriz değil, çünkü İngiltere'de minik bir kasabada üretiliyor. en son modelini satın almak için, iki yıl beklemek zorundasınız.
I haven't heard from you for ages!
Uzun zamandır görüşemiyorduk!
Haven't you heard that engaging in politics is like consultation?
Politikayla uğraşmak bir anlamda müzakere sayılır hiç duymadın mı?
So, you haven't heard from him, right?
Hala cevap yok mu?
Haven't you heard of suffering quietly?
Sana yas tutarken sessiz olman gerektiğini kimse söylemedi mi?
Because I haven't heard from you.
Çünkü senden haber almadım.
[Compose Message] [ To : I heard you haven't come back to Korea since you released your book, "Page One". Lee Jin Soo ]
Birleşik Mesaj "Lee Jin Soo'ya."
I mean, haven't you heard the expression "don't shit where you eat"?
Sen, "yediğin kaba pisleme" deyimini hiç duymadın mı?
But you haven't heard the best part.
Ama daha en iyi kısmını duymadın.
Well, you haven't heard the other half of my proposal yet.
Dur daha teklifimin kalanını duymadın.
You haven't heard a word I said.
Söylediklerimin birini bile işitmedin.
- I haven't heard you.
- Daha önce lanetlediğini görmedim.
I haven't heard from you after that night.
Senden o geceden sonra haber alamadım.
Oh, hey Mick. I haven't heard from you since you busted into my office... and accused me of conspiracy to commit murder, huh?
Selam Mick, beni cinayete yardım etmekle suçladığından beri görüşmemiştik.
# Haven't you heard?
Duymadın mı?
I haven't heard from you in a while. Starting to get worried. No, no, no, I'm great.
Sesin biraz nefes nefese geliyor, sanki sanki iş üstünde falan gibisin.
You haven't heard anything about it, right?
Onunla ilgili bir şey duymadın, değil mi?
You know, I haven't heard from Jason in weeks.
Biliyor musun, haftalardır Jason'dan ses seda yok.
Oh, I'm sorry, I guess you guys haven't heard of it before.
Affedersin, bu oyunu hiç duymamışsınızdır.
I haven't heard about you.
- Ben de. Senden hiç bahsetmedi.
- Haven't you heard of Communism?
Komünizmi duymadın mı hiç?
I haven't heard a word you said since you took your pants off.
İç çamaşırını çıkardıktan sonra söylediklerinin hiçbirini duymadım.
No. I told you, I haven't heard from her since she texted me.
söyledim size son mesajlaşmadan sonra hiç görüşmedik.
If you still haven't heard anything by tomorrow evening, that'll be 24 hours, and I can put out a county-wide alarm.
Eğer yarın akşama kadar haber alamazsak 24 saat dolmuş olur... ben de kayıp ilanını çıkarırım.
It's been a week. I haven't heard from you.
Hey, bir hafta oldu senden haber almayalı.
I haven't ever heard of a goddamn coaster, you fucking animal!
Kendi evinizde böyle mi bırakıyorsunuz adi hayvanlar!
Haven't you heard about the internet?
İnternetle ilgili bir şey duymadın mı?
You still haven't heard from him?
Hâlâ duymadın mı?
Bet you haven't heard the sound of a.50 cal since you left Iraq.
Irak'tan ayrıldığından beri 50 kalibrenin sesini duymadığına bahse varım.
You haven't heard of the Serenity?
- Duymadın mı Vaha'yı?
You betrayed me, and in case you haven't heard, I like to play dirty.
Siz bana ihanet ettiniz, ve duymamış olacaksınız, kirli oynamaktan hoşlanırım.
There are program that I think you haven't even heard, Luciana.
Bence içlerinde hiç duymadığın programlar vardır, Luciana.
Maybe you haven't heard.
- Galiba duymadın.
- Oh, haven't you heard?
- Duymadınız mı?
I haven't heard from you in a while.
Senden bir süredir haber alamadım.
You haven't heard the best part.
En iyi kısmını duymadınız.
You haven't heard from Jenna?
- Ev yerine kampüste kalmayı tercih ediyor. - Jenna'dan haber aldın mı?
you haven't seen anything yet 23
you haven't got a clue 16
you haven't changed 146
you haven't answered my question 48
you haven't 508
you haven't read it 20
you haven't aged a day 18
you haven't seen it 31
you haven't changed one bit 17
you haven't done anything 29
you haven't got a clue 16
you haven't changed 146
you haven't answered my question 48
you haven't 508
you haven't read it 20
you haven't aged a day 18
you haven't seen it 31
you haven't changed one bit 17
you haven't done anything 29
you haven't changed at all 45
you haven't changed a bit 111
you haven't told her 17
you haven't told him 20
you haven't seen her 22
you haven't forgotten 24
you haven't seen him 26
you haven't got a chance 16
you haven't done anything wrong 29
heard 60
you haven't changed a bit 111
you haven't told her 17
you haven't told him 20
you haven't seen her 22
you haven't forgotten 24
you haven't seen him 26
you haven't got a chance 16
you haven't done anything wrong 29
heard 60
heard of it 34
heard it 17
heard a lot about you 55
heard you were looking for me 16
heard that 42
heard what 72
you have a wife 48
you had me at 66
you have it 246
you have a nice day 58
heard it 17
heard a lot about you 55
heard you were looking for me 16
heard that 42
heard what 72
you have a wife 48
you had me at 66
you have it 246
you have a nice day 58