English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / Your breakfast

Your breakfast tradutor Turco

1,334 parallel translation
I'll leave your breakfast here, okay? Bye.
Onu buraya bırakacağım.Sandiviç Onları ben yaptım.Görüşürüz.
It was fine until your breakfast adventure with Angela Delvecio.
Eminim sen Angela Delvecio ile kahvaltı macerana kadar bir şeyi yoktu.
Don't want your breakfast to get cold.
Kahvaltınızın tadı kaçmasın.
I'm sorry if my divorce interferes with your breakfast plans, Dad.
Boşanmamın kahvaltı planlarını bozmasına üzüldüm baba.
You gonna swim for your breakfast, you little weasel?
Son kahvaltıyı hak edebilmek için yüzüyor musun, sersem?
Come on, eat your breakfast here, guys.
Hadi bakalım, kahvaltınız burada beyler.
Just finish your breakfast and come outside for a daily punishment.
Kahvaltınızı bitirin ve günlük cezanız için dışarı gelin.
I'm afraid it decimated your breakfast.
Korkarım kahvaltını böldü.
To make up for my failure last night... I've alphabetized your breakfast.
Dün gecemi affettirmek adına kahvaltınızı alfabetik olarak sıraladım.
Here " s your breakfast.
Kahvaltınız geldi.
I mean everything, right down to your breakfast and bra size.
Şu anda BH'de kahvaltı konususun.
- Ape make your breakfast.
Ape sana kahvaltı hazırladı.
Your breakfast, Professor Humbert.
Kahvaltınız, Profesör Humbert.
- Have you had your breakfast?
- Kahvaltı ettiniz mi?
- Don't talk to your breakfast.
Kahvaltınla konuşma.
I can smell your breakfast.
Kahvaltının kokusu geldi.
Now, eat your breakfast. - [Rooster Crows]
Şimdi de kahvaltını bitir bakalım.
Bud, Mary Sue, your breakfast is getting cold.
Bud. Mary Sue. Kahvaltınız soğuyor.
Enjoy your breakfast.
Afiyet olsun.
Enjoy your breakfast.
Kahvaltınızın tadını çıkarın.
Your breakfast is ready.
Kahvaltı hazır.
Your breakfast is ready.
Kahvaltınız hazır.
Simon, I got your breakfast.
Simon, kahvaltını getirdim.
Your breakfast's ready!
Kahvaltınız hazır!
I'm afraid it may not be enough for your breakfast.
Korkarım ki, kahvaltına pirinç kalmayabilir.
Hey, how was your breakfast with Hillary?
Hillary ile kahvaltın nasıl geçti? İydi.
Enjoy your breakfast!
İyi kahvaltılar!
Your breakfast is getting cold.
Kahvaltın soğuyor.
I am not gonna have you kids leave without your breakfast.
Hayır, hayır sizi asla kahvaltısız bırakmam çocuklar!
So that you can relax and receive the full benefit of your stay... we ask that you observe community wishes in the following ways : Silent meals are observed at breakfast and lunch... with a side of the room for men and a side of the room for women. We ask you to refrain from smoking, drinking and use of drugs... while on the premises.
Dinlenebilmeniz ve burada kaldığınız sürede... azami faydayı elde edebilmeniz için sizlerden, genel istekler doğrultusunda... ricamız ; odanın bir bölümünde erkekler, diğer bölümünde kadınlar olmak üzere... sessiz yemek yenilmesi, sigara, içki ve uyuşturucu kullanımından,... burada kaldığınız süre boyunca, uzak durulmasıdır.
Enjoy your breakfast.
- Afiyet olsun.
And I just had a piece of your pie for breakfast.
Ve kahvaltı için pastandan bir dilim yedim.
I was just borrowing your garden for a bit to make breakfast.
Ben de kahvaltı hazırlamak için bahçenizi kullanıyordum.
Breakfast with your senior surgical resident, Dr. Benton will begin in 15 minutes.
Kıdemli Cerrahi Hekim'iniz Dr. Benton'la kahvaltınız 1 5 dk. sonra başlayacak.
What's your favorite breakfast?
En çok hangisini seviyorsun?
Listen to me, you cocksucker, I'll eat your fucking balls for breakfast.
Seni ibne kılıklı şimdi beni iyi dinle. Seni her bir parçanı lime lime ederim.
Listen, Marcus, after you've finished your breakfast...
Dinle, Marcus.
To your right, the quasi-Victorian breakfast nook.
Sağınızda güya Viktoryen kahvaltı köşesi bulunuyor.
Okeydoke. Here's your bill... and your continental breakfast.
İşte faturanız ve kahvaltınız.
The Prince would be your brother-in-law and you, Comtesse de Lancret, would be bringing them breakfast in bed.
Yalan söylüyorsun! Prens enişten olduğunda sen, Kontes de Lancret, yataklarına kahvaltı getiriyor olacaksın.
OK, your father wants to meet you at his office after breakfast.
Tamam, baban kahvaltıdan sonra seni ofisine bekliyor.
I'm gonna eat your badge for breakfast.
Rozetinizi kahvaltıda yiyeceğim.
He can tell you where you were born, how old your mother was at the time and what you had for breakfast, all within 30 seconds of meeting you.
Size nerede doğduğunuzu, o zaman annenizin kaç yaşında olduğunu kahvaltıda ne yediğinizi tanıştıktan otuz saniye sonra söyleyebilir.
I'm thinking I'd better come up with something... before I end up with your bed-and-breakfast... tucking in a gay couple from cleveland.
Clevelandlı eşcinsel bir çiftle senin şu pansiyonunda tıkılı kalmadan önce daha iyi bir şeyler bulsam güzel olur diye düşünüyorum.
- Your first breakfast together? - Just get it.
- İlk kahvaltınız galiba.
So, I take it this is your "I stayed up all night" look... as opposed to your "I'll get up early and go get Josephine some breakfast" look.
Sanırım bütün gece ayaktaydın ve bunu sadece beni beklediğin için yaptın.
Run along for your breakfast.
Git kahvaltı et.
- I'll bring your breakfast right over to you.
- Tamam.
This is incredible, cause Melchy your mouth usually smells so badly, as if you have eaten a whole stew for breakfast.
İnanılmaz bir şey, zira Melchy ağzın genelde öyle kötü kokar ki sanırsın, kahvaltıda sadece yahni yemişsin.
WHEN ITS YOUR HOUSE, YOU CAN WEAR A TUXEDO TO BREAKFAST.
Kendi evine sahip olduğun zaman istersen kahvaltıda smokin giyersin.
I slipped fertility drugs into your breakfast Squishy.
Kahvaltında yediklerine doğurganlık ilaçları koydum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]