English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Ï ] / Ï

Ï tradutor Turco

9,948,315 parallel translation
I've been banished from the store... basically, for being a good mom.
Mağazadan atıldım. İyi bir anne olduğum için.
You know, buy two or three things, and I'll meet you out front.
Birkaç şey satın al. Kapıda buluşalım.
I know what I'm getting...
Ne alacağımı biliyorum.
I'm coming.
Geliyorum.
Okay, sweetie, I'll see you out front.
Tamam tatlım, kapıda görüşürüz.
No, I just mean...
Hayır, sadece...
I mean, you want to date?
Yani biriyle çıkmayı?
Well, not unless I date a great white shark.
Büyük beyaz balinayla çıkmazsam korkmam.
No, I know what you mean.
Demek istediğini anladım.
I mean, fightorflight, right?
Yani kaç ya da savaş, değil mi?
If I'm walking down a dark alley and I start to feel afraid, that's my body trying to protect me from gang boys with knives.
Karanlık bir sokakta yürüyorsam korku duymaya başlarım çünkü vücudum beni bıçaklı adamlardan korumaya çalışır.
Mom, I'm getting older, and at some point, I really hope... that I get to see boobs.
Anne, ben büyüyorum ve bir noktada umudum gerçekten meme görmek.
I think we could afford that expense, right?
Bunu karşılayabiliriz, değil mi?
I think...
Sanırım...
I think she's good. He likes her.
Bence o iyi, ondan hoşlanıyor.
I mean, he's doing well socially, right?
Yani sosyalleşiyor, değil mi?
I have to go talk to her.
Gidip onunla konuşmalıyım.
I'm always nice.
Her zaman naziğim.
I'm probably not supposed to be telling you this, but Casey has some sort of boyfriend.
Bunu muhtemelen söylememeliyim ama Casey'in erkek arkadaşı var.
Oh, yeah, I know that.
Evet, biliyorum.
I read all her texts.
Tüm mesajlarını okuyorum.
I love that.
Bunu sevdim.
I'm hoping it'll get me a practice girlfriend.
Umarım pratik sevgilisi bulmamı sağlar.
I was being sarcastic. You look stupid.
Dalga geçiyordum, aptal gibi görünüyorsun.
I'm sure some sad insecure girl will crush on you someday, deep in the very far future.
Eminim çok uzak gelecekte kendine güveni olmayan zavallı bir kız sana âşık olacaktır.
I wish.
Umarım.
Zahid thinks jacket, but I think no jacket.
Zahid ceketli diyor ama bence ceketsiz.
I guess he packed his clothes and drove off.
Sanırım giysilerini topladı ve arabasına binip gitti.
God, I hate you.
Tanrım, senden nefret ediyorum.
I just... I can't believe that my dad would leave us.
Ben sadece babamın bizi terk ettiğine inanamıyorum.
I'm sorry that I even brought it up.
Bunu açtığım için üzgünüm.
I should've never said anything.
Asla bir şey söylememeliydim.
No, I mean, I'm glad that I know.
Hayır, öğrendiğime memnunum.
I thought that we were so close.
Sadece yakın olduğumuzu sanırdım.
I don't think it's that funny.
Bence pek komik değil.
I appreciate it.
Minnettarım.
I know!
- Değil mi?
She got suspended. I don't know if she's trying to get suspended again.
Daha yeni uzaklaştırıldı, yine ceza almaya mı çalışıyor?
I think she's with the boyfriend.
Çünkü bence erkek arkadaşıyla.
Yes, I'm fine.
Evet, ben de iyiyim.
I'm not distracted by him.
- O dağıtmıyor.
I'm distracted by you.
- Sen dağıtıyorsun.
I know that you left us.
Bizi terk ettin.
I never told you about that, because, honestly, it's just...
Sana bunu hiç söylemedim çünkü cidden, bu sadece...
It's not something I'm very proud of.
Gurur duyduğum bir şey değil.
And I kept thinking things would get better, and he would grow out of it, and then he was diagnosed and...
Büyüdükçe geçecektir diye düşündüm, sonra teşhis konuldu ve...
I just...
Ben sadece...
I just couldn't wrap my head around it.
Kafam bunları almadı.
And I felt like I was just messing things up.
Her şeyi berbat ediyormuşum gibi hissettim.
So I left.
Ben de gittim.
I went to Grandpa's cabin.
Büyükbabanın kulübesine.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]