Волнуюсь tradutor Turco
2,471 parallel translation
Я просто волнуюсь, что наша пара сейчас не в лучшей форме
Bir çift olarak, yürütemediğimizi düşünüyorum.
Я волнуюсь.
Endişelendiriyorsun beni.
как я за тебя волнуюсь?
Beni ne kadar endişelendirdiğini biliyor musun?
Но Адалинда вернулась, и я волнуюсь за Джульетту.
Adalind döndü ve Juliette için endişeleniyorum.
Я волнуюсь, что возможно в твоей жизни нет места другой женщине.
Hayatında başka bir kadın için bir oda olmadığından endişeliydim.
Я волнуюсь за Джеймса.
James için endişeleniyorum.
А еще первый раз, когда я волнуюсь о работе.
Ayrıca, bir iş için ilk kez heyecanlanışım.
Правильно. Я волнуюсь, что Аннабет может не справиться, пусть немного, а мне нужно, чтобы эта вечеринка имела успех.
Tamam, bak, Annabeth'in bu işi organize edip edemeyeceğinden endişeliyim ve bu partide her şey yolunda gitmeli.
- Я тоже волнуюсь.
Ben de heyecanlıyım.
Кеннет, знаю, что это звучит безумно, но я, как твой друг, за тебя волнуюсь.
Kenneth, kulağa delice geliyor ama seni bir arkadaşım olarak önemsiyorum.
Дорогая, я просто волнуюсь за тебя.
Hayatim, senin icin endiseleniyorum.
Я не волнуюсь, просто не хочу отвечать, если здание рухнет или ещё что-нибудь, потому что я неизвестно что делаю.
Gergin değilim. Sadece inşaat çökerse falan ondan sorumlu olmak istemiyorum, çünkü ne yapacağımı bilmiyorum.
Я даже не знаю, почему я волнуюсь.
Neden umursadigimi bile bilmiyorum.
Знаешь, я не волнуюсь.
Yeter ya, umurumda degil.
Ему потребовалось 2 года, чтобы собрать Звезду Смерти Лего. Я не волнуюсь.
Lego'dan olum Yildizi'ni yapmasi iki yil surmustu, bomba degildir.
Не знаю, как ещё объяснить, но я волнуюсь за тебя.
Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama senin için endişeleniyorum.
Нет, я не волнуюсь.
Yok, pek de umursamıyorum.
Я немного волнуюсь.
Az da olsa endişeleniyorum.
Она сказала, что волноваться не о чем, вот я и не волнуюсь.
Endişelenecek bir şey olmadığını söyledi ben de endişelenmiyorum.
Ох, почему я волнуюсь?
Niye kendimi yoruyorum ki?
А вот я волнуюсь за него.
Ben onun için endişeleniyorum.
Я волнуюсь.
Gerçekten çok endişeleniyorum.
Я не волнуюсь.
Korkmuyorum.
я волнуюсь.
Ha Na'nın Seul'de tek yaşaması beni endişelendiriyor.
Как я за тебя волнуюсь.
Senin için endişeleniyorum.
Я волнуюсь за Мо.
Moe için endişeleniyorum.
Я тоже волнуюсь.
Evet bende endişeliyim.
Не так сильно, как волнуюсь сейчас.
Şu an olduğu kadar değil.
Шериф, прошу, я волнуюсь.
Şerif lütfen, çok korkuyorum.
- Что-то я волнуюсь...
- Biraz endişeliyim.
Я волнуюсь лишь за то, кого же Вайатт уволит первым из-за того, что нас не повысили раньше.
Endişelendiğim tek şey, Wyatt'ın bizi terfi ettirmeden kovması.
- Я волнуюсь за тебя.
- Senin için endişeleniyorum.
А я всегда волнуюсь о деньгах.
Para için hep endişelenirim.
Я действительно за тебя волнуюсь.
Senin için çok telaşlanıyorum.
Теперь я еще больше волнуюсь.
Artık daha fazla endişeleniyorum.
- Я волнуюсь.
- Kaygılıyım.
Но я так волнуюсь.
Yine de heycanlıyım.
Я не волнуюсь.
Yok canım, endişelenmedim.
Волнуюсь!
Gergin!
Я так волнуюсь, показывать вам свои изобретения.
Size icatlarımı göstermek için can atıyorum.
- С тобой я волнуюсь.
- Seninleyken ediyorum.
Я волнуюсь, что она собирается, чтобы увидеть что-то.
Onun birşeyler görmesinden endişe ediyorum.
Я волнуюсь за Сансу.
Sansa için endişeleniyorum.
Но я волнуюсь.
Biraz endişeliyim gerçi.
Я серьёзно волнуюсь за тебя, засранец.
Senin için epey endişeleniyorum orospu çocuğu.
А кто сказал, что я волнуюсь?
Üzüldüğümü kim söyledi?
Я немного волнуюсь.
Biraz gerginim.
Я волнуюсь.
Biraz gerginim.
Я волнуюсь за него. - А ты не пробовала позвонить ему?
- Onun hakkında endişeliyim.
И простите за дрожащий голос, волнуюсь чуть.
Özür dilerim, çok heyecanlıyım.
- Я очень волнуюсь.
Çok heycanlıyım.