Лицом на землю tradutor Turco

- Остановись здесь! Лицом на землю!

Yavaşça yere yat.

- Ложитесь лицом на землю!

Yüzükoyun yere yat.

Лечь лицом на землю!

Yüzüstü yere yatin!

- Лицом на землю, живо!

- Kıpırdamayın!

Лицом на землю!

Yere yatın!

Лицом на землю.

Yere yatın!

Лицом на землю.

Yüzükoyun yere yat.

Мы не можем вышибить дверь и уложить её лицом на землю, ясно?

Gidip kapısını çalıp onu yere yatıramayız anladın mı dediğimi?

Лицом на землю сейчас!

Yere yat hemen!

Лицом на землю... быстро.

Yere yatın, hemen.

Лицом на землю.

Yat! Aşağı!

Лицом на землю! Руки за спину.

- Yat yere!

Повернись. Лицом на землю.

Yüzükoyun yat!

Ладно тебе, ирландец не пьян, пока он может держаться за соломинку и не упасть лицом на землю.

Bir İrlandalı ottan tutunup da dünya yüzeyinden düşmediği sürece asla sarhoş sayılmaz.

Все вы, лицом на землю, сейчас же.

Hepiniz, yere yatın hemen.

Лицом на землю!

- Yere yatın!

И тот упал лицом на землю.

Yüzükoyun yere düştü.

При высоком разрешении Я представляю себе посланцев с Земли, все сходства с лицом исчезают. представителей разных народов, которые ходят по древней речной долине на Марсе и пытаются понять, как такой похожий на Землю мир был ввергнут в постоянный ледниковый период, и ищут признаки древней жизни на берегах рек.

Dünya'lı elçilerin birçok ulustan insanların eski nehir yataklarında gezdiklerini Dünya benzeri bir gezegenin nasıl olup da kalıcı buz çağına girdiğini anlamaya çalıştıklarını ve nehir kıyısında hayat kalıntılarına dair izler aradıklarını hayal ediyorum.

Теперь... ложись на землю, лицом вниз.

Şimdi... Yüzükoyun yere yat.

Лицом на землю.

Yere yat!

На землю, лицом вниз!

Ellerini göster. Ellerini göster!

Наконец, мальчик прыгнул с самой высокой ступеньки, но на этот раз отец отступил назад, и мальчик упал лицом о землю.

Sonrasında çocuk oldukça yüksek bir basamağa çıkar ama babası atladığı zaman geri çekilir ve çocuk yüzüstü yere düşer.

Мотоцикл упал на землю, взорвался и загорелся, и я врезался лицом в холм.

Sonra da bom! Motor yere çarpıp patladı ve alev aldı ve ben suratımı bir tümseğin kenarına çarparak parçaladım.

И тут он просит ее выйти из машины. и лечь лицом вниз на землю.

ve o ona arabadan çıkmasını söyledi ve yüz üstü yerde yatar vaziyetteydi.

На землю. Лицом вниз.

Yere yat.

Лицом вниз! На землю!

Yüzünü yere dön!

На землю лицом вниз!

Yere yat!

Лечь лицом вниз На землю

Yüz üstü yere yatın.

Ты арестован, положи руки за голову, опускайся лицом вниз на землю.

Tutuklusun! Ellerini başının arkasına koy ve yüzüstü yere yat!

Ложись на землю, лицом вниз.

Yüzün önünde yere yat.

Всем заключенным лечь на землю лицом вниз, руки за спиной.

Tüm mahkumlar yüz üstü yere yatıp ellerini arkaya koysunlar.

Лицом вниз, на землю.

Yüzüstü yere yat.

Лицом на землю. Руки держать на виду.

Yere yatın, ellerinizi görebileceğimiz bir yere koyun.

На землю, лицом вниз, живо.

Yüzünü yere dön, şimdi.