Покупаем tradutor Turco
306 parallel translation
Мы не покупаем магазин.
Mağazayı satın almıyoruz.
Пойдем, Рик, притворимся, что мы его покупаем.
Hadi, evi satın alıyormuş gibi yapalım.
Понимаете, мы обычно не покупаем ничего в таких местах,... и если мы не получим первоклассного обслуживания,... и побыстрее,... то устроим ужасную сцену в этом святилище.
Biliyorsun, eşim ve ben bu tip yerlere pek alışkın değiliz o yüzden burada birinci sınıf bir hizmeti derhal almazsak bu kutsal yerde oldukça utanç verici olaylar olacağını size garanti ederim.
Мы покупаем в Пирати магазинчик.
Grotta Ferrata'da bir dükkan satın alıyoruz!
Покупаем! Покупаем! Покупаем!
Al, al, al!
Покупаем побольше! Покупаем!
Toptan alın!
Покупаем! Покупаем!
Al, al, al!
Затем магазин миссис Кори... Миссис Кори, покупаем пряники.
Sonra zencefilli ekmek almak için Bayan Cory'nin dükkanına.
Зато мы покупаем информацию.
Bilgi almak istiyoruz.
Мы покупаем Беккенбауэра.
Beckenbauer'i alacağız.
- Да, покупаем!
- Evet evet.
Надеюсь, мы еще не покупаем?
Zaten satın almadık mı?
- Покупаем новую кинокамеру.
- 16 mm'lik mi? Evet.
Мы только покупаем бизнес.
Sadece işletmeyi alıyoruz.
Они нас уполномочили, и мы либо покупаем, либо продаем их золото.
Talimatlarını bizim aracılığımızla verirler, biz de onlar için altınlarını alır ya da satarız.
Покупаем.
Alıyoruz.
Покупаем здесь.
Alıyoruz.
Покупаем. А, Эбенизер.
- Gelmeyeceksiniz diye korktuk.
- Покупаем, покупаем!
- Alın! Alın!
Кроме того, если она узнает, что мы покупаем, она откажет. - Почему?
Üstelik bizim için olduğunu anlarsa, satmaz.
Покупаем ненужное, выбрасываем все полезное.
İhtiyacımız olmayan şeyleri alıyoruz ama bize faydalı şeyleri atıyoruz.
- Мы вас покупаем.
- Biz senin şirketini devralıyoruz.
Покупаем всё что можем, но больше 22 не платить.
Gördüğümüz her şeyi alıyoruz ama 22'nin üzerinde vermiyoruz.
Идём и покупаем! Хочешь куда-нибудь за тридевять земель, поваляться на солнышке?
Canın güzel bir yere gidip güneşlenmek mi istedi?
Мы все время покупаем ботинки, которые жмут, брюки, которые плохо сидят.
Vuran ayakkabıları ve uymayan pantalonları almaya devam ediyoruz.
Мы покупаем ему игрушки, а он смеётся над стенами.
Onca oyuncak al ama o duvarlara gülsün.
Мы не покупаем, мы продаём.
- Hiç taşımıyorum. - Biz satıyoruz.
Мы все их покупаем.
Hepsini bizler satınalıyoruz.
Ладно, покупаем 60 минут в четверти финала, потом сокращаем до 30-ти.
İlk çeyrekte 60, ikincide de 30 saniyelik versiyonu yayınlatırız.
Мы покупаем пакет, полный сладостей, и быстро его опустошаем.
Markete gidip, bir paket çubuk şeker alırsınız ve anlayamadan, paket boşalıverir.
- Мы покупаем дом.
Bu dükkanı tek başıma yönetmek için büyük bir şans. - Emir veren kimse olmayacak.
Мы покупаем в кредит вещи, которые должны заполнить пустоту нашего бытия.
Hayatımızdaki boşlukları dolduracağını sandığımız pahalı alışverişler yapıyoruz.
Мы покупаем марки самой низкой стоимости, и затем комбинируем их по мере необходимости.
En küçük değerdeki pullardan alırsanız bunlar tüm ücretler için kullanılabilir.
То что мы покупаем оружие не значит, что мы его не имеем.
Sadece silah alıyoruz diye yanımızda getirmedik sanmayın.
Так что мы покупаем пиво, и этот гандон вызывает бабон, что бы он проследил за нами до дома.
Sonuçta bir bira alıyoruz ve adam bizi takip etmeleri için arıyor.
Тот парень, кому мы покупаем кресло, помнишь?
Sandalye alacağımız adam, hatırladın mı?
Мы это ненавидим и не покупаем все это дерьмо.
İhtiyacımız olmayan şeyleri alabilmek için nefret ettiğimiz işler yapıyoruz.
— Мы покупаем фургон.
- Karavan alacağız.
Покупаем, продаем, 200 штук разницы, как ты говоришь... и 30 % моих, не вложив ни одного доллара ни одного...
Alacağız, satacağız ve söylediğin gibi 200 bin dolar kârımız olacak. Yüzde 30 benim payım. Tek sent bile riski olmadan.
И из всей красивой одежды, которую мы с отцом тебе покупаем, выбираешь то, что тебе уже мало.
Babanla aldığımız o kadar güzel kıyafet dururken, sana yakışmayan şeyleri seçmek zorunda mısın?
- Не знаю, мы там едим, печенье покупаем.
Bilmiyorum, bir şeyler yiyoruz. Mrs. Fields kurabiyesi filan.
Покупаем рыбу, вскрываем сейфы.
Balık almak, kasaları yumruklamak.
Ну, а дальше мы начинаем новую жизнь, покупаем дом, желательно не в Детройте для тебя, меня и детей.
Yeni bir hayata başlarız. Tercihen Detroit olmayan bir yerde kendimiz ve çocuklarımız için büyük bir ev alırız.
Мы отмечаем все дни рождения Стивена. Покупаем ему подарки каждое Рождество.
Stephen'ın yaş günlerini kutluyoruz, her Noel'de ona hediyeler alıyoruz.
Теперь мы покупаем ему гроб.
- Şimdi ona bir tabut alıyoruz.
- А мы не покупаем.
- Biz de satın almıyoruz.
Мы просто покупаем клетки для сверчков у господина Игути.
Sadece Iguchi'den böcek kafesleri alıyorduk.
Мы не покупаем лодку.
Tekne almayacağım.
У людей моего круга есть традиция Называется "покупаем платье, надеваем один раз и возвращаем на следующий день".
Benim insanlarımın bildiği bir yöntem var : Bir elbise almak, bir kere giymek ve ertesi gün geri götürmek deniyor.
Мы оба покупаем подарки?
Sen de mi hediye alıyorsun?
Мы покупаем не только тампоны, помаду, а разную продукцию.
Sadece tampon ve ruj değil, bir sürü şey alıyoruz.