Помогал tradutor Turco

С тех пор он мне помогал.

- O zamandan beri Boyd yardımcı oldu. - Öyle mi?

Пару недель назад мой помощник получил его от человека, что сказал, будто помогал вам искать Лилли.

Bu benim yardımcılarımdan birine verilmişti. Birkaç hafta önce olmalı. Lilly'i bulmak için size yardım eden bir adam vermiş.

Ну, было бы здорово, если бы ты чуть-чуть помогал.

Azıcık yardım etsen fena olmazdı yani.

Ей кто-то помогал.

Dışardan yardım almış. Tamam.

Мистер Фини, вы сказали, он помогал вам?

Bay Feeney, yardım ettiğini söylediniz.

Тогда нам надо придумать историю про обращение Тары. Такую, чтобы в конце ты не сносила голову той суке, а я не помогал тебе избавляться от трупа.

Orospunun beynini duvara sıvamanı, benim de cesetten kurtulmana yardım edişimi içermeyecek şekilde Tara'nın nasıl dönüştüğüne dair bir hikaye uydursak iyi olur.

Потому что я был охуенно молод, и это было так пиздато, и секс помогал забыться.

Çünkü acayip derecede gençtim ve bomba gibiydim. Her şeyi bu şekilde geçiştiriyordum.

Все те убийцы, которых я помогал тебе ловить, были пойманы благодаря моим предчувствиям.

Yakalamana yardım ettiğim tüm katiller içgüdülerim sayesinde yakalandı.

Не знаю, упоминала ли Ария, что я помогал ей с подготовкой...

Bilmiyorum Aria bahsetti mi,... ama ona bu sınavlara hazırlanmasında yardımcı oluyorum, ve...

Это все потому что я ему помогал. Позволил разыгрывать это шоу.

Söylediği her şey yalandı!

Отто... сдал Бобби по старому делу, но кто-то ещё помогал окружному прокурору.

Otto, Bobby'i geçmiş yüzünden ele verdi ama dışarıdakilerden birinin de savcıya yardım ediyor olması lazım.

И я ей в этом помогал. - Там было материала на 12 часов.

Yarı hızda abartırsınız ve 12 saat sürer.

"Ее особый дар помогал ей" завоевывать уважение людей...

Uzlaştırıcı davranış şekliyle etrafındaki insanları kendisini sevdirdi.

Он помогал вам в... переговорах деликатного рода с некоей фармацевтической компанией.

Sizinle beraber... bir ilaç firmasıyla hassas bir görüşme yapmıştı.

Мессер сидит только потому, что он помогал Дикки.

Messer'ın hapiste olmasının tek sebebi, Dickie'ye yardım etmiş olması.

Ты когда-нибудь помогал ученику?

Hiç öğrencilere yardım ettin mi?

Но Йену кто-то явно помогал.

Ama Ian yardım alıyordu.

Я не могу выбрать между тем, как я помогал родиться моей сестренке в магазине ковров, или как я был практически мертв на протяжении двух минут, когда мне было шесть лет.

Ben de halı mağazasında kız kardeşimin doğumuna yardım ettiğim zamanla, 6 yaşındayken 2 dakikalığına... kalbimin durduğu zaman arasında kararsız kaldım.

Как насчет того времени, когда ты помогал в приюте для бездомных?

Mesela şu evsizler barınağına yardım ettiğin zaman?

Когда в него попала пуля, я хотела помочь ему, как он всегда помогал мне.

Micheal kurşunları aldığı sırada orada olmak istedim. O her zaman benim yanımda olmuştu.

Или помогал ему и участвовал в побеге от правосудия.

Ya da bir kaçağın adaletten kaçmasına yardım ve yataklık ediyordum.

Она не помогала мне. Я помогал ей.

Bana yardım etmiyordu, ben ona yardım ediyordum.

Мой папа... он помогал каждому.

Babam... herkese yardım ederdi.

Твой папа всем помогал - ты это сказал?

Baban herkese yardım etti, bunu mu dedin?

Примерно 60 лет профессор инспектор манежа Ал Узиэлли помогал молодым перспективным людям, вроде меня, найти свой клоунский имидж.

Yaklaşık 60 yıldır, Profesör Sirk Eğitmeni Al Uzielli benim gibi umut dolu gençlere, palyaço kişiliklerini bulmalarında yardım etti.

Кто был рядом с ним, помогал ему и советовал?

Peki kim onunla kalıp ona yardım etti ve tavsiye verdi?

Кто помогал вам в тюрьме?

- Hapishanede seni kim düzeltti?

Больше, чем я когда-либо тебе помогал.

Daha önce etmediğim kadar yardım edeceğim.

Он мне по мелочи помогал.

Ayak işlerime bakıyor işte.

Он здорово помогал.

Şimdiye kadar çok yardımcı oldu.

¬ ы видели детектива'окинса на € рмарке, что привело вас к воспоминани € м о том, что он был ночью на месте аварии, что он помогал вам, но ваш мозг исказил эти воспоминани €,

Karnavalda Dedektif Hawkins'i görmeniz onu o gece, kaza anında gördüğünüzü hatırlamanızı sağladı. Size yardım ediyordu. Ama zihniniz bunun üstesinden gelebilmek için...

Ты годами помогал нам, помогал мне.

Bize yıllarca destek oldun, bana destek oldun.

Ты участвовал в разжигании бунта, разрушал частную собственность, помогал в похищении, препятствие правосудию и совершенно очевидно, что я видел, как ты неосторожно переходил улицу

İsyan çıkarıp özel mülke zarar verme adam kaçırmaya yardım ve yataklık, adaleti engelleme ve seni kırmızı ışıktan karşıya geçerken gördüğüme eminim.

Просто помогал брату? В этом нет никакого смысла.

Kardeşine yardım olsun diye mi?

Так ты думаешь, что кто-то помогал ей?

Dur, yani ona yardım eden başka biri daha mı vardı diyorsun?

Эль Солдат не пощадит никого, кто помогал нам.

El Soldat geri gelecek ve bize yardım edenlere zulmedecek. Burası benim evim.

Я знаю, Дейв мне так помогал когда я боролась со своей маленькой...

Kendi küçük sorunumla uğraşırken Dave'in bana çok yardımı dokunmuştu...

Я была Марией Антуанеттой, а он помогал мне собирать мои волосы в высокий шиньон.

Ben Marie Antoinette olurdum ve o da topuzumu kaldırmama yardımcı olurdu.

Он помогал, Ник.

Evet, oldukça yardımcı oluyordu, Nick.

Я просто помогал с коробками, потому что Донна слегка расстроена переездом.

Kutular için yardım ediyordum çünkü Donna taşınma konusundan bayağı rahatsız.

Он помогал мне избавляться от конкуренции, а взамен я дал ему столько золота, что в нем можно было плавать.

Rakiplerimden sıyrılmama yardım etti ben de karşılığında ona savaş ganimeti olarak dalıp içinde yüzebileceğiniz kadar çok altın getirdim.

Я просто помогал Чарли.

Ben sadece Charlie'ye yardım ediyordum.

Кто-то помогал ему.

Birisinden yardım alıyordu.

Лео, мы знаем, что ты помогал ему выбраться из Штатов.

Leo, onun Birleşik Devletler'den çıkmasına yardım ettiğini biliyoruz.

Помогал проектировать и строить клинику в Гватемале на энергии ветра и солнца, и даже осталось время потусоваться на средневековой ярмарке, милорд.

Guatemala'da rüzgâr ve solar güçlü bir klinik dizaynına yardım ettim ve ona rağmen birkaç tane festivale katılabildim ekselansları.

Я... помогал, а... вытащить Сару.

Sarah'ı çıkarmaya çalıştım.

Я изучаю финансы Кейлы, и похоже, что кто-то помогал ей оплачивать счета.

Kayla'nın nişanlısını arıyorum, görünüşe göre biri onun faturalarına yardım ediyormuş.

И когда я мог, я помогал там людям поэтому в каком то смысле когда я уехал оттуда, я верил, что там стало лучше, чем было.

Yapabilseydim, oradaki insanlara yardım etmeye çalışırdım böylece biraz da olsa, oradan ayrıldığım zaman daha iyi bir yerden ayrıldığıma inanabilirdim.

Паркфорд ей помогал.

Parkford yardımcı oluyordu.

Почему ты всегда помогал мне?

Neden bana yardım ediyorsun?

Кто помогал тебе?

Sana yardım eden kimdi?