Я тут думал tradutor Turco

Знаете, отец, я тут думал, что раз теперь все в порядке, то почему бы вам не отдохнуть как следует?

Biraz düşünüyordum da, Peder. Her şey yoluna girdiğine göre... bir sorun çıkmadan, biraz ara vermelisiniz.

Я тут думал....

Düşünüyordum da...

Знаете что, я тут думал...

- Bak, düşünüyorum da...

Слушайте, я тут думал над этим делом Вормсера.

- Baksana, Wormser davasını düşündüm de.

Я тут думал об этом.

Bunu düşünüyordum.

Слушай, я тут думал насчёт папы, и вот, что я решил :..

Senin babam olmanı istiyorum.

Вы знаете, я тут думал. Я не могу представить условия при которых я снова буду иметь возможность заняться сексом.

Düşünüyordum da ; bir daha seks yapma fırsatımın olduğu hiçbir durum hayal edemiyorum.

Я тут думал... может, доктор Марр права?

Düşünüyorum da, belki de Doktor Marr haklı.

Шелли, Я тут думал.

Shelly, düşünüyorum.

Я тут думал. Поправишься - и уедем вместе.

Düşündüm de ayağa kalktığında birlikte uzaklara gideriz.

Я тут думал... может он смог бы спать на верхней кровати.

Şey, düşünüyordum da... onun yerine ranzamın üstünde uyuyabilir.

- Я тут думал о нашей миссии.

- Buradaki görevimiz hakkında düşünüyordum.

Забавно, я тут думал обо всем, что мы прошли вместе.

İlginçtir, yaşadığımız onca şeyi düşünüyordum.

Я тут думал как мы только что друг на друга сердились.

Daha önce birbirimizi ne kadar delirttiğimizi düşünüyordum.

Знаешь... я тут думал. Согласно картам звездного неба, самая трудная часть поездки между Бэйджором и Кардассией проходит через пояс Денориоса.

Düşünüyordum da, yıldız haritalarına göre Bajor'la Kardasya arasındaki yolculuğun en zor kısmı Denorios kuşağını geçmek olurdu.

Я тут думал о том, как мы живем

Yaşama şeklimiz hakkında düşünüyordum.

Ээ, я тут думал об этом вашем путешествии на Райзу.

Um, Biz Riza gezisi hakkında Sizinle konuşuruz diye düşündük

Я тут думал у нас отличная команда.

Düşünüyordum seninle iyi bir ekip olurduk.

Я тут думал, может нам походить по домам, поспрашивать, не видел ли кто-нибудь его.

O şeyi gören olup olmadığını öğrenmek için birkaç camı tıklatabileceğimizi düşündüm.

Я тут думал.

Düşünüyordum da.

Я тут думал, если бы вы принесли эмиттер в медотсек, мы могли бы поработать над ним вместе.

Düşünüyordum da, yayımlayıcıyı Revir'e getirirseniz, üzerinde birlikte çalışabiliriz.

Я тут думал, может, ты меня подвезешь?

Acaba beni götürebilir misin diye düşünüyordum.

Клёво. Слушай, я тут думал про этого Тима, с которым ты живешь.

İyi, dinle bak, şu taşındığınız Tim denen herifi düşünüyordum da, merak ettim.

- Я тут думал, если- -

- Merak ediyordum.

Я тут думал о вас и о том, что было утром.

Seni ve şeyi düşünüyordum... Bu sabah olanları.

Я думал, они тут, отмечают твоё освобождение.

Burada çıkmanı kutluyorlar sandım.

Я часто думал - как его дела? А тут случайно проезжаю мимо... и вижу его имя на вывеске.

Ben de ona ne oldu diye merak edip dururuyordum ve sonra bir gün buradan geçerken ismini bir tabelada görüyorum.

Когда я тут очутился, я думал, что все это растянется дней на 30, или максимум на 60.

Buraya ilk geldiğimde, 30 bilemedin 60 gün kalırım diye düşünmüştüm.

Я думал, тут все красное. Только для невооруженного глаза.

- Hayır, ben hep kırmızıdan başka bir şey olmadığını düşünmüştüm.

- А я то думал... Мне говорили, что ее видели в Париже. И я сразу себе сказал : наверное тут не обошлось без этого француза.

Bir kaç ay önce buraya geldiğini söylediler ben de sana geldiğini sandım.

Я думал, мы тут обсудим дела. Получше узнаем друг друга.

Hadi, biraz iş konuşabiliriz diye düşünmüştüm, birbirimizi daha iyi tanırız.

Простите, я думал, тут Кристина.

Kusura bakma, seni Christine sandım.

Я думал, что едва ли найду вас тут после стольких лет.

Sizi burada bulmayı beklemiyordum.

Вы хотите, чтобы я тут, в темноте, ещё и думал?

Karanlıkta düşünmemi istemiyorsundur, değil mi?

- Вы тут много чего сделали. Здесь просторнее чем я думал.

Burayı bayağı hale yola sokmuşsunuz.

Я и не думал, что у нас тут состоятся политические дебаты.

Ah, bu yemeğin politik bir tartışmaya dönüşeceğini hiç düşünmemiştim.

Ты проделал такой путь, так как думал, что я тут с другим.

Bu kadar yolu başka biriyle olduğumu düşündüğün için geldin.

Ну вот, я тут, в Канаде. Я думал : " Канада, холодно...

Buradayım, Kanada'da ve Kanada soğuktur.

Я думал, тут будут казино, лампочки и вся фигня.

Burada kumarhaneler ve renkli ışıklar var zannediyordum.

Но тут оказалось, что у меня нет так много мыслей, как я думал.

Sonra anladım ki pek de fazla düşüncem yokmuş.

Я думал, мы тут немного посидим, может, сходим в бар, выпьем, покидаем дартс.

Burada bir süre oturur sonra da belki bir bara giderek büyük bardakta bira içip dart oynarız diye düşünüyordum.

Когда я в последний раз думал о тебе, и тут ты вошла.

Bilmiyorum Seni en son ne zaman düşündüm... Seni karşımda buldum, hiç anlamıyorum.

Держу пари, ты думал, я и тут старая развалина, а? И всё ворчу : "Так не пойдёт, не пойдёт!"

İddiaya varım, aksi ihtiyarın teki olduğumu düşünüp, şöyle demişsindir, "Devam edemem"

Я тут много думал и... и я думаю- -

Bu konuyu çok düşündüm ve bence...

Я слышал, Вы вернулись в город. Думал, Вы тут закончили.

Şehre geri döndüğünü ve uzun süre geri gelmeyeceğini duymuştum!

Я правда думал, что тут мы могли бы остаться.

Doğrusu ben de orasının... gerçekten hizmet edebileceğim bir yer | olduğuna inanmıştım.

Минутку. Я думал, ты сказала, что тут копья...

Bir dakika duvarda çiviler olduğunu söylemiştin.

Знаете, я разочарован, я думал, что у нас тут происходит что-то стоящее.

Hayal kırıklığına uğradım. Aramızda iyi birşeyler oluyor sanıyordum.

Я не думал, что ты останешься тут до утра.

Burada olacağını bilmiyordum.

Я думал, тут будет частная вечеринка.

Bu gece özel bir parti var sanıyordum.

Я думал, вы тут с Фрейзером.

Özür dilerim. Frasier'la berabersin sandım.