Bakın ne diyeceğim tradutor Inglês
1,243 parallel translation
Bakın ne diyeceğim.
You know what?
Bakın ne diyeceğim.
I tell you what.
Bakın ne diyeceğim.
I'll tell you what.
Bakın ne diyeceğim, dışarı çıktım.
I'll tell you what, I was out the door.
Bakın ne diyeceğim?
You know what?
Yüzündeki izler benimkilerden de derindi. Bakın ne diyeceğim. Herifi kıskandım.
He and Linda bought a house in San Pedro, California.
Bakın ne diyeceğim Bay Terentyev, yanılmıyorsam açıklamanızda iskeletinizi akademiye bağışlayacağınızdan söz ediyordunuz.
Listen, Mr.Terentieff, I believe You speak in your manuscript of your skeleton and wish leave it to the Academy?
Bakın ne diyeceğim, siz saç kesimlerinden ya da hava durumundan daha ilginç bir konu bulun, ben de ellerimi yıkayayım tamam mı?
Why don't you two try to find a topic that is more probing than current hairstyles or weather patterns and I'll go wash up, okay? I'll tell you what. That means you.
Bakın ne diyeceğim.
Here's what I th / nk.
Bakın ne diyeceğim. Yanlış ağacı tırmalıyorsunuz.
I gotta tell you, you guys are barking up the wrong tree.
Bakın ne diyeceğim.
Let me tell you something.
- Bakın ne diyeceğim.
Man, let me tell you something.
Size bakın ne diyeceğim, hiç bir işe yaramıyor.
I'll tell you what, it's just not working.
Bakın ne diyeceğim :
All right, I'll tell you what.
Şimdi, bakın ne diyeceğim,
Now, I tell you what,
Bakın ne diyeceğim.
I tell you what -
- Bakın ne diyeceğim.
I'll tell you what.
Bakın ne diyeceğim, sanırım ben sadece şiirlerimi okuyacağım benim yerime onların konuşmalarına izin verelim.
You know what, I think I'm just gonna read my stuff and let it kind of do the talking for me.
- Bakın ne diyeceğim.
- Yeah, you know what?
Bakın ne diyeceğim, Efendim, Neden bizimle arabaya gelmiyorsunuz sıcak ve güvenlidir?
Tell you what, sir, why don't you come and get in the car where it's nice and warm?
Bakın ne diyeceğim, üç tane avukatınızı bir Hugo Wyland ile takas edebilirim.
Tell you what, I'd trade all three of your lawyers for one Hugo Wyland.
Bakın ne diyeceğim...
Tell you what.
Bakın ne diyeceğim.
Tell you what.
Bakın ne diyeceğim, bugün havamdayım, Hadi iş konuşalım,
You know what? I'm in a good mood today. Le s do some business.
Bakın ne diyeceğim?
I'll tell you what.
Bakın ne diyeceğim, ben müzeye gelmesem olmaz mı?
You know what? Would you mind if I skipped the museum?
Bak sana ne diyeceğim, buranın daha sıcak olması demek, hatunların daha az giyinmesi demek.
Now I'm telling you, now the hotter it get down here, the less and less the honeys start wearing.
Bak ne diyeceğim, darılmaca yok... ama tanıdığım gangsterlerden çok farklısın.
tell you what, no offense... you don't look like any contractor I ever met.
Bakın, ne diyeceğim?
You know what?
Bak, kendini gör.Bu sende kalsın, belki bir gün sana da yardım eder. Bak ne diyeceğim.
You keep that and maybe she'll help you out sometime, too.
Oh, bakın ne diyeceğim, ben bakarım.
Oh, I'll tell you what, I'll get that.
Bak ne diyeceğim ; sen modern bir kızsın, değil mi?
Tell you what, you are one of this modern girls, ya?
Bakın, ne diyeceğim. Ne Dax Hibbing umurumda, ne Lynnie Charmichael ne sosyal özgeçmişim, ne de kimin homoseksüel olup olmadığı.
I don't care about Dax Hibbing or Lynnie Charmichael, or my social resume, or whos gay or whos not.
O benim Yoda'm. Bakın, ne diyeceğim.
He's my Yoda.
bak ne diyeceğim, 5 ren geyiğinin adını söyleyebilirsen kalkarım.
Tell ya what, you name 5 reindeer and I'll step down.
Bak sana ne diyeceğim... Şu büyükler anlamıyor lafını yazan adam baba olduysa... muhtemelen tersini düşünüyordur.
Although, I gotta tell ya... the fact that the guy who wrote "Parents Just Don't Understand" is now a parent completely makes up for it.
Bakın, ne diyeceğim, sakın burada yaptıklarınızı takdir etmediğimi düşünmeyin, Jerry.
You know what, don't think that I don't appreciate everything you guys have done here, Jerry.
Bak ne diyeceğim, niye yarı yarıya olmasın.
Tell you what, why don " t we go halves.
Pekala. Bakın ne diyeceğim.
I'm gonna tell you what.
Bakın size ne diyeceğim.
Well, I'll tell you what.
Bakın ne diyeceğim?
They only called him Gisser'cause he was always scrounging a cigarette.
Bakın ne diyeceğim.
NOSTRO YEV :
Bakın ne diyeceğim.
I've thought about these.
Bak ne diyeceğim. Umarım çok geçmeden layığını bulursun.
I'll tell you what, I hope you get what's coming to you and I hope it's sooner rather than later.
Bakın, ne diyeceğim büroma gidip Doug'a bir takım Dugan Grup golf sopası kılıfı al.
Fantastic. I'll tell you what. Why don't you go up to my office, and get Doug a set of Dugan Group golf club head covers?
Bakın ne diyeceğim, buradaki soruşturmayı ben yürütürüm.
Well, I tell you what.
Bak ne diyeceğim, eğer iyi çalışmadığını düşünürsem seni ben kendim durdururum.
Tell you what, if I think you're not doing a good job... I'll stop you myself.
Bakın ne diyeceğim, dostlar.
Let me tell you something, fellas.
Bak ne diyeceğim. Onların şu taçlarına hayranım.
Let me tell you, I am dreading that tiara.
Bakın, ne diyeceğim.
All right, I'll tell you what.
Bak ne diyeceğim. Ayaklarını ovduktan sonra hala tetiği çekmek istersen sana mermini veririm.
I tell you what... if you still wanna pull the trigger after I give you a foot rub...
bakın ne buldum 41
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diyeceğimi bilemiyorum 173
ne diyeceğimi bilemedim 24
ne diyeceğim 155
diyeceğim 131
diyeceğim şu ki 17
diyeceğim ki 17
bakın 5588
bakin 38
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diyeceğimi bilemiyorum 173
ne diyeceğimi bilemedim 24
ne diyeceğim 155
diyeceğim 131
diyeceğim şu ki 17
diyeceğim ki 17
bakın 5588
bakin 38
bakın kim gelmiş 88
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bakın ona 18
bakın kim geldi 23
bakın hele 21
bakın bayım 46
bakın burada ne var 16
bakın kim burada 16
bakın çocuklar 69
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bakın ona 18
bakın kim geldi 23
bakın hele 21
bakın bayım 46
bakın burada ne var 16
bakın kim burada 16
bakın çocuklar 69