Ben gittim tradutor Inglês
2,721 parallel translation
Yani sadece çok büyük bir kavga ettik ve ben gittim.
I mean, we basically had a massive fight and I left.
Ben gittim
I'm outta here.
Öyleyse, kaltak, ben gittim. "
So, bitch, I'm gone! "
Ben gittim.
I'm going.
Sonra ben gittim bir çay içtim, annemi aradım.
I went out and had some tea, called my mother.
Ve ben gittim.
And I shoulda gone.
Hayır, son sefer ben gittim ve onu sütyenimi yerken yakaladım.
No, I went the last time and caught him eating my bra.
Konuklardan biri yemek eleştirmeniydi. Ben de peşinden gittim.
One of the guests was the food critic, so I've just ordered.
Ben yalnız gittim.
I had gone there alone.
Ben Pennsylvania Üniversitesi'ne gittim.
Well, I have a, uh, I went to the university of Pennsylvania.
O, orduda kalırken ; ben, Harvard Hukuk Fakültesi'ne gittim.
He stayed in the military. I went on to Harvard Law.
Ben Haselt'te büyüdüm. Saint Marys'e gittim.
I grew up in Haselt, went to Saint Mary's.
Ben East'e gittim.
I went to east.
â ™ ª Şimdi, evlat 50 yelkenli botla Paris'e gittim â ™ ª â ™ ª Balinayla güreşmem için suya fırlatıldım â ™ ª â ™ ª Çünkü ben aksiyon kuşuyum, konuşmuş olmak için konuşmam â ™ ª
¶ Now, son, I've been to Paris on a boat with 50 sails ¶ ¶ got thrown into the water, and I wrestled me a whale ¶ ¶'cause I'm a bird of action, I don't just talk the talk ¶
- Pekala, gittim ben öyleyse.
- Right. I'm off then.
Müvekkilin dairesine gittim tahtakurularıyla doluydu ben de ofise geri geldim...
I went to the client's place, it was overrun with bedbugs, so I went back to the office...
İşten sonra alışverişe gittim ben de.
I'm fine. I just went shopping after work.
Bir kanıta ihtiyacım olduğunu söyledin ben de bulmaya gittim.
You said I needed to find evidence, so I went to find some.
- Chicago Üniversitesi'ne gittim ben.
I went to the University of Chicago.
Ama ben, annemi görmeye gittim ve hiç beklediğim gibi değildi.
But I went to go see my... mother, and... it wasn't what I expected.
evet ben yolumda gittim ve her şeyimi kaybettim.
Okay, I went down that road, and I lost everything.
Bak, adamım, Ben cehenneme gittim.
Look, man, I've been to Hell.
Ama sonra orta sınıf suçlulardan aşağılık annen çıkageldi Shakespear tarzı düzenbaz tiyatral yeteneklerini başarıyla sergiledi. Ben de gittim, bir avuç düşük profilli üniversite öğrencisine baskın yaptım. Yaptım ki ailenin anasını siktiğimin uyuşturucu işi bozulmasın!
But then... then, you and your middle-class, petty-criminal fucking mother pull a one-two punch of such brilliant theatrics, such heights of Shakespearean duplicity that I go and take down a fucking low-level bunch of college grads so you can protect your family's fucking pot business!
Ben de evime gittim, yükseliş için bekledim.
So I went home and stood by ascension and I waited.
Hiç karışmayabilirdin de bu yüzden ben de senin yolundan gittim.
I thought after you had a reason to stay away, so I followed your lead.
Ben de evine gittim ve onu bekledim.
And so I went to his house and I waited for him.
Çalıştığı yeri aradım, ama işe gelmiyormuş. Ben de oturduğu eve gittim ve orada bunu buldum.
I called the café, she didn't show up for work, so I-I went over to her house, and that's when I found this.
Sonra ben de Ben'e gittim. Ceset ondaydı ve ondan kurtulmayı planlıyordu.
And then I went to Ben, and he had it and he was planning on getting rid of it.
Evet, üzgünüm, Ben doğrudan eve gittim.
Yes, sorry, I went straight home.
Ben de eczaneye gittim... 8 TL'ye ağızlık aldım, ki benim yamuk Tim Burton ağızıma uymadı.
So I went to the drug store and bought an $ 8 bite guard, which didn't fit my freaky Tim Burton mouth.
Eksik kalmak istemedim herkes onun peşinden gidiyordu, ben de gittim.
I just didn't want to miss out. Everyone went after her, so I did, too.
Sonrasında aramız daha iyi olmaya başladı. Ben de bugün oraya bunu sonlandırmak için gittim.
Why should I believe you?
Ben dün gece eve baska biriyle gittim.
I went home with someone else last night.
Karım istediği için Stanford'a gittim ben.
I only ever coached at Stanford because my wife wanted me to.
Ben de o yüzden gittim ya.
That's exactly why I went.
Ama ben suçluluk duyguma karsi gittim.
But I run toward my guilt.
Raghubir'e sinsince ben mi gittim?
Do i go and sneak to raghubir?
Ben sadece bir çocuğun odasından Darth Vader çalmak için oraya gittim.
I was only there to steal Darth Vader from his kid's room.
Ben mutfakta kahvaltı için biraz bisküvi yapıyordum, ve kapının çaldığı duyup, açmaya gittim.
I was in the kitchen pulling up some biscuits for breakfast and I heard the bell ring, so I went and got the door.
Provocateur iç çamaşırı mağazasına gittim ve bazı şeyler aldım, külotlar isteğe bağlıydı ve ben de külot giymeyi istemedim.
I went to Agent Provocateur and I got an outfit, and the panties were optional and I didn't opt to wear them.
- Vassar'a gittim ben.
- I went to Vassar.
Ben de bir Star Trek toplanması için saatlerce yol gittim ve Wil Wheaton'ın da orada görüneceği söyleniyordu böylece Wesley Crusher oyuncağımı imzalatabilecektim.
So, I drove for hours by bus to a Star Trek convention at which Wil Wheaton was scheduled to appear, so that I could get my Wesley Crusher action figure signed.
AKADEMİ ÖDÜLLERİ Trey Blame Canada ile aday oldu, ve ben de senin eşin olarak gittim.
Trey got nominated for Blame Canada, and so I think I went as your date, right?
Raoul, oraya gittim ben
♪ Raoul, I've been there
Ben de onu kontrol etmeye gittim, ama kapı kilitliydi.
I came up to check on her... But the door was blocked.
Ben üniversiteye gittim ve burayı geliştirmenin görevim olduğunu düşündüm.
See, I went to a university, so I thought it was my job to improve this place.
Sam bana 500 dolar verdi ve bir şekilde sen dönersin deyip gitti. Ben de kuzenimin evine gittim.
Sam gave me 500 bucks, told me to find my own way home, so I-I crashed at my cousin's place.
Ben de gittim silahı ona verdim.
I got to get that back.
Meliha'yla aramda olanları anlatmak için ona gittim. O kadar kızdı ki beni itmeye başladı. Ben de onu ittim.
I went over to her apartment to talk to her about me and Mehlia, and she got so mad, she started pushing me, and I pushed her back.
Ben birkac kez Venezuela ya gittim, ama oraya hic gitmedim.
I've been to Venezuela several times, but never there.
O ise, " Kardeşin ve ben savaşa masum insanları fırınlarda yakan insanlarla savaşmak için gittim.
He said : " But your brother and I went to war to fight people who were putting other human beings in ovens.
gittim 82
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gelemem 35
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben gayet iyiyim 35
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gelemem 35
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben gayet iyiyim 35
ben gidip 27
ben gelmiyorum 98
ben giderim 253
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben gitsem iyi olacak 25
ben getirdim 23
ben gitmiyorum 138
ben görüyorum 25
ben gelmiyorum 98
ben giderim 253
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben gitsem iyi olacak 25
ben getirdim 23
ben gitmiyorum 138
ben görüyorum 25