Bir göz atalım tradutor Inglês
763 parallel translation
Bir göz atalım, ha?
Let's have a look, eh?
İzin verin Mistisizm'in tarihine bir göz atalım ve onun cadı olarak bilinen gizemli sayfasını açıklamaya çalışalım.
Let us look into the history of mysticism and try to explain the mysterious chapter known as the Witch.
Pekala, bir göz atalım.
All right, wheel them in.
Haydi bir göz atalım.
Let's have a look.
Hadi, Tony. Seninle havuzdaki balıklara bir göz atalım.
We'll take a look at the goldfish.
Hadi aşağı inip şu buhar makinesine bir göz atalım.
Let's go down and take a look at that fire engine.
Şu personel subayları listesine bir göz atalım öyleyse.
Well, let's have a look at this roster of staff officers.
Bir göz atalım.
Come on. Let's take a look.
Elbette, peder. Buraya bir göz atalım dedik.
Sure, Father, we just wanted to see what was going on in here.
Şu izlere bir göz atalım.
Let's have a look at those tracks.
Hadi bir göz atalım şuna!
Let's take a look at it!
Bak ne diyeceğim, gizlice yeni evimize bir göz atalım.
I'll tell you, let's sneak a look at the new apartment.
Bir göz atalım.
We'll take a look-see.
Levhalara bir göz atalım.
We'll have a look at the plates.
"Frankenstein'ın Canavarı." Şuna bir göz atalım.
"Frankenstein's Monster." Get a load of this here. Come here.
İçeriye bir göz atalım.
All right fellas, let's take a look.
Bir göz atalım mı?
Shall we have a look?
Kanyonun öbür tarafına bir göz atalım.
Let's have a look at the other side of the canyon.
Haydi, gidip 12.000 dolarlık şu makineye bir göz atalım.
Come on. Let's get a look at that $ 12,000 doll.
Şu yara kapatmasına bir göz atalım.
Well, let's take a look at that closure.
Gelin. Gidip bir göz atalım.
Let's have a look at him.
Hadi gelin gidip bir göz atalım.
Come on, let's take a look.
Hadi sana bir göz atalım.
Let's take a look at you.
Bir göz atalım.
Let's have a look.
o kola bir göz atalım.
Kid, let me have a look at that arm.
Bir göz atalım!
Let's have a look!
Şimdi hava durumuna bir göz atalım.
Now let's look at the local weather forecast.
Etrafa bir göz atalım.
You better take a look.
Hadi, etrafa bir göz atalım.
Come on, let's take a look around.
Bir göz atalım.
Let's have a look at it.
Bir göz atalım, dedim!
I said, let's have a look at it!
Hadi Charlie, etrafa bir göz atalım.
Come on, Charlie, let's look around.
Haydi bir göz atalım.
Let's take a gander.
- Gerçeklere bir göz atalım.
- Let's view the facts.
İstasyona daha yakından bir göz atalım.
Let's take a closer look at the station.
Yatmadan önce etrafa bir göz atalım.
We're just taking a look around before we bed down for the night.
Şimdi kayıtlara bir göz atalım, beyler.
Now, uh, let's look at the record, gentlemen.
Hadi, bir göz atalım!
Come on, take a look!
Yatak odasına bir göz atalım.
Let's take a look at the bedroom.
Yatak odasına bir göz atalım.
Let's take a look at that bedroom.
Gelin, bir göz atalım, ha?
Come on, let's take a look around.
Gel gidip bir göz atalım. Hanımefendinin odasında hazine vardır.
Come and take a look, there are treasures in here.
Bir göz atalım mı?
Let's go take a look?
Tamam. Strangways'in evine bir göz atalım.
I'd like to take a look at Strangways'place.
Bir göz atalım.
Let's take a look.
Hadi, arazimize bir göz atalım o zaman.
Come on, let's take a little twirl round our estate, then.
- Bir göz atalım.
- Let's have a look.
Hendeklerin etrafına bir göz atalım.
We can have a look around the moats.
Adrian'ın bitmemiş kitabına bir göz atalım dedik.
We thought we'd have a look at that unfinished book of Adrian's.
Getirin bir göz atalım, Doğruysa, bayanı bırakırız.
If I can have a look, I'll let the lady go.
Grafiklere bir göz atalım.
Let's have a look at that chart.
bir göz at 43
bir göz atın 23
bir gelişme var mı 30
bir gün 730
bir gece 171
bir gün gelecek 22
bir gemi 47
bir gün daha 22
bir gecede 17
bir general 17
bir göz atın 23
bir gelişme var mı 30
bir gün 730
bir gece 171
bir gün gelecek 22
bir gemi 47
bir gün daha 22
bir gecede 17
bir general 17