English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ B ] / Bir gün daha

Bir gün daha tradutor Inglês

4,448 parallel translation
AJ'in durumu iyi gider diye bir gün daha beklemek istiyorum ama ameliyat yakın zamanda olmak zorunda.
I want to wait another day to see if A.J. improves, but... it needs to be soon.
Kurul bir gün daha bekleyecek.
The board is gonna wait for one more day.
Fakat bu civcivler... bir gün daha susuz kalamaz.
The chicks, however, won't survive much more than another day without water.
Aynsley bu savaşı kazandığını sanır ama sen savaşmak için bir gün daha kazanırsın.
Aynsley's gonna think she's won, and you are gonna live to fight another day.
Bir gün daha sadece bir gün daha.
One more day just one more day.
Görününen o ki ortabatıda bugün soğuk bir gün daha geçireceğiz. Evet, o yüzden herkes sıkı giyinsin.
Looks like another cold one today in the midwest.
Sean McBride'ı en az bir gün daha öldürme zevkinden mahrum olmak zorunda kalacaklar gibi görünüyor.
Looks like they're going to have to deny themselves the pleasure of killing Sean McBride for at least another day or so.
Bence omurgaların bir gün daha dinlensin.
I think the spines might have to wait another day.
"Başka bir gün daha sonlanmıştı,"
" Another day has westered
- O dairede bir gün daha kalamam.
I hit him. I can't spend another night in that flat.
Oraya gitmekle bir gün ve hiçbir yetkimin olmadığı bir yerde izini bulmak için bir gün daha mı harcayayım?
And a lose a day flying out there in a place that I don't have jurisdiction or authority?
- Eğer bir gün daha evde kalacak olursam yemin ederim ki birilerini öldüreceğim.
If I have to stay home one more day, I swear I'm going to kill somebody.
Danıştay Başkanının Bermuda'da düğünü varmış, ekstra bir gün daha istedi. Evet.
The chief justice has a wedding in Bermuda, and he wants the extra day.
- Keşke Edith bir gün daha bekleseydi.
I am. Pity we didn't get Edith to wait a day.
Bu dünyada bir gün daha geçirmeyecek!
- No. He's not spending another day on Earth!
- Tamam Peter, bir gün daha olsun.
Okay, Peter - one more day.
Sen de sevdiğin birini kaybetmiştin. Söylemek için bir gün daha bekleyemedin mi?
You experienced loss, too, but what, you couldn't wait for... one more night?
Umarım bir gün daha mutlu koşullar nedeniyle kapınızı çalarım.
I hope someday it is happier circumstances that bring me to your door.
Ama bunu bir gün daha yapamayacağımı biliyorum.
But I know that I can't do this one more day.
Madenin altında bütün gün senden bir kaç saat daha fazla kazandım.
I earned more in a few hours than you in a whole day down the mine.
Keşke bir kaç gün daha kalsaydın.
It would've been so much better .. if yöu could stay for few more days.
Daha bir kaç gün geçti.
It's only been a few days.
Vay be. Seninle bir gün geçiriyor ve sen ona El Kaide'den daha fazla zarar veriyorsun.
Wow, one day with you, and you messed him up worse than Al-Qaeda.
Yalnızca bir gün geçirdiğimizi biliyorum ama Meg Ryan'ın da "Mesajınız Var" da dediği gibi bence önemsiz şeyler önemli şeylerden çok daha anlamlıydı.
"I know we only spent a day together, " but as Meg Ryan said in you've got mail, "'all this nothing has meant more to me
İnsanların, onlardan daha kültürel bir gün geçirdiğimi bilmelerini istiyorum.
I like people to know that I had a more cultural day than they did.
Sanki ne kadar kötü bir gün geçirsem de sorun değil o her şeyi daha iyi bir hale getiriyor.
- Yeah. It's like, no matter how bad a day I'm having, she just makes everything better.
Bir kaç gün daha gecikmeye durumumuz elvermez.
We cant's afford any more delays.
Sör Clive gömüleli daha bir gün olmadı ve Grayson yırtıcı kuşlar gibi adamın eşine çullandı.
Sir Clive not a day in the ground, and Grayson descends on his widow like a bird of prey.
Belli ki her zamankinden daha kötü bir gün geçiriyorsun.
Well, you're clearly having a worse day than usual.
Her gün batımı ve her mantar özgür olduğum bir günü daha simgeliyordu.
Each sunset and each cork marked another day I was free.
Bu büyük olay, adam tutuklama müzekkeresinin çıkarılacağı gün K Caddesi'ndeki park yerine çektiği arabasının içinde 38'lik bir Colt'la beynini patlatınca daha da büyüdü.
Pretty big deal, made even bigger by the fact that the day they were going to issue his arrest warrant, he pulls into his parking spot on K street and blows his brains out with a colt.38.
Anla beni lütfen. Tamam o zaman, evden ayrılmadan önce bir iki gün daha kalabilirsin.
Okay, well, take a day or two before you have to move out.
Bir gün eve gelip, daha iyi birini bulduğunu söylemesinden hep korkardım.
I always feared that he'd come home someday and tell me that he'd found someone better.
Ingrid insanların söyleyecekleri hakkında endişelenmeyi bıraktığım gün daha mutlu ve daha iyi bir amir olurdum.
Ingrid, the day I stopped worrying about what people were gonna say or what they were gonna do was the day I became a happier man and a much better Chief.
'Evliliğimiz için sadece bir kaç gün daha!
' 'Just a few days more for our marriage!
Ama burada işimin bittiğini düşünürken ertesi gün Nick'i çok daha iyi bir fikirle ziyaret ettim.
But just when I thought my job was done, The next day I paid Nick a visit With an even better idea.
Paddy Doyle'u vurduğun günden daha kötü bir gün olacak bu.
This is gonna be worse than you shooting Paddy Doyle.
Daha bir gün oldu.
It's been one day.
Ve daha sonra bir gün kalktığında, kaya yine aynı yerde durmaktadır, fakat onu kaldırabilirsin.
And then one day you'd wake up, your rock would still be there, but you would be able to bear it.
Daha bir kaç gün önce gördük.
We saw her just the other day.
Bir yerleşim yerine ulaşabilmek için bir buçuk gün daha koşman gerektiğinin farkında mısın?
You realize you would have had to run another day and a half to reach civilization?
Ofisi, rafting grubunun bir iki gün daha telefonlarını kapalı tutacağını söyledi.
His office says the rafting group will be out of cell range for another day or so.
Ne olursa olsun zor bir gün,... bu dava da bunu biraz daha zorlaştırıyor.
It's a tough day regardless, Mm-hmm. but case brings up a lot.
Ayrıca, kim daha iyi benim en iyi adam olmak, beni görüyor bir daha Her gün çıplak?
Besides, who better to be my best man, than one who sees me naked each day?
Tabii bir kaç gün daha sırtımı kredi kartına dayamam gerekecek.
Of course, I'll need to hold onto your credit card for a few more days.
Kesinlikle sadece bir kadının değil. Yüzlerce kadının sizin aranızda tam haklarını aldığı ve politik yaşamın özünde ve herhangi bir bireyden daha çok düşüncelerini dile getirebileceği bir gün gelecek.
For surely a day will come when not only one woman - but hundreds will take their fully-enfranchised position among you and none shall remark on it as anything more than the everyday heartbeat of political life.
Ama bir gün, onunla bir tutkuyu paylaşan birisi ona karısından daha fazlasını vadedebilir.
But maybe someday someone that he shares a passion with will have more to offer him than his wife.
O gün gelecek ve geldiğinde de, Dünya, bir kez daha iblislerin en korkuncu tarafından yönetilecek insanla.
That day will come and when it does, the Earth shall once again be ruled over by the most hideous of demons, man.
Sadece bir kaç gün daha. Çok üzgünüm.
Just a few days more, I'm so sorry.
Asla gün ışığını bir daha göremeyecekler.
They're never gonna see the sun again.
Sör Clive gömüleli daha bir gün olmadı ve Grayson yırtıcı kuşlar gibi adamın eşine çullandı.
Sir Clive not a day in the ground, and Grayson locked up Clive's entire block of imperial coolant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]